Uzmanlar uyardı: Sıcak hava psikolojiyi olumsuz etkiliyor
Aşırı sıcak ve nemli havaların psikolojik etkilerine ilişkin Ulus’a konuşan Uzman Klinik Psikolog Rabia Görgün, “Sıcak hava dayanıklılığımızı düşürüyor, stres seviyemizi yükseltiyor ve tahammül eşiğimizi aşağıya çekiyor” dedi.
Güneş ışığının çoğaldığı, gökyüzünün sarıya boyandığı yaz aylarında, birçok insan ruhsal dalgalanmalar yaşıyor. Uzmanlar, yazın getirdiği uzun gün ışığının ve artan sıcaklıkların psikolojide iniş çıkışları tetiklediğini belirtiyor. Güneş ışığının artmasıyla birlikte biyolojik saatlerde değişiklikler yaşanıyor. Ulus’a konuşan Uzman Klinik Psikolog Rabia Görgün, sıcaklığın yükselmesiyle birlikte stres seviyesinin arttığını, tahammül sınırlarının ise azaldığını söylüyor. “Normalde görmezden gelebileceğimiz küçük sorunlar, yazın çok daha büyük tepkiler oluşturabiliyor” diyen Görgün, büyük şehirlerde yaşayanların bu durumu daha yoğun hissettiğini belirtiyor. Sıcak havalarda sabır eşiğinin düştüğünü, trafikte ya da kalabalık ortamlarda yaşanan küçük tartışmaların fiziksel şiddete dönüşebildiğini vurgulayan Görgün, yaz sıcaklarının bireyler üzerindeki etkilerini ve psikolojik yüklerle baş etmenin yolarını anlattı.
SICAKLIK ARTIYOR, TAHAMMÜL AZALIYOR
Artan sıcaklıklar, insanları sadece fiziksel değil, psikolojik açıdan da olumsuz etkiliyor. Sıcaklık arttıkça stres seviyesinin de yükseldiğini söyleyen Uzman Klinik Psikolog Rabia Görgün, “Yaz aylarında, havalar iyice ısındıkça birçok kişi kendini daha gergin, sabırsız ya da öfkeli hissedebiliyor. Normalde görmezden gelebileceğimiz bir konu bir söz ya da küçücük bir aksilik bile tahmin ettiğimizden daha büyük tepkiler doğurabiliyor” diye konuştu. Görgün, bunun sebebinin ise su sözlerle açıkladı:
“Vücut sıcaklığı arttıkça, sadece fiziksel değil, psikolojik olarak da zorlanmaya başlıyoruz. Sıcak hava, dayanıklılığımızı düşürüyor, stres seviyemizi yükseltiyor ve tahammül eşiğimizi aşağıya çekiyor. Kısacası; hava ısınıyor, sinirler geriliyor. Özellikle büyük şehirlerde yaşayanlar, sıcakla birlikte gelen fiziksel rahatsızlıkları terleme, koku, havasızlık gibi daha yoğun yaşadıkları için psikolojik olarak da daha çabuk yorulabiliyorlar.”
YAZ SICAĞINDA SABIR ERİYOR
Sıcak havaların en çarpıcı etkilerinden birisi de, gündelik hayatın içindeki küçük sorunların hızla büyümesi ve kişilerin tahammül sınırlarının azalması olarak görülüyor. Özellikle trafikte veya kalabalık ortamlarda yaşanan basit anlaşmazlıkların, kısa sürede fiziksel şiddete dönüşebildiğini söyleyen Görgün, sözlerini şu cümlelerle sürdürdü:
“Kimi zaman trafikte, kimi zaman sokakta. Küçücük bir tartışma aniden büyüyebiliyor; sözlü gerilimler kolayca fiziksel şiddete dönüşebiliyor. Ne yazık ki son dönemde cinayet haberlerinde de gözle görülür bir artış var. Basit bir kavga, bir tartışma ya da bir bakışla başlayan olaylar, telafisi olmayan sonuçlara dönüşebiliyor. Bu durumun tek bir nedeni elbette yok. Ancak yaz mevsimiyle birlikte artan sıcaklıkların, insan psikolojisi üzerindeki etkisi artık bilimsel olarak da net biçimde biliniyor.”
ÖFKEYİ BASTIRMAK DEĞİL, ANLAMAK GEREK
İnsanların öfke duygusunu bastırmak yerine onu tanımayı öğrenmesi gerektiğini dile getiren Görgün, “Bu dönemde kendi duygusal tepkilerimizi fark etmek ve mümkün olduğunca düzenleyebilmek çok önemli. Öncelikle şunu hatırlamakta fayda var. Öfke, yok edilmesi gereken bir duygu değil. Aksine, bize bir şeylerin yolunda gitmediğini haber veren bir iç sinyal” şeklinde konuştu. Görgün, “Bu sinyalin neyle ilgili olduğunu doğru anlamak önemli” diyerek, bu duygunun altında yatan nedenin doğru analiz edilmesinin önemli olduğunu söyledi.
YAZIN PSİKOLOJİK ETKİLERİYLE BAŞ ETMENİN YOLLARI
Görgün, yüksek sıcaklıkların yol açtığı psikolojik zorlanmalara karşı alınabilecek basit ama etkili önlemler bulunduğunu kaydetti. Bu dönemde öncelikle su tüketiminin önemine dikkat çeken Görgün, “Su içmeyi unutmayın. Basit gibi görünse de, susuzluk tahammülsüzlüğü artırır” dedi. Görgün, sıcak havaların uyku kalitesini olumsuz etkileyebileceği için, gece uykusu yetersiz kaldığında kısa gündüz uykularıyla denge sağlanabileceğine dikkat çekti. Bunların yanı sıra, her sosyal davete katılma ya da her işi anında tamamlama baskısı içinde olmanın kişiyi daha da yorabileceğini söyleyen Görgün, “Kendinizi zorlamayın. Her çağrılan yere gitmek, her işi hemen halletmek zorunda değilsiniz” diye konuştu. Son olarak, stresli ya da öfke dolu anlarda derin nefes almanın, sinir sistemini sakinleştirme konusunda son derece etkili olduğunu hatırlatan Görgün, “Nefes alın. Gerçek anlamda: Derin nefes almak, sinir sistemini sakinleştirir” diyerek sözlerini noktaladı.
Kaynak:Ulus gazetesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.