Ahmet Aydınsoy

Ahmet Aydınsoy

Er Kişi Niyetine İyilik 

Er Kişi Niyetine İyilik 

Seslerin, kafaların karıştığı, akılların dumura uğradığı, vicdanların sustuğu zaman ve mekanlarda, SEN DE  SUS VE İLÂHÎ SESE KULAK VER !

• “İyilikle kötülük bir olmaz. Sen kötülüğü en güzel tavırla savuştur...” [1]

• Rahman’ın has kulları yeryüzünde vakarla yürüyen, cahiller onlara laf attığı zaman, "selâm" deyip geçen kullardır. [2]

“İyiliğe karşı iyilik, her kişinin,

Kötülüğe karşı iyilik, ER KİŞİNİN kârıdır.” 

İnsanlık, tarih boyunca şahit olmuştur ki, bu güzel ahlak anlayışı her zaman ilahi nizamın güçlü olduğu dönemlerde yeryüzünde hayat bulmuş, insanlığın yüzünü güldürmüştür. 

Tarih boyunca, insanların inançlarından dolayı dışlandığı, horlandığı, türlü eza ve cefaya maruz kaldığı en sıkıntılı dönemlerden biri olan Mekke Dönemini yaşayan Peygamber Efendimiz, yıllar sonra muzaffer bir komutan olarak Mekke’ye girerken zafer kazanmış bir komutan edasıyla insanlara tepeden bakan bir duruşla değil,  devesinin üzerinde, kendisine zafer bahşedilen bir kul edasıyla Rabbinin huzurunda, başı önde girmişti, kaçarak canını zor kurtardığı Ata yurduna. 

Sırf Allah birdir dediği için, El-Emin dedikleri Allah'ın elçisine her türlü kötü muameleyi reva gördükleri kardeşlerinin yüzüne bakacak yüzü olmayan Mekkeliler, başları yerde, acaba bize nasıl bir ceza verecek kaygısıyla beklerken, şu sesle irkildiler!

- “Ey Mekkeliler! Bu gün size ne yapmamı bekliyorsunuz”

Mahcup Bir eda ile:

- “Sen kerim (İyilikte ve cömertlikte sınır tanımayan) bir kardeşin oğlusun. Senden de böyle bir güzellik bekliyoruz.

- “Ben bugün size Yusuf'un kardeşlerine söylediklerini söylüyorum. Hiçbirinize kınama yok. Hepiniz serbestsiniz.”

Evet, Yusuf’un(as) merhametini hakim kılmak için, Yusuf'ların Mısır’a sultan olması, azgınlıkta ve kötülükte sınır tanımayan Cahiliye Toplumunun dize gelmesi için Mekke'nin fethedilmesi şart.

Marmaray da 10. Yıl marşını söyleyerek, kılık kıyafetini beğenmedikleri birine, her türlü hakareti sergilemekten kaçınmayan sözde özgürlükçü, demokrat, hümanist geçinen zavallılar, sırf Erdoğan düşmanlıkları yüzünden Marmaray'ın yapımına da muhalefet etmişlerdi değil mi?

Şimdi akıl ve vicdan sahibi sağ duyulu güzel ülkemin güzel insanlarına bir kez daha sesleniyorum.

Kendisi gibi inanmayan, düşünmeyen, giyinmeyen, yaşamayan hiç kimseye hayat hakkı tanımayan, çağdışı her düşünceye, zihniyete sahip güruha asla fırsat verilmemesi gerektiğine bir kez daha şahit olduk değil mi? Zaten yakın olsun uzak olsun fark etmez, tarihimiz bunun örnekleriyle dolu. Artık bu çirkin manzaraların tekerrür etmemesi için ders alma vaktidir.

Her türlü inancı, gerçek anlamda özgürlüğü, insan haklarına saygıyı yeryüzünde hakim kılmak için güçlü olmak, birlik olmak zorundayız. 

Sözde çağdaş görünümlü fakat kendi değerleri dışında hiç kimseye hayat hakkı tanımayan zavallılardan, insan haklarına ve inanca saygı beklemek, zalimden merhamet dilenmek gibi boş bir hayaldir. Fırsat bulduklarında insanları ötekileştirip bir kaşık suda boğacaklarından hiç kimsenin şüphesi olmasın. Şüphesi olan varsa, bu ülkenin yakın tarihini yeniden incelesin.

Her türlü inancın, kültürün, etnik yapının kendine hayat bulduğu bir toplumu arzulayan, birlikte yaşama kültürünü ve tahammülünü kazanmış herkesin başımız üstünde yeri var, diye bilen anlayışı bu ülkede hakim kılmak yegane gayemizdir.

Bu ülküye sahip çıkan bir millet olma sevdamız bizi bir birimize bağlayan en güçlü bağımızdır. 
Bu bağı hiç kimsenin koparmasına izin vermeyen güzel ülkemin güzel insanlarına selam olsun.
_____
[1] Fussilet Suresi 34. Ayet,
[2] Furkan Suresi 63. Ayet,

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR