Ali İLKBAHAR

Ali İLKBAHAR

Yeni Anayasa

Yeni Anayasa

Yeniden yapılanmanın en önemlilerinden olan yeni anayasa çalışması temellerinin iyi olması lazımdır. Laiklik adı altında İslam’ı topyekûn hayatımızdan çıkarmak isteyenlerin geçmişte olduğu gibi köylüyü dışlayan millete ne verirsek kabul etmek mecburiyetinde diyen kendi karanlığında aydın geçinenlerin vereceği anayasa taslak’ı çözüm değil zülüm bekçilerine fırsat olur. 

Batılılaşmak kafasıyla yerli ve milli bütün yapıları, aile yapısı, ahlak, paylaşma, hak ve adalet gibi yapılara ve kavramlara Avrupa kafasıyla çözüm üretemeyiz.  Yeni çözümler dediğimiz batının neresinde çırpınan bir Müslüman, Türk, mazlum, çaresiz varsa bunların ellerinde onların kanı vardır. Bunların sunduğu taslak sömürünün devamını, mazlumların gözyaşının devamını sağlar.

Yeni çalışmamız batı bataklığını bile kurutup onlara davetiye olmalıdır. Esas kendimize çare olan, vatanım, milletim, inanç ve değerlerden bahsedince çaresiz bize sığınan mazlumlara sahip çıktığımızda, binlerce soydaşın ve mazlumun kardeşimiz Karabağ’da katledilenlerden hesap sorunca, Çanakkale de; milli mücadelede kapımıza dayanmış işgal ettikleri atalarımın topraklarında camileri yıkan, ahır yapan, günlerce Müslüman kanı akıtan, Endülüs başta dünyanın en büyük katliamını yapan batılıların kurtulmalarına huzur davetiyesi olan bir anayasa hazırlamalıyız.
Ülkemde oralarda ne işimiz var diyenlere bunlar mazlumlar, çaresizler diye hazırladığımız anayasa dışardan Avrupalılaşacağız diyen bize ait olan ne varsa yok etmeye çalıştığı gibi yok etmek isteyenlere bile özüne dönüş olan halkına değerlerine huzura bir dönüşün başlangıcı olmalıdır.

Sanal dünya, internet, iklim değişikliği, kültür emperyalizmi, yapay zeka tehlikesi gibi insanları tehdit eden, Müslümanları bitirme programları liberalizmin bunların ortamını hazırlayan zulüm yapılarını iyi inceleyip alternatif yerli çözüm aramalıyız. 

Barış yolu olan İslam başta olmak üzere bütün dinlere, kutsallara yer veren çözüm getiren, mazlumların gözyaşlarının silindiği , göçlerin durduğu bir dünyaya kapılarını sonuna kadar açan ulusal ve uluslararası çözümler olan insanlığın kurtuluşumuza davetiye olmalıdır.

İşin ehlinin olduğu, Adaleti esas alan uzmanlardan, insanı merkeze koyan insanlığın kurtuluşuna bir fırsat olduğu, fakir fukaranın mazlumların haklarının içinde olduğu insanlığının haklarını sunduğu bir ekonomi olmalıdır. Adaletin yanında, vicdanları harekete geçiren paylaşan, kucaklaşan bir sevgi ve kardeşlik daveti olmalı ve ortamı olmalı ve bunu yaşatmalıyız. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR