Selçuk  YILDIRIM

Selçuk YILDIRIM

Böl - parçala - yönet

Böl - parçala - yönet

Bazen fazla sözle anlatılmak istenen şeyler az kelimeyle daha iyi anlatılır. Bunun en güzel örneği de Böl-Parçala-Yönet. Ben şahsen bu kelimenin altında yatan anlamların farklı zamanlarda daha da büyüdüğünü gözlemliyorum. 
Dünyanın dört bir tarafında son zamanlarda cereyan eden çatışmalar akıllarımızda bazı soru işaretlerinin belirmesine sebep oluyor ki bu soru üçüncü dünya savaşının ne zaman çıkacağıdır. Gerçi dünya savaşının varlığını ispat etmek için illa büyük devletlerin birbirine savaş açtığını ilan etmesine gerek yoktur, hali hazırda Arakan’da, Suriye’de, Mısır’da, Afganistan’da, Irak’ta ve benzeri ülkelerde yaşayan pek çok kişi için üçüncü dünya savaşı gerçekleşmiş acılarını yaşıyor ya da bitmiş bile olabilir. 
Sırf dipnot olsun diye belirtmek istediğim bir şey de; bilmem fark ettiniz mi yukarda saydığım ülkelerin bir ikisi hariç diğerleri Devleti Aliye’nin eski vilayetleri.  
Şimdi esas konumuza gelecek olursak neden böl-parçala-yönet kavramı üzerinden konuya başladığımı sizlere aktarayım. Efendim malumunuz şuan Türkiye’de yaşayan pek çok kişinin adını İngiltere olarak bildiği devletin asıl adı Büyük Britanya. Bu Büyük Britanya bir zamanlar kendisine sahip olduğu sömürgelerden ötürü üzerinde güneş batmayan ülke sıfatıyla hitap edilme başarısına sahip olmuş ülkedir. Nitekim bu sıfat şuan günümüzde fiziksel olarak görünmese de halen bir zamanlar hüküm sürdükleri coğrafyalarda nüfuzu devam etmektedir. Bunun en iyi örnekleri özgürlüklerini kazanmış ülkelerin birçok anlaşmada garantörü olması. Lakin buradaki esas sıkıntı Büyük Britanya’dan özgürlüğünü kazanan ülkelerin tamamının ya parçalanmış, ya parçalanıyor ya da parçalanmaya müsait olmaları.  Bu konuya değinmemin sebebi Myanmar’da meydana gelen Müslüman katliamları. Peki konuyu neden bu kadar geriden ele almaya başladım? Çünkü kendini dünyanın en büyüğü olarak ilan eden devletin sömürdüğü topraklardan çıkarken o topraklar üzerinde nifak tohumları ekerek o coğrafya üzerinde yüzlerce hatta binlerce yıllar beraber yaşayan farklı etnisiteye, farklı dine sahip halkların sömürge devlet oradan ayrıldıktan sonra birbirlerine düşman olmaları. Birleşik halde olan devletlerin küçük ( bazen büyük de olabilir ) devletlere bölünerek hazmı kolay lokmalara dönüşüyor olmaları. 
Hint Okyanusu ve Bengal körfezi üzerinde yaşayan Hindistan sömürgeden kurtulduktan sonra dört parçaya bölünüyor.
O kadar uzaklara gitmeye gerek yok dediğinizi duyar gibi oldum ve kendi yaşadığımız coğrafyaya yani Arabistan, Afrika ve Orta Doğuya bakacak olursak buralarda da üstünde güneş batmayan ülke olma özelliğini elinde bulunduruyor ve bu coğrafyada da aynı sistemi uyguluyor. Daha önce de belirttiğim üzere Devleti Aliye-i Osman’ın vilayetleri olan topraklar üzerinde gerçekleştirilen böl-parçala-yönet siyaseti sayesinde Osmanlı Devleti’ni ise yaklaşık 30 devlete bölerek istedikleri konuma getirmişlerdir.
Sonuç olarak çatışmaların sıklıkla yaşandığı devletlerin genelde sömürge devletler oldukları gözlemlenmektedir. Bu devletlerin yegane yapacağı kendi içlerindeki kavgaları bırakmaları kendi öz benliklerine dönmeleri gerekmektedir. Bunları yapmadıkları sürece farklı bütün etnik ayrılıklardan arındırılmış müstakil birer ülke olsalar dahi yakın zamanda düşecekleri çukur yeniden küresel emperyalist güçlerin ellerinde sömürge olacaktır.


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR