Yaz sıcaklarında hipertansiyon hastalarına kritik uyarılar

Yaz sıcaklarında hipertansiyon hastalarına kritik uyarılar

Prof. Dr. Zehra Büyüktuncer Demirel, yaz aylarında hipertansiyon hastalarının sıvı ve tuz dengesine dikkat etmesi gerektiğini belirterek, "Yetersiz su tüketimi ve bilinçsiz tuz kullanımı, tansiyon kontrolünü zorlaştırıyor" dedi.

Sabri Ülker Vakfı’nın Bilim Kurulu Üyesi ve Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Zehra Büyüktuncer Demirel, yaz sıcaklarının hipertansiyon hastaları için ciddi sağlık riskleri doğurduğuna dikkat çekti. Vücutta artan sıvı ve tuz kaybının tansiyonda dalgalanmalara yol açabileceğini ifade eden Demirel, özellikle sıcak havalarda yeterli su içilmemesi ve bilinçsiz tuz tüketiminin tansiyonun dengede kalmasını zorlaştırdığını vurguladı.

“HER 3 KİŞİDEN BİRİ HİPERTANSİYON HASTASI”

Hipertansiyonun dünya genelinde önemli bir halk sağlığı sorunu olduğunu belirten Demirel, “Dünya Sağlık Örgütü’ne göre 30-79 yaş aralığında yaklaşık 1,28 milyar kişi hipertansiyon hastası ve bu kişilerin neredeyse yarısı hastalığının farkında değil. Türkiye'de ise her 3 kişiden biri hipertansiyonla mücadele ediyor” dedi.

Tansiyonun; kalbin kan pompalarken atardamarlar içinde oluşturduğu basınç olduğunu belirten Demirel, sistolik (büyük) basıncın 130 mmHg, diyastolik (küçük) basıncın ise 80 mmHg’nin üzerinde olmasının yüksek tansiyon kabul edildiğini hatırlattı.

BELİRTİLER VE RİSKLER

Yüksek tansiyonun sık görülen belirtileri arasında baş dönmesi, baş ağrısı, çarpıntı, kulak çınlaması, nefes darlığı, burun kanaması, bulanık görme ve düzensiz kalp atışları yer alıyor. Demirel’e göre; genetik faktörler, stres, sağlıksız beslenme, fiziksel hareketsizlik ve aşırı tuz kullanımı gibi etkenler hastalığı tetikleyebiliyor. Yaz aylarında uzun süre güneşte kalmak da semptomları artırabiliyor.

Bu nedenle hipertansiyon hastalarının özellikle 10.00-16.00 saatleri arasında güneşe çıkmaması, yeterince su içmesi, tuz tüketimini azaltması ve yemek sonrası ya da uzun güneşlenmenin ardından ani suya girmemesi öneriliyor.

Prof. Dr. Demirel, hastalığın önlenmesi ve kontrolü için şu yaşam alışkanlıklarının benimsenmesini tavsiye ediyor:

Günlük tuz tüketimi 5 gramı geçmemeli.

Tuz yerine yemeklerde limon, sirke, baharat ve taze otlar tercih edilmeli.

Her gün en az 5 porsiyon sebze ve meyve tüketilmeli.

Tam tahıllar, kuru baklagiller ve yağlı tohumlar sofrada yer almalı.

Doymuş ve trans yağlardan uzak durulmalı.

Salamura gibi tuz oranı yüksek gıdalardan kaçınılmalı.

Günde en az 2 litre su içilmeli.

Haftada en az 150 dakika yürüyüş gibi orta şiddette egzersiz yapılmalı.

Sağlıklı vücut ağırlığı korunmalı.

Düzenli ve yeterli uyku alışkanlığı edinilmeli.

Stres yönetimi sağlanmalı.

Kan basıncı düzenli ölçülmeli.

Yazın 10.00-16.00 saatleri arasında dışarı çıkmaktan kaçınılmalı.

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.