Usta gazeteci Orhan Atasoy son yolculuğuna uğurlandı

Usta gazeteci Orhan Atasoy son yolculuğuna uğurlandı

Tedavi gördüğü hastalık sebebiyle 86 yaşında hayatını kaybeden gazeteci Orhan Atasoy, bugün Teşvikiye Camii'nde kılınan cenaze namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verildi.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) üyesi, sürekli basın kartı sahibi ve 2017 Burhan Felek Basın Hizmet Ödülü sahibi Orhan Atasoy, bir süredir devam eden sağlık sorunları nedeniyle 2 Ağustos'ta vefat etti. Evli ve bir kız çocuğu babası olan Atasoy için bugün Teşvikiye Camii'nde bir tören düzenlendi.

Cenaze törenine Atasoy'un eşi Okşan Atasoy, kızı Heves Atasoy Hadi başta olmak üzere yakınları, gazeteciler, müzisyenler ve sanat camiasından çok sayıda isim katıldı. Törende taziyeleri kabul eden Atasoy'un ailesi, sevenlerinden başsağlığı dileklerini aldı. Öğle namazını müteakip kılınan cenaze namazının ardından Orhan Atasoy'un naaşı, Zincirlikuyu Mezarlığı'ndaki aile kabristanında ebedi istirahatgahına defnedildi.

"AYNI MESLEKTEN OLUP HAYATI PAYLAŞMAK ÇOK GÜZELDİ"

Eşi Okşan Atasoy, Atasoy ile olan uzun evliliklerini ve meslektaşlıklarını anlattı. Duygusal anlar yaşayan Okşan Atasoy, "Çok uzun bir evlilik süreci beraber olunca, sevgiler de daha coşkulu oluyor. O coşkulu sürecin içinde sevgiyle devam eden bir beraberlik, meslektaşlık çok güzel bir şey. Aynı meslekten olup hayatı paylaşmak çok çok güzel bir şey. Güzelliğin ardından da belli bir süre sonra ayrılık gerekiyor. Bu ayrılığı da yürekte taşıyarak devam ettirmeye çalışıyorum. Basın dünyasında bizlerin bağları bambaşka. Beraberlik bambaşka. O güzelliği yüreklerde devamını diliyorum" dedi.

"DAKTİLO SESLERİNİN TAMAMEN BİTTİĞİNİ HİSSETMEK HÜZÜN VERİCİ"

Orhan Atasoy'un kızı Heves Atasoy Hadi ise babasıyla uzun bir hastalık süreci geçirdiklerini belirtti. Babasının basın camiasında çok sevilen bir kişi olduğunu vurgulayan Hadi, "Babamla biz uzun bir hastalık süreci geçirdik. O yüzden bunun bir sonu olacağını insan hiç düşünmüyor. Ama elbette bu son geliyor maalesef. Basın camiası içerisinde babam çok sevilen bir kişiydi. Babıali'nin son kalemlerindendi. Ben de Cağaloğlu'nda onunla Hürriyet Gazetesi'ne gide gele büyüdüm. Böyle onun gibi kişiler kaybedince aslında bir dönemin kapandığını, yani o daktilo seslerinin artık tamamen bittiğini hissettikçe insan hüzünleniyor elbette. Ama hayatta böyle bir şey" diyerek duygularını dile getirdi.

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.