Serhan Yetkinşekerci

Serhan Yetkinşekerci

1 Tespit 1 Tavsiye 1 Soru

1 Tespit 1 Tavsiye 1 Soru

Referandum sürecinin de etkisiyle son zamanlarda insanlar gündemin içine daha fazla hapsedilir oldu. Gayet doğal.
Millet, ‘Ne oldu? Ne bitti? Ne olacak?’ Derken kendisini sosyal medyanın, haber sitelerinin, gazetelerin, televizyonların içinde buldu.
Ancak bizim toplum olarak normalimiz de bu değil mi zaten? Sürekli bir hareket, sürekli bir çalkantı, dinmeyen bir fırtına bizim gündemimiz. Toplumumuzun DNA’sına işlemiş sanki. 
Ancak günceli takip ederken dikkat edin. İçinde boğulabilirsiniz. Neden mi?
İster haber sitelerine bakın ister sosyal medya paylaşımlarına (özellikle facebook) içerikler hiç hoş değil. Çünkü gündem hiçbir zaman hoş olmadı. Terör, siyaset, atışmalar, karşılıklı ideoloji çürütmeceler, taş atmalar, o onu dedi, bu bunu dedi, cinayetler, tacizler, tecavüzler, kazalar, linç arada bir de futbol o da gerginlik üzerinden… Bizim normal gündemimiz bu. Acı ama gerçek.
Başka ülkelerin gündeminin de böyle olup olmaması umurumda değil. Önce kendimize bir bakalım. Sapasağlam bir adamı bile sinir hastası eder bizim gündemimiz. Neden bu işkenceyi yapıyoruz kendimize?
Chomsky’nin sözüdür. Der ki, ‘Güncel olan tarihin mezarlığıdır.’
Tabi ki güncel olanı bilmeliyiz. Buna ihtiyaç var. 
Ancak, insanların boş vaktini ve enerjisini tamamen güncel olana yöneltmesini ürkütücü buluyorum. İnsanı sığlaştırıyor. Dahası kafa olarak gerilememize sebep oluyor.
Nasıl mı?
Sürekli kendi görüşlerimizin onaylandığı, sadece ‘bizim’ sevdiğimiz şeyleri takip edip paylaşıyoruz. Aksine tahammül yok! Fanatikleşiyoruz. ‘Ben biliyorum’ fanatikliği. En tehlikelisi de bu. Madalyonun diğer yüzünde de beyinleri körelten bir şey var. O da şudur: Kitap okumaktan uzaklaştırıyor.
İnsan için öğrenmenin ve birikimin sınırı yoktur. Bilgi beyne aktıkça, ne kadar az olduğunu fark edersiniz. Akmazsa, bir damlayı dağ sanırsınız.
Bazı gazeteciler ve siyasetçiler dahi ‘Artık kitap okumaya eskisi gibi fırsat bulamıyoruz’ diyor. Bulamazsın tabi! Ben de tüm gün tweet atıp sağa sola sataşıp, bir taraftan foto paylaşsam ben de okumak için gerekli enerjiyi ve vakti bulamam. Hele hele bazı köşe yazarlarımız var, evlerden ırak! Ama sistem kabullenmiş bunları. Yetmemiş bağrına da basmış! Okumadan yazmayı öğrenmiş mübarek! Faydası yok zararı var bunların.
GÜNCEL, ZİNCİRİN HALKASIDIR
Gündemi okurken, çok takılmadan daima geçmişi hatırlamalı. Hatırlamak için bilmeli. Bilmek için okumalı. Bir şekilde kendi tecrübesini edinmeli insan. Çünkü, tarih tekerrürden ibaret. Her yaşanmış hadise bugün aynen yaşanır demiyorum. Ancak toplumun ve tarihin bir diyalektiği var. Bu yadsınamaz. 
Bir İngiliz büyükelçisinin unutamadığım tespitidir:
‘‘Türkiye’den 3 gün ayrılın ve geri dönün. Sonra 3 gün içinde yaşananları inceleyin. Gündemin tamamen değiştiğini görürsünüz.’’
‘‘Türkiye’den 3 yıl ayrılın ve geri dönün. Sonra 3 yıl içinde yaşananları inceleyin. Gündemin hiç değişmediğini görürsünüz.’’
BİR TAVSİYE
Gündemin içinde boğulmayın, bırakın birileri bildiğini zannedip size anlatsın. Siz çapraz okuma yapın. Yani farklı kaynaklardan, farklı kafalardan beslenmeyi ihmal etmeyin. İster entelektüel merak hasebiyle, ister eğlencesine okumaktan vazgeçmeyin. Zira bu alışkanlık, kendinize ve çevrenize büyük bir iyilik olur…
BİR SORU
İnsanın elinin altında dünyanın en büyük kütüphanesi var. İnternet.
Peki, biz nasıl kullanıyoruz bu nimeti?
Başlığı ayrı, spotu ayrı, fotosu ayrı, metni ayrı telden çalan bir haberin sadece başlığına bakarak ‘vayy şerefsiz…’ deyip geçerek. İnsanları, bilip bilmeden yargılayarak. Ya da bir gafilin fotoğraf altına yazdığı caps tadındaki zırvayı ‘bilgi’ olarak kabul ederek. Dahası ona inanarak, başkalarına karşı da inatla savunarak…
Bünyemizde bir özgüven çelişkisi barındırıyoruz:
Bir taraftan ‘ben biliyorum’ havasında müthiş bir özgüven var.
Öte taraftan ‘lütfen herkes beni beğensin’ tadında bir ihtiyaç.
İkisi de aynı bünyede.
Soruyorum: Nasıl oluyor bu?
Mantıklı bir açıklaması olan varsa yapsın. Ben bulamıyorum.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR