Selçuk  YILDIRIM

Selçuk YILDIRIM

Küçük esnaf neden kazanmıyor?

Küçük esnaf neden kazanmıyor?

Her konuda yeterince laçkalaşmış bir toplum haline geldik. Dinimizi yaşamada lakayt bir tavırdayız, yasaları uygulamada lakayt bir tavır, ahlaki konularda aynı bozukluk.

Bu ve benzeri konuların öznesi veya nesnesi olmamak neredeyse imkansız kaldı ki nerede yaşadığımızı unutmuyor ve ona göre hareket etmeye çalışıyoruz.
Bütün kavramlar, bütün değerler birbirine girmiş tek yol, tek amaç meta olmuş.

Durum böyle olunca da eskilerin ahilik dediği gelenekten bahsetmek, ticaret ahlakından bahsetmek artık çok değersizleşmiştir.

Türkiye’deki bütün küçük esnaflarda, kimse kusura bakmasın sektör farkı göz etmeden söylüyorum sürekli bir müşterinin elinden parasını alayım ama sattığım malın kalitesini sorgulamayım ve hiç kimse sorgulamasın anlayışı mevcut. (Tabi her zaman için mesleğini düzgün yapan bütün esnafları tenzih ediyorum) 

Şimdi sizlere özellikle hepimizin karşılaştığı birkaç sorundan bahsetmek istiyorum. Şu an zaten özellikle büyük şehirlerde en önemli gelir kapılarından olan hizmet sektörü maalesef hem hizmet kalitesi bakımından hem de içerik kalitesi bakımından dip yapmış vaziyette.

En çok karşılaştığımız vaka ise restoran ve kafelerin içler acısı halleri. Bazı konularda o işletmeleri ve sahiplerini anlayışla karşılayabiliyorum. Mekân kirası, ısınma, dış cephe kaplamaları, vergiler vb. işletme giderlerinin tümü bir hayli külfetli.

Marka yapmış isimlerle rekabet etmek zor! Bütün bunları ve ürünlere koyduğunuz fiyatları anlayışla karşılayabiliyorum. Ancak bunlara nazaran sattığınız ürünün arkasında durmamaları ve müşteriyle sanki ücretini almıyor, bedava hizmet veriyormuşçasına yaklaşımda bulunmaları bir hayli can sıkıcı. 

Örneğin mesainiz bitmiş dostlarınızla hasbihal etmek, dertleşmek istiyorsunuz ve bir yere oturup bir kahve içmek istiyorsunuz, mekan arayışına geçtiğinizde efendim falanca yer olmasın yabancı menşeili yerli bir esnaftan hizmet alalım hem ülkemiz hem milletimiz kazansın istiyorsunuz.

Yani yerli ve milli olmaya çalışıyorsunuz ve bir kafeteryaya giriyorsunuz, beğendiğiniz boş bir masaya oturup sizi karşılaması için bir garsonun gelmesini bekliyorsunuz ama oda ne onca garson ortalıkta dolaşıyor olmasına rağmen bir tanesi bile sizinle göz göze gelip sizinle ilgilenmeyi istemiyor.

Zorla olsa da masaya davet ettiğiniz garson siparişinizi almakta ve onu getirmekte de bir hayli isteksiz, aradan dakikalarca sonra siparişiniz geliyor.

(Bu arada yanlış anlaşılma olmasın oturduğunuz kafe ağzına kadar dolu da değil 8-10 masa dolu aşağı yukarı) Sipariş ettiğiniz içecek veya yiyecek ya soğuk ya lezzetsiz ya da özensiz bir sunumlarla önünüze geliyor.

Siz de durumdan şikayetinizi dile getiriyorsunuz ama ya garson tarafından şikâyetiniz ya lakayt bir şekilde dinleniyor ya da hiç dinlenmiyor.

Hadi ciddiye alınıp dinlendi o zaman da ilk etapta müşteriye olan saygı ortadan kalkıp sattığı ürünün iyi olduğu tezi üzerinden sizinle tartışma başlatıyor. Ben karşılaşmadım lakin pek çok işittiğim olayda maalesef fazla itiraz neticesinde kafe veya restoran sahibiyle birlikte çalışanları tarafından paranız alındıktan sonra bir güzel tartaklanıp çıkıyorsunuz.

Eminim bu ve benzeri olayları sizlerde yaşadınız ben örnek olarak bir kafeyi seçtim ama en ufak bir hırdavat malzemesi alacağınızda bile aynı yaklaşımla karşı karşıya kalıyorsunuz.

Biz serbest piyasa ekonomisini belirlemiş olsak da maalesef kurallarını bilmiyoruz, ticaret ahlakından da bir haberiz.

Peki bu işi layıkıyla yapan yok mu? Çok ilginç gelecek çoğunluğu Müslümanlardan oluşan bir toplumun içerisinde yaşıyor olsak da bunu bizden daha iyi yapanlar maalesef diyorum yabancı menşeili firmalar.

Hizmet ettiği hangi sektör olursa olsun kapitalist düzenin değirmenine su taşıyor olsalar da bunu en azından en iyi şekliye yaparak ne müşterisini ne de çalışanını zor durumda bırakmadan bunu başarıyorlar.

Pek çoğumuzun bildiği bazı kafeler var içerisinden çalışanları kendi vatandaşımız, müdürü kendi vatandaşımız, amiri kendi vatandaşımız ama sahibi yabancı olan bu firma siz memnun kalana kadar içtiğiniz kahveyi değiştirmekten imtina etmiyor. Siz tamam dediğinizde her iki taraf bu işten memnun ayırılıyor.

Siz parasını ödediğiniz malı afiyetle tüketirken karşı taraf da size satış yapmış olmanın ve sizi işletmeden memnun uğurlamanın keyfini çıkarıyor.

Neticede de bizim burada ürettiğimiz hizmetin bir önemi kalmıyor ve paranın hatırı sayılır kısmı dışarı akıyor. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR