Adalet, İslam’da barış ve huzurun temelidir
Kur’an ve hadislerde adaletin önemi vurgulanıyor. Adalet, yalnızca hukuk sisteminde değil, toplumun her kesiminde yaşatılması gereken ilahi bir prensip olarak öne çıkıyor.
İslam’da adalet, sadece mahkemelerde sağlanması gereken bir kavram olmayıp, insanın kalbinde, ailesinde ve devlet yönetiminde uygulanması gereken temel bir ilke olarak kabul ediliyor. Kur’an-ı Kerim’de adaletin önemi defalarca dile getirilmiş, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) hayatı boyunca hakkın tesisi ve adaletin uygulanması konusunda örnek teşkil etmiştir. Nahl Suresi’nin 90. ayetinde Allah, adalet, iyilik ve akrabaya yardım etmeyi emretmektedir. Bu ayet, adaletin İslam’da sadece tavsiye değil, yerine getirilmesi gereken bir emir olduğunu ortaya koyuyor.
ADALET İSLAM’IN TEMEL TAŞIDIR
Yeryüzünde barışın, huzurun ve güvenin tesisi ancak adalet ile mümkündür. Adalet, sadece mahkemelerde tecelli eden bir kavram değil; insanın kalbinde, ailesinde, toplumda ve devlet yönetiminde yer etmesi gereken ilahi bir ilkedir. Kur'an-ı Kerim’de defalarca kez adaletin önemi vurgulanmış, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ise hayatı boyunca adaleti en güzel şekilde temsil etmiştir. Allah adaleti, iyiliği ve akrabaya yardım etmeyi emreder. (Nahl Suresi, 90. Ayet) buyrulmuştur. Bu ayet, İslam’da adaletin sadece tavsiye değil, ilahi bir emir olduğunu açıkça ortaya koyar. Bugün dünyada yaşanan savaşlar, kargaşalar, ayrımcılıklar ve huzursuzlukların temelinde adaletsizlik yatmaktadır. Mazlumun hakkının gözetilmediği, zenginin daha da zenginleştiği, fakirin ezildiği bir düzen, yıkılmaya mahkûmdur. Oysa adaletle yönetilen bir toplumda herkes kendini güvende hisseder. Çünkü bilir ki; hak yerini bulacak, haksızlık yapanın yanına kalmayacaktır.

Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.