Özel'den İBB operasyonuna sert eleştiri
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Mersin'de düzenlenen "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitinginde, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik ikinci soruşturma kapsamında yapılan gözaltılara tepki gösterdi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel'in, "Millet iradesine sahip çıkıyor" mitingleri kapsamında Samsun ve Yozgat'ın ardından son durağı Mersin oldu. Yenişehir Miting Alanı'nda konuşan Özel, özetle şunları söyledi:
"EYLEM YAPMAYA SONUÇ ALMAYA GELDİK"
"Toroslar'a yaslanan, Akdeniz ile süslenen güzel Mersin'in yiğit insanları hepiniz hoş geldiniz. Bugün Mersin'de Saraçhane'de ilk kez olan bir şey oldu. 23 Mart günü milletimizin dayanışma sandıklarına koşup Saraçhane'ye geldiği o akşamki gibi bugün de drone kalabalığın ucuna ulaşamıyor. Mersin, tarihinin en büyük mitinglerinden birini yapıyor ama biz bugün buraya miting yapmaya değil eylem yapmaya, sonuç almaya geldik.
Belediye başkanımız Ekrem İmamoğlu'na ve arkadaşlarına yapılanlardan sonra Mersinliler, 'İmamoğlu'na özgürlük adayımı yanımda, sandığı önümde görmek istiyorum' diyerek bu alana geldi. Zulme karşı susmayan, Yenişehir Meydanı'na sığmayan Mersinlilerle birlikte bugün tarih yazmaya geldik. Mersinliler, adalet diye sesini yükseltiyor.
"MERSİN'E HUZUR VE BARIŞ GELDİ"
Mersinliler sizi yok sayan bu iktidara sesinizi duyuruyorsunuz. Buradan Mersin'e ve Türkiye'ye söylemek isteriz. 2019 öncesi Mersin'de rant kavgası vardı, gerginlik vardı. 2019'dan bu yana Mersin'e Vahap Seçer geldi. Huzur geldi, barış geldi. Türkiye'de de AK Parti gidecek CHP gelecek, huzur ve barış gelecek. O huzuru getirecek olan da Cumhurbaşkanı adayımız, Silivri'den sizleri izleyen Ekrem İmamoğlu'dur. Ona da buradan selam gönderiyoruz.
Kendisini milletin üzerinde görüp, bu millete istikamet dayatmak isteyenler var. Bu millet, bir kişiden ve bir partiden büyük olduğunu her gün gösteriyor. Bu millet iradesini elinden almaya çalışanları affetmez. Bu millet darbecilerin karşısında durur. Çanakkale'de dedelerimiz şehit olurken İstanbul'daki bir tek kişinin hatasıyla İstanbul işgal edilmiş ve Anadolu 7 farklı ordu tarafından işgal edilmişti. Mustafa Kemal'e kimi krallık önermiş kimi başkanlık ama o demiştir ki: 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.' Her tek adam rejiminin sonu hüsrandır. Kendisi için de memleket için de hüsrandır. Nerede seçim ve demokrasi varsa orada bolluk vardır.
Kim sandığa el uzatırsa seçme seçilme hakkını ben vereceğim derse, o bu milletin düşmanıdır. Sandığımıza, adayımıza, ülkemize namusumuz gibi sahip çıkmaya devam edeceğiz. Bu ülke iki darbeyi de gördü. Askeri darbeyi de sivil darbeyi de gördü. Gelecek seçimin Cumhurbaşkanı adayına darbe girişimi vardır. Bu darbe girişiminin karşısında on milyonlarca cesur yürek, on milyonlarca Atatürk'ünü, sandığını koruyanlar vardır.
Her darbenin bir cuntası, bir başı bir hedefi vardır. Bu darbenin hedefi Ekrem İmamoğlu olarak görünse de sizin iradenizdir. Bu darbenin karargahı ise saraydır. İftarda Ekrem İmamoğlu'nun diplomasını, akabinde evinden gözaltına aldılar. Adayına sahip çıkanlara selam olsun, helal olsun ki darbecilere dersini vermiştir.
"MİLLET İSTİFAYA ÇAĞIRIYOR"
Bir vesayet kurmak isteyenler artık bir iktidar değil bir cunta yönetimidir. İktidar değişimi için milletimiz gün saymakta ya sabır çekmektedir. Devletin kapıları, millete kapanmıştır. Bu millet iradesini elinden almak isteyen bu bir avuç insandan kurtulacaktır. Tayyip bey, Türkiye'nin dört bir yanından millet iki şey söylüyor. Bir, Ekrem İmamoğlu'na selam söylüyor. Bir de bu millet ülkenin dört bir yanından sana bir şey söylüyor, duyuyor musun Erdoğan. Millet, Tayyip beyi istifaya çağırıyor. Eğer bunu yapmıyorsan o zaman sandığı getireceksin kararı millet verecek. Var mısın işte hodri meydan.
40 gün oldu arkadaşlarımız hakkında bir tek iddialarını ispat edemediler. Yandaş medya iftira atmaya devam ediyor. Anketlerde bu yalanlara inananlar yüzde 25, en çok yüzde 30'dur. Hala ortada iddianame yok ve baskıyla, tehditle gizli tanıklar aranıyor. Üç tane odunun ortaya attığı yalanları doğrulamıyorlar. Şimdi savcılar baskı yaparak, 'Benim istediğim gibi ifade ver yoksa seni 10 yıl içerde tutarım' diyerek yalancı tanıklar yaratmaya çalışıyorlar.
"MİLLET İKNA OLURSA SİYASETİ BIRAKACAĞIM"
Ekrem İmamoğlu'na iftira at yoksa evladını 10 yıl göremezsin diyenlere savcı denemez. Hukuk böyle bir şeye izin veremez. Erdoğan savcına güveniyorsan arkasına geç, ben İmamoğlu'na güveniyorum ve arkasındayım. TRT'yi açalım milletin önünde senin savcın soruları sorsun bizim başkanımız soruları yanıtlasın. Görelim bakalım kim iftiracı kim doğrudur. Canlı yayında yargılama olacak ve tüm anket şirketlerinin ortalamasını alacağız, eğer millet ikna olursa ben siyaseti bırakacağım yok senin savcın haklı çıkarsa ben istifa edeceğim. Sana yüzde 25 de avans veriyorum. İmamoğlu haklı çıkarsa sen istifa edecek misin?
Millet operasyonlardan illallah demişken yeni bir operasyona giriştiler. İBB'den üst düzey bürokratların içinde olduğu 53 masum insanı gözaltına aldılar. İkna edemedikleri ifade alamadıkları için yeni insanları gözaltına aldılar. Cumartesi sabahı yapıyorlar ki; dolar yükselmesin, borsa düşmesin, piyasalar etkilenmesin. Bunun bir kumpas olduğunu hepimiz biliyoruz. Milletin iradesine ve İstanbul'un rantına çökmek istiyorlar. Ekrem başkan içerdeyken Arap kanallarındaki reklamlara Erdoğan başrolde çıktı.
Kanal İstanbul'a en temelden karşı gelen İSKİ Genel Müdürü Şafak Başa'yı aldılar. Başa, TOKİ'ye yıkım kararını dün göndermişti. Mesele yolsuzluk değil, mesele Kanal İstanbulsuzluk. Kanal İstanbul yoksa Tayyip Erdoğan yok bunun için saldırıyor arkadaşlarımıza. İstanbul deprem gerçeğiyle bir kez daha yüzleşti. AKOM'un baş koltuğuna İstanbullular, Ekrem başkanı oturttu. İstanbul'u depremden koruyacak olan Ekrem başkan ve arkadaşlarımızdır. AK Parti İl Başkanını yanı başına oturtan Erdoğan, bu sabah en lazım bürokratlarımızı gözaltına aldırmıştır. Bu arkadaşlarımız ranta direnen ve kaçak yapılaşmaya karşı mücadele eden arkadaşlarımızdır. Bu arkadaşlarımızı içeri atmak, depreme karşı İstanbul'u savunmasız bırakmaktır.
Ne yapıyorsun Erdoğan, bu saatte deprem kapıdayken yılan bile sokmaz. Deprem kapıdayken bu insanları gözaltına alıyorsan sen İstanbul'a dost değilsin. Ankara'da dün 30 gencimizi gözaltına aldılar. İstanbul'da 2 bin genci gözaltına almışlardı. 40'ın üzerinde evladımız Türkiye genelinde tutuklu. Gençlerimizin ayrı ayrı alınlarından öpüyoruz. İyi ki varlar iyi ki direniyorlar.
Bu darbeciler dolar rezervlerimizi yaktılar. Tam 52 milyar dolarımızı yaktılar. Faiz güya düşecekti yüzde 46'ya çıktı. Dünyanın en yüksek ikinci faizi Türkiye'de. 2 Trilyon Lira ile ne yapılabilirdi? Tüm çiftçilerin banka borcu 1 Trilyon TL. Yani tüm borcu ödeyip, bütün çiftçilere 412 bin TL de para verebilirdiniz. Her emekliye 30 bin TL olarak maaş verebilirdiniz. İşçiye, çiftçiye, emekliye para bulamayan bu iktidar, iktidardan gitmekten korktuğu için sizin iradenizden korktuğu için 52 milyar doları yaktı.
Biz kötü yönetmeye değil iyi yönetmeye para harcayacağız. Darbenin ekonomik ayağı Mehmet Şimşek'tir. Milletin parasını bu darbe için yaktık desene. Eskiden kurtulduk dediği IMF Başkanının kapısında, ABD Maliye Bakanının kapısında. Diyor ki ABD Maliye Bakanı, 'İran'a karşı Türkiye yanımızda olacak' diyor. Adam sana görev vermiş, para karşılığı istikamet vermiş Şimşek de diyor ki yapay zeka konuştuk.
"ECEVİT İLE ARAFAT'IN OLDUĞU YERDEYİZ"
19 Mart darbesinde ABD'den, Trump'tan icazet alınmıştır. Darbe, ABD'nin bilgisi dahilinde yapılmıştır. 19 Mart darbesinden sonra Kıbrıs'tan vazgeçilmiştir, Türki Cumhuriyetlerin Rum kesimini tanınmasına karşı susulmuştur. Yavru vatan satılmıştır. Trump'un Gazze'deki tehcir planının nedeni Akdeniz'deki hidrokarbon. Burada oteller yapacağını söylüyor Erdoğan susuyor. Kıbrıs da Filistin davası da satılmıştır. Biz Kıbrıs'tan vazgeçmeyeceğiz. Biz Bülent Ecevit ile Yaser Arafat'ın dostluklarının olduğu yerdeyiz. Biz Deniz Gezmişlerin olduğu yerdeyiz.
Erdoğan, zirai donu küçümsedi oysa fındıktan narenciyeye tüm üreticilerin arkasında durulması gerekmektedir. Afet yaşanan tüm bölgelerde zarara uğrayan çiftçilerin giderleri devlet tarafından ödenmeli ve prim yükü çiftçinin sırtından alınmalıdır. Ziraat Bankası'na olan çiftçinin faiz borcu silinmelidir. Ama Ziraat Bankası, çiftçiye haciz yapmakla meşguldür. 1 talimatla Ziraat Bankası'ndan Demirören'e 800 milyon dolar kredi verildi. İki kez faizleri silindi. Borcunun yüzde 10'unu ancak ödedi. Bu çiftçiyi değil de o tüpçüyü düşünen Erdoğan'a Mersin'in çiftçisi önümüzdeki seçimde gösterecek gününü. Mersin'de çiftçiye 'Ananı da al git' diyen Erdoğan değil; Atatürk gibi 'Köylü milletin efendisidir' diyen İmamoğlu geliyor.
"KÜRT MESELESİNDE YENİ BİR SÜREÇ"
Burada Mersin'in bütün demokratları var. Sosyal demokratlara, milliyetçi demokratlara, liberal demokratlara, Kürt demokratlara selam olsun. Burada olan tüm siyasi partilerle bir olacağız, birlikte olacağız. Bizim ittifakımız Türkiye'de Türkiye İttifakıdır. Türkiye'nin kurtuluşunu birlikteliğimizde gören milyonlarız biz. Kürt meselesinde yeni bir süreç yönetiliyor. Tüm sorunların çözümünün demokrasiden geçtiğinin bilincindeyiz. Bunun için de Meclis'te çalışmaktan başka çare bilmeyiz. Toplumsal mutabakatın sonuna kadar arkasındayız. Ne yapılacaksa milletin gözü önünde, şehit ailelerinin ve gazilerin gözünün içine bakarak, Türk ile Kürt'ün kardeşliğini bilerek, Mersin'den bütün demokratları büyük bir kararlılıkla selamlıyorum.
Esenyurt'u kazandığı için Ahmet Özer'i terörist olmakla suçluyorlar. Suçu Kürt olmak, suçu Türk ile Kürt'ün kardeş olduğunu savunmak. Esenyurt ittifakına terörist suçlamasında bulunuyorlar. Bir babaya diyor ki, 'Anneniz sizin gibi kıymetli evlatlar yetiştirdi' diyor. Kardeşlerden birisi teröristmiş ve böyle dediği için teröristi övmüş diye tutukladılar. Özer'i, Esenyurt'u kazandığı için görevden aldılar.
Adaleti ayaklar altına alan Erdoğan görüyor musun Mersin, 'Hak, hukuk, adalet' diye sesleniyor. Geçen hafta Yozgat'ı, öncesinde Samsun'u görenler nasıl adım adım iktidara yürüdüğümüzü görüyorlar. Onların adayı sarayda, bizimki küçük bir hücrede. Ama bizim adayımız büyük bir güvenle bakıyor meydana. Ahlaki, psikolojik ve çoğunluk enerjisi bu meydanda. Onlar kaybedeceklerini biliyorlar.
"CHP ÖZGÜRLÜKLERİN GARANTİSİDİR"
Biz adayımızın arkasındayız. Zindanda olsa da. Eninde sonunda sandığı getireceğiz ve bu iktidarı yollacağız. Milli Eğitim Bakanı olan meczup diyor ki; iktidar değişirse baş örtülü kızların okullara girmesi tehlikeye girer, diyor. Bu partime atılmış en büyük iftiradır. Ben 30 yıl önce başörtüsü taktığı ve üniversiteye alınmadığı için eylem yapan arkadaşlarımızla eylem yapan bir insanım. Ben o kardeşlerime diyorum özgür bir ülkede yaşamanın garantisi Mustafa Kemal Atatürk'ün CHP'siyle olacaktır. Bu ülkede tüm özgürlüklerin garantisi CHP ve geleceğin Cumhurbaşkanı adıyı Ekrem İmamoğlu'dur.
Türkiye'yi, 23 Nisan'dan önce Ekrem başkanın dediği gibi 19 Mayıs'a kadar Türk bayraklarını balkonlarına, pencerelerine asmaya davet ediyorum. Buradan Silivri'yi, cezaevlerindeki tüm siyasi tutsakları selamlıyoruz."
Kaynak:AJANSLAR / HABER MERKEZİ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.