Ferit Atmaca

Ferit Atmaca

Çözüm yıkım olmamalı 

Çözüm yıkım olmamalı 

Daha önce de yazmıştım…

Başkent’te hobi bahçeciliğine ilgide çok ciddi bir artış yaşanıyor. 

Kent merkezi dışında; Büyükşehir Kanunu ile “köy” iken “mahalle” olmuş noktalarda hobi bahçeleri çoğalıyor. 

Arz talep meselesi bu…

Ciddi bir talep olunca, tarla sahipleri, emlakçılar kolları sıvıyor… Hisseli tarlalar, paylar oranında tellerle çevrilip, su elektrik çekiliyor ve hobi bahçesi olarak satılıyor.

Bahçelere standart evler yapıp, satışa çıkan emlakçılar bile var. 

20-30 bahçeli bir hobi yerleşimi düşünün… Her birine küçük ahşap evler yapılmış, öylece satılık… Kiminde ise prefabrik evler inşa edilmiş… 

Şehrin bunaltıcı yaşamından kaçıp, temiz hava solumak, toprakla haşır neşir olmak isteyen… Doğal meyve sebze yetiştirmeyi arzulayan vatandaşlardan maddi imkanı olanlar, bu bahçelere büyük ilgi gösteriyor. Bu şekilde bir sektör oluşmuş durumda. 

Tabi bu bahçelerin sorunları da yok değil. Örneğin, özellikle imarsız yerlerdekilerin içindeki evlerin hukuki durumu?.. Bunlar kaçak mı olmuş oluyor, yasal mı? Sorsanız “kaçak olduğu” görüşü hakim ama bahçe sahipleri herhangi bir yaptırımla karşılaşmıyorlar.

Hobi bahçesi sahiplerinin durumu bu şekilde belirsizliğini korurken, İmar Barışı çıktı.

İmar Barışı 31.12.2017 tarihinden önce ruhsatsız veya ruhsat eklerine aykırı yapılmış kırsal ve kentsel alanlardaki yapıları kapsıyordu.

Fakat devlet ne yaptı?

“O ev bu tarihten önce mi yapılmış sonra mı” diye bakmadan istisnasız her başvuruyu kabul etti ve vatandaş her kaç metre kare yapı bildirmişse, o oranda ücret tahsil etti ve Yapı Kayıt Belgesi dağıttı.

2017’den sonra yapan da aldı Yapı Kayıt Belgesini, henüz hiç yapı yapmamış olan da… 

Peki sonra ne oldu?

Bugünlerde kimi belediyeler kimi hobi bahçelerine “yıkım kararları” tebliğ etmeye başladılar.

Örneğin Altındağ Belediyesi… Örneğin Ayaş Belediyesi… Örneğin Gölbaşı Belediyesi…

Tebliğde özetle söylenen şu: “Falanca ada parseldeki yapının kaçak olduğu tespit edilmiştir. 1 ay içerisinde yıkmanız gerekmektedir, aksi halde biz yıkıp masrafını sizden almak durumundayız.”

Bahçe sahiplerinin elinde Çevre Bakanlığı’nın verdiği “Yapı Kayıt Belgesi(YKB)” var ama ne çare…

Belediyeler, “2017’den sonra yapılmış bu yapı” cevabını verip, Bakanlığın verdiği YKB’yi tanımıyor.

Sözkonusu bahçe sahipleri şu günlerde Bakanlık ile Belediye arasında mekik dokuyor, dişinden tırnağından biriktirip yaptığı yapıyı kurtarmak için.

Görüyorsunuz değil mi gelinen noktayı; Bakanlığın Yapı Kayıt Belgesi verirken yapıları kontrol etmeyişinin doğurduğu sorunları?

Oysa, Bakanlık en başta başvuru yapılan yapıya bakıp “İmar Barışı kapsamına girer veya girmez” demeliydi.

Her başvurandan para tahsil edip Yapı Kayıt Belgesi verdikten sonra… “Aslında sizin yapınız kanun kapsamına girmiyormuş” deyip, yıkım kararı vermeyi vatandaşa nasıl anlatacaksınız?

Zaten hobi bahçesi sahiplerinin çok büyük bir bölümü orta ve alt gelir grubundan insanlar. 

Zengin, parası olan en güzel yerde bahçenin kralını yaptırıyor; ne yapsın telle çevrilmiş 300-500 metrelik alanı? 

Şehirlerin en güzel yerlerinde zamanında almış üç beş dönüm yer, yapmış üzerine villasını… Kaçak mı? İşte İmar Barışı ile de almış ruhsatını, olmuş bitmiş. 

Sonuç, olan yine daha çok garibana oluyor sanki.
***
Hep diyorum, belediyelerimiz bu gariban işine el atmalı. 

Vatandaşın bahçe hayalini belediyelerimiz karşılamalı.

İşin içinde belediyelerimiz olursa, buralar hem daha tertipli düzenli olur, hem hukuki ve yasal prosedürler yönünden eksiği kalmaz ve bugün yaşanan sıkıntılar hiç yaşanmaz.

Devletle millet karşı karşıya gelmemiş, aksine iç içe geçmiş olur ki, herkesçe arzulanan tablo bu olsa gerek.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
SON YAZILAR