Selçuk  YILDIRIM

Selçuk YILDIRIM

Halkla İlişkiler Karmaşası

Halkla İlişkiler Karmaşası

Geçenlerde arkadaşlarla sohbet ederken halkla ilişkiler kavramını tartışmaya başladık ve bu kavramın ülkemizde bir hayli farklı kullanıldığı kanısındaydım, bu sebeple bir araştırmaya girişip bu konuda yazılmış makaleleri okudum, ortaya çıkan sonuç ise bu işin uzmanlarının da benimle benzer düşüncelerde olması ve kavram hakkında bir hayli çalışma yapmış olması. 
Öncelikle Halkla İlişkiler ( Public Relation ) kavramının dünyada algılanış ve çalışma şekli ile Türkiye’deki Halkla İlişkiler kavramı birbirini tam karşılamamasıdır. Şöyle ki ABD’de bu kavram direkt halk ve ilişki sözcüğünden farklı ele alınarak destekleyici yeni kelimeler eklenip tanımlanmaktadır. Türkiye’de ise bırakın farklı sözcüklerden yardım almayı daha kendi adı tam konulamamıştır, hatta mesleki adının telaffuzunda bile hata olan halkla ilişkiler nasıl olurda tam anlaşılabilir ki? “Pr Ajansı” gibi komik adlandırmalar edinmektedir. Bizde ise ilk akla gelen halkla ilişkiler; güzel, bakımlı bayanların danışma kürsülerinde teşhir edilmesi olarak anlaşılmaktadır ve meslek Türkiye’de kendine yeterince yer bulamamaktadır. Yani kadının istismarı söz konusu.
Okuduğum makalelerdeki ortak kanı ise halkla ilişkilerin algılanmasında da sorunlar olduğudur; halkla ilişkiler iletişimin bir parçası mı? Yoksa iletişimi kendisine araç olarak kullanan bir yönetim birimi mi? Yoksa sadece yönetim ve bilgi verme birimi mi ya da bunların hepsini kontrol eden kontrol mekanizması mı? Bu sorular halen sürüp gitmektedir konunun duayenleri halkla ilişkileri iletişim becerilerinden çok sosyal psikolojiden beslenen alan olarak tabir etmişlerdir. Aslında bu sorunlar halkla ilişkiler kavramının sosyoloji, psikoloji, siyaset, kültür gibi konulardan bağımsız düşünülemeyeceği ve halkla ilişkililerin sınırlarının tam olarak belirlenmemiş olmasından kaynaklanmaktadır.
    Diğer bir sorun ise halkla ilişkiler sınırları tam olarak belirlenemeyen bir alan olduğu için karıştırılan durumlardan bir tanesi de pazarlama kavramıyla olan ilişkisinde ortaya çıkar. Bu kavramlara baktığımızda pazarlama mı halkla ilişkilerden beslenir yoksa halkla ilişkiler mi pazarlamadan beslenir? Pazarlama fiyat arttırma politikası ise halkla ilişkiler ne? Bu sorunlar halkla ilişkiler kavramının karmaşıklığını ve onun sosyoloji ile olan yani insanlarla yoğun iletişim içinde olması ilişkisini göz ardı edemeyiz, işin içine insanları ikna etmek girince karmaşa daha da artmakta.
    Yine halkla ilişkilerin meslekleşme sorununu da ele almadan geçemeyiz halkla ilişkiler uzmanları işlerini iyi yapsalar dahi gereken saygıyı bulamamış tam bir meslek olarak tanımlanmamıştır. 
Durumlar böyle olunca bizim gibi yeni gelişen ülkelerde halkla ilişkiler biraz daha farklı anlaşılıyor; fiziki güzellikleri ön planda olan bayanların konuklar önünde arzı endam etmeleri ve onlara hediyeler dağıtmakla meşgul olmalarıdır, oysaki ABD’de bu meslek genellikle erkekler tarafından yapılmakta hatta bayanların sektöre katılması bir hayli zor.
Ülkemizde Türkçe adının bile yanlış kullanmadığı düşünülürse bu meslek grubunda çalışmak isteyenlerin işlerinin bir hayli zor olduğu görülmekte.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR