Ferit Atmaca

Ferit Atmaca

AÜ ve ODTÜ’nün üzen gündemi 

AÜ ve ODTÜ’nün üzen gündemi 

Onlar Başkent’imizin, Türkiye’mizin güzide yükseköğretim kurumları…

ODTÜ ile Ankara Üniversitesi’nden söz ediyorum. 

Şu ara gündemde oldukları konulara bakınca üzülüyor insan. 

AÜ’nün başı “sapık öğretim üyesi vakası”yla dertte. ODTÜ ise, yönetim ile öğrenciler arasında çıkan Bahar Şenliği çekişmesi ile gündemde. 

Dedim ya, üzülüyorum bu tür olayları, haberleri, tartışmaları görünce.

Üzüntüm, bu kurumlarımıza bu olaylara yatıştıramamamdan… 

AÜ’deki vaka örneğin:

Tamam, beş parmağın beşi de bir değil…

Tamam, her kesimden, her gruptan, sapık da çıkabilir, ahlak abidesi de… 

Amma ve lakin, önde gelen üniversitelerimizden birinde, “Profesör Doktor” unvanına sahip, muhtemelen evli çocuklu koca bir adamın “yanında çalışan veterinere şiddet uygulayıp, tecavüz ettiği” iddiasıyla tutuklanması, tıpkı falanca bir cemaat yurdunda patlak veren “tecavüz” olayında olduğu gibi daha bir üzüyor, daha bir sinirlendiriyor, daha bir kahrediyor insanı. 

Böylesi ahlaksızlıklara, suçlara zaten meyilli idiyseler bu insanlar, bu kurumlarda nasıl tutuna gelmişler? 

Daha bir üzüntü, daha bir sinirlenme, daha bir kahrolma bundan.

Neyse ki, AÜ’deki bu “vaka” belki de bir hayra vesile oldu. 

Dün ajansta gördüm; olayın ardından üniversite bünyesindeki Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi'nde (KASAUM) yönetmelik değişikliğine gidilmiş ve yeni yönetmelikte merkezin etkinlik alanlarını düzenleyen 6'ncı maddeye 'cinsel taciz veya şiddet olayları' ile ilgili yeni görev tanımları eklenmiş. 

Benzeri olayların yaşanmaması için tedbir alınmaya çalışılması önemli.

Üniversite yönetimini bu duyarlılığından ötürü kutluyorum. 

Gelelim ODTÜ’ye.

Burdaki “gündem” Bahar Şenliği’yle ilgili. 

Üniversite yönetimi öğrenci gruplarını toplayıp, şenlik için bazı önerilerde bulunuyor; “şöyle şöyle, şurda burda yapabilirsiniz” diye. Öğrenci grupları bunu reddedip, “Devrin Stadyumu’nda yapacağız şenliği” diye diretiyor… Bunun üzerine Rektörlük bu yılki şenliğin iptali yönünde karar alıyor. 

Vay sen misin şenliği iptal eden?

Bir bağırtı bir çağırtı… 

Cumhuriyet, Birgün, Evrensel gibi sol medyada olay, sürece bakılmaksızın, durup dururken şenlik iptali yapılmış gibi sunuluyor önce. Ardından hazır kıta popçularımızdan oluşan “sanatçılarımız” giriyor topa; ODTÜ’de yine de konser vereceklerini ilan ederek, adeta başkaldırıyorlar yönetime. Bu arada o malum öğrenci grupları Rektörlük önünde toplanıp, eylem yapıyor. Hep bir ağızdan “Devrimsiz şenlik olmaz” diye bağırıyorlar… (Mesaja, asıl derde bakar mısınız?)

Sonuç?

Rektörlük geri adım atarak, Devrim Stadyumu’nu da şenliğe açıyor.

Bahse konu malum gruplar basıyor çığlığı: “Devrim kazandı!”

***
Burada bir inatlaşma var; burada bir şımarıklık var; burada bir adeta başkaldırı var. 

Yapmayalım böyle.

Ülke olarak sakinliğe, birlik beraberliğe her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde, rutin bir şenliği bu kadar siyasallaştırmanın, bir stadı bu derece simgeleştirmenin kime ne faydası olabilir ki?

İşimize bakalım; kendimizi, ODTÜ’müzü, ülkemiz bilimini yükseltmeye odaklanalım. Bırakalım şenlik üzerinden siyasi mesaj vermeyi, kutuplaşmayı, kavgayı…

Kötü mü olur? 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR