Kıbrıs Harekâtı 51 yaşında: Tarihin akışını değiştiren mücadele
Kıbrıs’ta Türklerin uğradığı zulme son vermek ve adaya barış getirmek amacıyla 20 Temmuz 1974’te Türk Silahlı Kuvvetleri’nin gerçekleştirdiği Kıbrıs Barış Harekâtı’nın üzerinden 51 yıl geçti.
Kıbrıs’ta Türklerin uğradığı zulme son vermek ve adaya barış getirmek amacıyla 20 Temmuz 1974’te Türk Silahlı Kuvvetleri’nin gerçekleştirdiği Kıbrıs Barış Harekâtı’nın üzerinden 51 yıl geçti. Harekât, sadece Kıbrıs Türklerini değil, tüm Ada’yı etkileyen köklü bir dönüşümün de başlangıcı oldu.
Kıbrıs Cumhuriyeti, 1960 yılında Kıbrıslı Türkler ve Rumlar arasında eşit ortaklık temelinde kuruldu. Ancak Rum tarafı kısa süre içinde bu ortaklığı bozarak Türkleri siyasi yapının dışına itmeye başladı. 1963’te anayasayı tek taraflı fesheden Kıbrıs Rum yönetimi, Ada'da Kıbrıslı Türklere yönelik sistematik baskı, ambargo ve saldırılar başlattı.
RUMLAR KENDİ İÇİNDE BÖLÜNDÜ
Enosis hedefiyle silahlanan Rumlar, zamanla kendi aralarında da ayrılığa düştü. EOKA-B adlı silahlı örgüt, Türkiye’nin olası müdahalesinden çekinen Rum lider Makarios’a karşı Yunan cuntası desteğiyle 15 Temmuz 1974’te darbe yaptı. Nikos Sampson’un liderliğinde gerçekleşen bu darbe, Ada’nın Yunanistan’a ilhak girişimini açıkça ortaya koydu.
TÜRKİYE ÖNCE DİPLOMASİYİ DENEDİ
Türkiye, Garanti Antlaşması uyarınca müdahale hakkını kullanmadan önce diplomatik girişimlere yöneldi. İngiltere ile yapılan görüşmelerde ortak müdahale teklif edildi ancak Londra bu öneriye sıcak bakmadı. Bunun üzerine Ankara, 20 Temmuz sabahı “Barış için geliyoruz” diyerek harekâtı başlattı.
ECEVİT'İN TARİHİ AÇIKLAMASI
Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit, harekâtı kamuoyuna “Biz savaş için değil, barış için gidiyoruz. Yalnız Türklere değil, Rumlara da barış getirmek istiyoruz.” sözleriyle duyurdu. Harekâtın ardından BM Güvenlik Konseyi ateşkes çağrısı yaptı. Türkiye, bu çağrıya uyarak 22 Temmuz’da harekâtı durdurdu.
Türkiye, İngiltere ve Yunanistan garantörlüğünde başlatılan Cenevre Konferansı'nın ilk ayağı 30 Temmuz 1974’te sona erdi. Ada’daki iki toplumun özerk yapılarla yönetilmesi ilkesi benimsendi. Ancak 8 Ağustos’ta başlayan ikinci görüşmelerde Rum ve Yunan tarafı uzlaşma için Türk askerinin geri çekilmesini şart koşunca masa dağıldı.
Rumların saldırılarını sürdürmesi üzerine, 14 Ağustos’ta “Ayşe tatile çıksın” parolasıyla ikinci harekât başladı. Üç gün süren operasyon sonunda Ada'nın kuzeyinde Türklerin güvenliği sağlandı. Ancak geri çekilen Rum birliklerinin, geçtikleri köylerde katliam yaptığı, harekât sonrasında ortaya çıkan toplu mezarlarla belgelenmiş oldu.
BEDELİ AĞIR AMA KARARLI BİR ZAFER
Kıbrıs Barış Harekâtı sırasında Türk ordusu 498 şehit verirken, Kıbrıs Türk tarafında 270’i mücahit olmak üzere yüzlerce can kaybı yaşandı. Genel toplamda Kıbrıslı Türklerin verdiği şehit sayısı 1.672 oldu. Ancak bu bedel, Kıbrıs Türklerinin varlığını güvenceye almak için ödenmişti.
Harekâtın ardından 1 Ekim 1974’te Otonom Kıbrıs Türk Yönetimi kuruldu. 13 Şubat 1975’te ise Kıbrıs Türk Federe Devleti ilan edildi. Nihayet 15 Kasım 1983’te Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşu dünyaya ilan edildi. Bu adım, Kıbrıs Türk halkının kendi kaderini tayin etme iradesinin en somut göstergesi oldu.
KKTC, çok partili temsili demokrasiyi benimseyerek bugüne kadar 9 cumhurbaşkanlığı seçimi ve onlarca genel seçim gerçekleştirdi. Bugüne dek 13 farklı isim başbakanlık görevine geldi, 41 hükümet kuruldu. Devletin yasama yetkisi 50 sandalyeli Cumhuriyet Meclisi'nde, yürütme yetkisi ise Bakanlar Kurulu’nda bulunuyor.
Kaynak:Haber Merkezi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.