İstanbul’un beklenen büyük depremi üzerine süren bilimsel tartışmalara Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş yeni bir boyut kazandırdı. Bektaş, Marmara Denizi ve çevresindeki fayların farklı jeofizik yapılara sahip olduğunu ve bu farkın deprem büyüklüklerini belirlediğini öne sürdü.
Uzmanından korkutan açıklama: 7'den büyük deprem bekleniyor


Bektaş’ın sosyal medyada paylaştığı jeofizik analiz haritasına göre, Marmara Denizi’nin altında yer alan sıcak ve ince yer kabuğu, deniz içindeki fayları zayıflatıyor. Bu faylar enerjiyi sık sık küçük sarsıntılarla boşaltıyor ve bu nedenle 7 büyüklüğünü aşan depremler üretme ihtimali düşük.

Karada Faylar Kilitli, Tehlike Daha Büyük
Öte yandan Marmara çevresindeki kara parçalarında yer kabuğunun daha soğuk ve kalın olması, fayların kilitlenmesine neden oluyor. Bu da uzun yıllar boyunca biriken enerjinin, bir anda ve yıkıcı biçimde boşalması riskini doğuruyor. Prof. Bektaş, bu duruma örnek olarak 1999 İzmit Depremi’ni gösteriyor: 7,4 büyüklüğündeki yıkım, mavi renkle işaretli "soğuk kabuk" bölgesinde meydana geldi.

Tarihsel Depremler Teoriyi Güçlendiriyor
Bektaş’ın analizine göre;
1963 Adalar (6,3) ve 1935 Marmara Adası (6,4) depremleri, sıcak ve ince kabuğun bulunduğu deniz içinde yaşandı.
1999 İzmit (7,4) gibi yıkıcı sarsıntılar ise soğuk ve kilitli kara faylarında gerçekleşti.
Bu veriler, Marmara Denizi içinde büyük deprem üretme olasılığının sanılandan daha düşük olabileceğine işaret ediyor.
"Büyük Deprem Tehlikesi Sürüyor, Ama Nerede?"
Prof. Bektaş’ın yaklaşımı, “Büyük İstanbul Depremi yaklaşıyor mu?” sorusuna farklı bir yanıt sunuyor. Ona göre tehlike geçmiş değil; ancak nerede ve ne büyüklükte bir depremin olacağı, Marmara’nın altındaki jeolojik yapıya göre daha net analiz edilebilir.