Göknur Çekinmez

Göknur Çekinmez

Ne Umduk Ne Bulduk! 

Ne Umduk Ne Bulduk! 

Türkiye pek çok millete gerek örf ve adetimizle gerek kültürümüzle gerekse misafirperverliğimizle örnek olmuş bir millettir. Çok kapsamlı gelenek ve göreneklere sahip millet olmanın gururu yadsınamaz gerçek. Zaman değişse de Türk milletinin kültürü, gelenek - göreneği değişmez. Kimimiz Batı'yı örnek almayı ayrıcalık olarak görse de, ülkemize başka kültürleri getirmeye çalışsa da kökünü kaybetmeyen millet olduğumuzu Osmanlı Devleti zamanından beri görüyoruz. Asimile olmamış Türklüğün bizlere verdiği tüm özellikleri korumuş ve korumaktayız. 

Kültürden bahsetmiştim evet kültürümüz geniş, misafirperverliğimiz tartışmasız ama bu bağlılığımızın yerini modern yaşam adı altında sunan nesil de yok değil. Nereden mi kapıldım bu düşünceye örnek verecek olursam; televizyonda misafirperverliğimizin gösterilmesi adına bir yarışma programı düzenlenmiş. İzlerken gördüm ki o sahip olduğumuz misafirperverlik eskisine nazaran kalmamış dersem yeri var. Herkes kendi şehrini tanıtıp evinde ağırlama yapıyor ama kültürümüzden uzak. Biz ne zaman modern yaşamı kültürümüz olarak benimsedik! Yer yatağına bunlar kaldı mı diyeni mi ararsın, misafire kolonya ikramına tepki göstereni mi, yer sofrasına oturmam deyip masada yemek isteyeni mi... Kökünden, kültüründen utanan insanlar modern yaşam mı sizi vatan, millet sahibi yaptı? Doğu Anadolu'muzun sembolü Taş binalara mağara mı burası diyen zihniyetler sizler yüzünden ileriki yıllarımızda gelenek görenekten söz edemeyeceğiz. Kadın ile erkeğin bile ayrı odalarda oturduğu zamandan gelmiş millet olmamıza rağmen şimdi ise tanımayan iki cinsin aynı odada uyuması normalmiş gibi bir izlenim veriyorsunuz. Bu izlenimler kimleri etkiliyor?

Evlatlarınızı, kardeşlerinizi, yeğenlerinizi, yetişmekte olan her gencimizin bilinçaltını etkiliyor. Sonra bu tarz manzaralar artık insanlığa normal geliyor. Bir bakmışın eskiden kelimesi sadece cümlelerde kalmış. 

O kadar çoğaldı ki bu tarz zihniyet. Eskiden sofralar ailecek sohbet ede ede yapılırdı. Şimdilerde eline tabağını alan televizyon karşısında yemek yiyor. Ne sofraya ne aileye saygı kalmış. Muhabbete hasret kalan millet olacağımızı söyleseler yakıştıramaz gülerdik galiba. Ama yaşıyor ve galiba yaşayacağız. 

Bir diğer konu da bunun kadar kültürümüze zarar veren televizyonlardaki ahlak dışı diziler. İnsana yapılanlar normalmiş izlenimi katan ama aslında kendi beyinleri normal olmayan zihniyetler. Sizler sebep oldunuz bu milletin kültüründen uzaklaşmasını. Gençlerimizin ahlaktan bi haber davranışlarını, aileye saygısızlığı, kötü alışkanlıkları, beraberlerinde getiren kökü bozulmuş gençliği sizler yaptınız. Görüyoruz ki edep dışı sahne olmayan dizi izlenmiyor hemen final yapıyor. Tarihi diziler, belgeseller, bilgi yarışmaların aksine yeni nesil dizilerin izleyicisi çok. Hoşumuza gidiyor tabi bu tarz diziler. Bunlar varken kim neden izlesin belgeseli? Ama görülüyor ki bu tarz dizilerin faydasından ziyade zararı oldukça fazla. Zararı sadece bireye kalsa zamanla kökenini yitirmeye, kökünü inkâr etmeye kadar uzanıyor ne yazık ki. Bunlara göz yumarak değil, inkâr eden nesilde olsa onlara doğrusunu, olması gerekeni anlatarak bu durumları azaltmalıyız. Bizden başka kültürümüze, geleneğimize, göreneğimize kimse sahip çıkmaz.

Tarihten bakacak olursak pek çok millet başka milletlerin kültürlerini, yaşantılarını, kılık kıyafetlerini örnek almaları sonucu asimile olmuşlardır. Geçmiş yıllarda savaş, kıtlık, imkanların yetersizliği gibi pek çok faktör olmasına rağmen bu millet asimile olmadıysa şimdi olması için hiçbir sebep yok!

Kültürümüz tüm Dünya'da örnek olan bir Kültürken ondan uzaklaşmak değil, çare ona sahip çıkmaktır. Türk milleti olarak birbirimize olan bağlılığımızın güçlü olmasının verdiği gururu her zaman yaşamalı ve yaşatmalıyız. Bunun içinde özümüze, benliğimize, geçmişimize sahip çıkmalıyız. 

Özüne, kültürüne, geçmişine sahip çıkan nesiller olabilmek umuduyla...

Önceki ve Sonraki Yazılar
SON YAZILAR