Ferit Atmaca

Ferit Atmaca

Oysa…

Oysa…

 

Suriye’de en başından itibaren sorun neydi?

Suriye’de neden iç savaş başladı?

Suriye’de başlayan bir iç savaş mıydı?

Suriye’de iç savaşlık ne vardı?

Suriye’de yaşanan iç savaş kimler arasındaydı?

Suriye’de yaşanan iç savaşta kim, hangi grup neyin peşinde?

Suriye’de yaşananlarla bir Amerika’nın, bir Rusya’nın, bir Fransa’nın, bir İngiltere’nin, bir Almanya’nın ne alakası olabilir?

Suriye’de yaşanan olaylarla Batı neden bu kadar ilgili?

Suriye’de hangi grup hangi ülke tarafından desteklenmekte?

Suriye’de yaşanan iç savaşta gruplar bu kadar silahı nerden, nasıl buluyor?

Suriye’de yaşanan iç savaşta şu ana kadar kaç yüzbin insan öldü?

Suriye’de yaşanan savaşta bugüne kadar kaç insan evini, yurdunu terk etmek zorunda kaldı?

Suriye’de bir anda ortaya çıkan IŞİD / DAEŞ nedir, ne değildir?

Suriye’de PKK kolu PYD son dönemde nasıl bu kadar güçlenebildi?

Suriye’de Özgür Suriye Ordusu nedir, kimlerden oluşur, amacı nedir?

Suriye’de bugün durum nedir?

Suriye’de Suriye’de Suriye’de…

***

Ardı arkası kesilmeyen bu sorular yaklaşık 5 yıldır gündemimizde.

En azından kendi adıma söyleyebilirim ki,

Hangisinin cevabını, net olarak biliyorum, şüpheli.

Hangisinin cevabı, gerçekte bildiğim gibi değil, belirsiz.

Hiçbir şeyden emin olamıyorum.

Eminim ki pek çoğunuz benim gibi.

Ortalık toz duman çünkü.

Ve bir çıkış, kurtuluş ışığı göremiyor, “uzun gecenin ardından güneş doğmaya başladı” diyemiyorum.

Bu “kirli savaş”ta tartışmasız tek gerçek, şu ana kadar yüzbinlerce Müslümanın hayatını kaybetmiş olması; milyonlarca mazlumun evini yurdunu terk etmek zorunda kalmış bulunması.

En gerçek olan da Aylan bebek…

Ve acı bir gerçek de şehitlerimiz; son olarak El Bab’da 16 şehit vermiş olmamız.

Düşünüyorum da, bana göre Suriye’de son 5 yılın özeti şöyle:

*Önce küçük ve de küçük bir üfleme ile dahi hemen söndürülebilecek “kıvılcım”lar tespit edildi…

*Bu “kıvılcımlar”a uygun “ateşleyiciler” oluşturulup, düğmeye basıldı.

*Oluşturulan “ateş”e ha bire benzin dökülmeye başlandı.

*Körüklenen “ateş” koca bir “yangın”a evrilerek, tüm bölgeye yayılmak istendi.

*Bu arada  “yangın var yangın var” diye bas bas bağırılarak, “insanlık adına müdahale etmeliyiz, yardım etmeliyiz” algısı oluşturuldu.

*Ve sözde “müdahale” ile güya yangın “söndürülmeye” çalışıldı. Oysa gelen “müdahale” oranında “yangın” ateşleniyor, yayılıyordu! “Yangın” yayıldıkça, “müdahaleciler” daha da yüksek sesle bağırıyorlardı “Yangını söndürmek için takviye birlikler gerekiyor” diye!

***

İstenilen, arzu edilen tam da buydu.

Gelinen noktada “yangın” söndürüldü mü bilemiyorum lakin, şu bir hakikat ki şimdi de “tahsilat” peşinde koşuluyor!

-Neyin fatura tahsilatı bu?

“Yangına müdahale hizmeti”nin!

-Kim yapıyor bunları?

ABD, İlgiltere, Rusya’nın başı çektiği sömürgeci güçler.

-Kimin yardımıyla?

Esed’in zalimliği, İran’ın güttüğü aşırı mezhepçi politikalar, terör örgütü PKK’nın fırsatçılığıyla.

“Oysa” diyorum,

Müslüman ülkeler en baştan bir araya gelebilseydi…

Her biri ayrı ayrı birer devlet ve her birinin kendine özgü çıkarları sözkonusuydu evet lakin, en büyük şemsiye olan Müslümanlık çatısının çıkarının daha öncelikli olduğunu görebilseydik…

Esed’i “vatandaşlarımın bir kısmına yönelik bir haksızlık sözkonusu ise bunu gidermek görevimdir” diyebilse, Türkiye gibi İran’ı da bunu destekleyebilseydi.

Yukarıda tarif etmeye çalıştığım “birileri”nce körüklenmeye, fırsata dönüştürülmeye müsait “kıvılcımları” ortadan kaldırmaya dönük samimi ortak adımlar atılabilseydi…

Kararlı bir şekilde “Müslüman ülkeler olarak bu ‘kıvılcımlar’ ortak sorunumuz, kendi aramızda üstesinden gelebiliriz, başka kimsenin karışmasına müsaade etmeyiz” denilebilseydi.

Gavura aradığı fırsatı vermemiş olmaz mıydık?

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR