24 Haziran seçimi Yeni Türkiye için bir milat olacaktır. Erken seçim kararı Türkiye üzerinde hesapları olan tüm küresel güç odaklarının 2019 yılına dair planlarını altüst eden bir hamle oldu. Seçim kararı sadece Türkiye'de değil, tüm dünyada dostlarımızı sevindirip heyecanlandırırken, düşmanlarımızı üzüp hayal kırıklığına uğratmıştır.
Evet, 24 Haziran bir çok konuda milat olacağı gibi, daha işin başında, vatan millet söz konusu olduğunda gerisi teferruattır diyenbilenle, yola çıktıklarını yolda satanları ayırteden bir turnusol oldu. Yol arkadaşı, dava arkadaşı, hatta kardeş bildiklerimizin kardeş mi yoksa kalleş mi olduğunu öğretti.
24 Haziranın eğitim konusunda da milat olmasını ümit ediyor, bekliyoruz. 
Örneğin eğitimin insan hayatındaki değiştirici ve dönüştürücü gücünü yok eden, öğretmenlik mesleğinin her geçen gün örselenmesine, değer erozyonuna uğramasına sebep olan yanlış adımları önleyecek, en prestijli meslekler grubunda hakettiği yeri almasını sağlayacak ve bu yanlış gidişi tersine çevirecek bir önerim var tüm siyasi partilere. 
Sayısı 600’e çıkan milletvekilleri arasından tüm partilerin listesinde seçilebilecek sıralamalarda öğretmen ve eğitimci milletvekili adayları olmalıdır. Olmalıdır çünkü; 
İktidarın en başarılı karnesinin eğitim olmasını sağlayacak, eğitim siyasetinin, politikalarının öncüleri olabilecek,  TBMM'de Millî Eğitim komisyonu, eğitimin bütün sorunlarını ve çözüm yollarını bilen öğretmen milletvekillerinden oluşturulabilsin. 
Böylece eğitimde atılan yanlış adımlara derhal son verilebilsin. Örneğin üzerinde hiç düşünülmeden alelacele alınan bir kararla okulları, öğrencileri ve öğretmenleri niteliksizleştiren saçma sınav sistemi gibi yanlış uygulamalara derhal son verilebilsin.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde, Millî Eğitim Bakanı eğitimi şaha kaldıracak, her geçen gün değersizleştirilen, örselenen, ayaklar altında paspasa çevrilen öğretmene moral ve motivasyon kazandıracak, her konuda eğitime ve eğitimcilere rehberlik ve önderlik edebilecek, eğitim camiası olarak kendi içimizden birisi olsun.
24 Haziran gerçekten bir milat olmaya gebe bir seçim olacaktır. Çünkü seçilen sadece Türkiye'nin Başkanı değil,  İslam coğrafyasının ve tüm dünya mazlumlarının umudu, sesi olmaya namzet bir Başkan olacaktır. 
Türkiye’yi eğitimden başlayarak, sanatta, kültürde, bilim ve teknolojide arzulanan noktaya getirecek, hayal kuran, düşünen, üreten nesiller yetiştirecek yeni eğitim sistemini oluşturacak, her kademesinde eğitimin tüm inceliklerini bilen kadrolar iş başına getirilmelidir. Bunu da ancak, inancımızdan ve insanlık tarihi boyunca medeniyet köklerimizden aldığımız “Emaneti ehline verme" düsturunu tam anlamıyla hayata geçirerek başarabiliriz.
İşte tam bu noktada tarihi bir fırsatı yakalamanın arefesindeyiz. Siyaseti, yozlaşmadan kurtaracak önemli bir fırsat; ülke ve millet menfaatlerini her şeyin üstünde tutacak, üstlerinden gelen yanlışlara karşı makam ve mevki endişesi taşımadan direnebilecek, kayıtsız şartsız el pençe divan durmayan, astlarına insan onuruna yakışır şefkat ve merhametle davrana bilen, devletin gülen yüzü olabilecek, kişilikli, kimlikli, işinin ehli, liyakat sahibi insanların, hiçbir ayırım gözetilmeden seçilmesi olacaktır.
Yeni dönem dalkavuklukların sona erdiği,  Yunus’un diliyle, her makam ve mevki sahibinin, kendisini sîgaya çekecek bir Molla Kasım’a ihtiyacı olduğunu bilen ve bunun gereğini yerine getiren kadrolar oluşturulmalıdır.
-    “Ya Ömer! Ölüm var.”
-    “Mağrurlanma Padişahım senden büyük Allah var.”
-    “Kral çıplak.” Diyebilen devrin Molla Kasımlarına ve onları dinleme erdemini ve ferasetini gösterebilen kadrolara gerçekten çok ihtiyacımız var.