Daha önceki bir yazımda Fransa’da siyonizmin ne kadar güçlü olduğunu örneklerle anlatmıştım. Sonu –tion ekiyle biten ve siyon diye okunan ve başta İngilizce olmak üzere tüm dünya dillerine yayılan kelimelerin Fransa’daki masonlar tarafından türetildiğini söylemiştim.

Fransa ve Siyonizm ilişkisine verilebilecek o kadar çok örnek var ki… Hatta aklıma gelmişken ilginç bir tanesini daha söyleyeyim. İsviçre’de Sion diye bir kent var. Bu kenti de İsviçre Fransızları kurmuştur. Tabii siyonist Fransızlar... Bu arada İsviçre aynen ABD, İngiltere, Fransa gibi siyonist bir ülkedir. 

Düşünün, yeni türetilen yüzlerce teknik kelimeye, yeni kurulan şehirlere ismini veren, kendi felsefesine göre devletler kuran belalı bir örgütten ve bu örgütün militanlarından bahsediyoruz: Siyonizmden ve siyonistlerin emir eri olan masonlardan!

Siyonizm ve Notre Dame ne alaka diyeceksiniz? Hiç alakası olmaz olur mu? Yahu İstanbul’daki Notre Dame de Sion okulunu da mı duymadınız? Ekim 1856'da, İstanbul’a gelen on bir rahibe tarafından kurulmuş Fransız okulu. 1856, Kırım Savaşı sonucunda akdolunan Paris Anlaşması ile Osmanlı’nın Avrupa devleti sayıldığı ama bu arada iflas bayrağını çekip tüm ekonomisini Avrupa’ya teslim ettiği yıl. Ardından Osmanlı’da bir masonluk furyası başladı. Mason padişah V. Murad, mason şeyhülislamlar, mason nazırlar, mason paşalar… O abes süreç maalesef devam ediyor. Demem o ki işin içinde Fransa varsa Siyonizm vardır.

Fransa Cumhurbaşkanı Macron da daha geçenlerde “siyonizme karşı gelmenin antisemitizim gibi bir suç olması gerektiğini” açıkladı. Kafaya bakın, antisemitizmi bile suç sayacak kadar karanlığa batmış.

Sanırım bu kadar açıklamadan sonra Fransa ile siyonizmin ve masonluğun sıkı fıkı ilişkisine itiraz edecek kimse kalmamıştır.

Cayır cayır yakılıp kül edilen Notre Dame Katedrali de bu çerçevede değerlendirilmelidir. 1137 - 1180 Yılları arasında hüküm süren Kral VII. Louis'nin emriyle inşa edilen Notre Dame, Haçlı Seferlerinin planlandığı, halkın seferlere katılması için en ateşli fetvaların verildiği ve Müslüman kanının mubah olduğunun ilan edildiği mihraktır. 
Aynı mihrakın çanları, 2015 yılında Charlie Hebdo intifadasında ölenler için çaldı. Peygamber Efendimize küfreden karikatürleri çizen kafirlerin öldürüldüğü intifadada Müslümanlar yine terörist ilan edilmiş ve lanetlenmişti. Oysaki birkaç yıl önce Sözcü Gazetesiyle bağlatılı olarak yayınlanan Gırgır Dergisi, Hazreti Musay’ya küfreden bir karikatür yayınladığı için apar topar kapatıldı, tarihe gömüldü. Hoş, Hazreti Musa da peygamber, saygımız sonsuz; ancak konu Hazreti Muhammed olunca ona her türlü hakareti mubah gören zihniyetin adıdır Fransa! Kur’an ayetlerinin değişmesi gerektiğini söyleyen zihniyetin adıdır Fransa!

İşte tepeden tırnağa siyonizm terörüne bulanan Fransa’nın alameti farikası idi Notre Dame Katedrali! Olaya bu yönden bakınız. Öyle alelade bir yangın değildir. Birileri gidip kasten yakmıştır. Kimdir o birileri? Mason mahfillerin tetikçileri! Neden kendi mabetlerini yaksınlar? Çünkü o gece bir yerde daha yangın vardı… Kudüs’te Mescid-i Aksa’nın altındaki camii de yakıldı. Dikkati dağıtmak için de Notre Dame hedef seçildi. Başarılı oldu mu, oldu.
Masonların eylem geleneği böyledir. Yeni dünya düzeni adı altında tüm Müslümanlara savaş ilan etmek için de İkiz Kuleler diye bilinen Dünya Ticaret Merkezine kamikaze saldırısı düzenlediler. Bunu da İslam terörü diye yutturdular. 
Notre Dame bir katedral değil miydi? Katoliklerin ibadet yeri olan bir yer nasıl masonik bir mabet ilan edilebilir diye soranlarınız olabilir. Gayet mantıklı bir sorudur. Ancak kazın ayağı hiç de öyle göründüğü gibi değildir. İp ucu vereyim: Katedral dediğiniz Notre Dame’in çevresindeki heykellere bakınız. Bolca şeytan figürü… Hem de boynuzlu, keçi sakallı -Baphomet- figürü. Baphomet nedir, en az 21 dereceye yükselen masonların ayinlerini yöneten ve masonlara birebir emir veren İblis’in ta kendisidir. Hiçbir mason, İblis’e taptıklarını inkar edemez! İblis’e neden Baphomet derler? Neden diablo ya da satan değil de Baphomet? Çünkü masonlar, haşa Hazreti Muhammed ile şeytanı eş tutarak şeytana Muhammed kelimesinin eski zamanlardaki versiyonlarından biri olan Baphomet şeklinde hitap ederler. Bilenleriniz bilir, İncil’de Hazreti Muhammed’ten “Faraklit” diye bahsedilir; ama Faraklit kelimesine dipnot yapılıp “Faraklit’in ahir zamanda ortaya çıkacak şeytan olduğu” bilgisi İncil’e eklenmiştir. 

Notre Dame’daki siyonist simgeler sadece Paris’e tepeden bakan Baphomet heykelleri ile sınırlı değildir; daha nice işaretler vardır. 

Şimdiden sonra siyonist terör konusunda daha bir tetikte olmak gerekiyor. Çünkü bu adamlar ne zaman bir yerleri yaksalar ardından Müslümanlara çatıp İblisi bile dehşete düşüren terör estiriyorlar. Kaldı ki Notre Dame’in kulesini ve çatısını aynen gerçekte olduğu gibi yanarken gösteren çok sayıda film ve ima var. Demek ki sürüp giden bir senaryonun içindeyiz ve bir sonraki adıma hazırlıklı olmalıyız. Özellikle de İstanbul’da restore edilmekte olan tarihi mabetlere dikkat edilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Durmak yok, terörün her türlüsüyle mücadeleye devam vesselam.