İnsanlığın en büyük sağlık zaferlerinden biri: Çiçek hastalığı 45 yıl önce yok edildi
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tam 45 yıl önce bugün, 8 Mayıs 1980'de, tarihin en ölümcül hastalıklarından biri olan çiçek hastalığının yeryüzünden tamamen yok edildiğini resmen ilan etti.
İnsanlık tarihinde doğal yollarla tamamen ortadan kaldırılan ilk ve tek bulaşıcı hastalık olan çiçek, tarihin akışını değiştiren, imparatorlukları yıkan ve nüfus yapılarını kökten değiştiren bir etken olarak kayıtlara geçti. Binlerce yıl boyunca insanlığı kasıp kavuran bu hastalık, bugün sadece birkaç laboratuvarda güvenli koşullarda saklanan virüs örnekleriyle var olmaya devam ediyor.
BİNLERCE YILLIK DEHŞET: ÇİÇEK HASTALIĞININ TARİHÇESİ
Çiçek hastalığının (Variola virus) tarihinin en az 3.000 yıl öncesine dayandığı düşünülüyor. Mısır firavunu Ramses V'in mumyasında bulunan çiçek hastalığı izleri, hastalığın milattan önce 1157 yılında bile var olduğunu gösteriyor. Ortaçağ boyunca Avrupa'da nüfusun önemli bir kısmının ölümüne neden olan hastalık, 15. ve 18. yüzyıllar arasında her yıl ortalama 400.000 Avrupalının hayatını kaybetmesine neden oldu.
Çiçek hastalığının yol açtığı korkunç sonuçlardan biri de Amerika kıtasında yaşandı. Avrupalı kaşifler ve sömürgecilerle birlikte kıtaya gelen virüs, yerli nüfusu kırıp geçirdi. Tarihçiler, Amerika'daki yerli nüfusun %90'ına kadarının çiçek hastalığı nedeniyle hayatını kaybettiğini tahmin ediyor. Bu demografik çöküş, kıta tarihinin seyrini tamamen değiştirdi.
Çiçek hastalığı, Variola major ve Variola minor adı verilen iki ana formda görülüyordu. Daha yaygın ve ölümcül olan Variola major, enfekte olanların %30'a kadarının ölümüne neden olabiliyordu. Hastalık, yüksek ateş, kusma ve vücutta karakteristik kabarcıklar ile kendini gösteriyordu. Hayatta kalanların çoğu ise yüzlerinde ve vücutlarında derin izlerle yaşamlarını sürdürüyorlardı. Ayrıca körlük gibi kalıcı sakatlıklar da hastalığın sık görülen sonuçlarındandı.
BİR KÖYLÜ KADINDAN DÜNYA ÇAPINDA AŞILAMA KAMPANYASINA
Çiçek hastalığına karşı ilk sistematik mücadele, 18. yüzyılda İngiltere'de başladı. İngiliz hekim Edward Jenner, 1796 yılında inek çiçeği virüsünün insanları çiçek hastalığına karşı koruyabileceğini keşfetti. Bu keşfe ilham veren ise inek sağıcısı Sarah Nelmes adlı bir köylü kadının elindeki inek çiçeği lezyonları oldu.
Jenner, bu lezyonlardan aldığı materyali 8 yaşındaki James Phipps adlı bir çocuğa aşıladı. Daha sonra çocuğu çiçek hastalığı virüsüne maruz bıraktı ve çocuğun hastalığa yakalanmadığını gördü. Böylece modern aşılama doğmuş oldu. "Vaccination" (aşılama) kelimesi de Latince'de inek anlamına gelen "vacca" kelimesinden türetildi.
19. yüzyıl boyunca çiçek aşısı dünya çapında yaygınlaştı. Ancak hastalığın tamamen ortadan kaldırılması için sistematik bir çabaya ihtiyaç vardı. Bu çaba, 1959 yılında DSÖ'nün başlattığı küresel çiçek eradikasyon programı ile hayata geçti.
KÜRESEL İŞBİRLİĞİNİN BÜYÜK BAŞARISI: YOĞUN AŞILAMA KAMPANYALARI
DSÖ'nün 1967 yılında başlattığı Yoğunlaştırılmış Çiçek Eradikasyon Programı, hastalığın kökünü kazımak için tarihin en kapsamlı sağlık girişimlerinden biri oldu. Program başladığında, dünya genelinde 31 ülkede hala endemik olan çiçek hastalığı, yılda yaklaşık 10-15 milyon vakaya ve 2 milyon ölüme neden oluyordu.
Program, "tespit et ve kontrol altına al" stratejisi ile yürütüldü. Saha çalışanları, vakalar tespit edildikçe hızla aşılama kampanyaları düzenledi. Yenilikçi bir yaklaşımla, hastalığın görüldüğü bölgelerde "halka aşılama" adı verilen yöntem uygulandı. Bu yöntemle, tespit edilen vakaların çevresindeki tüm insanlar aşılanarak hastalığın yayılması engellendi.
Programın başarısında, aşının geliştirilmiş formülü ve "çatallı iğne" tekniği gibi yenilikçi uygulamalar da önemli rol oynadı. Çatallı iğne tekniği, minimal aşı dozuyla maksimum etki sağlayarak, sınırlı aşı stoklarının daha verimli kullanılmasını mümkün kıldı.
Bu yoğun çabalar sonucunda, 1975 yılına gelindiğinde hastalık yalnızca Bangladeş ve Hindistan'ın bazı bölgelerinde görülüyordu. Doğal yolla bulaşan son vaka, 26 Ekim 1977'de Somali'de Ali Maow Maalin adlı bir hastayla kayıtlara geçti. Sonrasında iki yıl boyunca titiz bir gözetim süreci yürütüldü ve 8 Mayıs 1980'de DSÖ, çiçek hastalığının tamamen ortadan kalktığını resmen ilan etti.

Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.