Altındağ’da 47 yıllık bağlama ustası: Sabır isteyen meslek...

Altındağ’da 47 yıllık bağlama ustası: Sabır isteyen meslek...

Altındağ’da yaşayan Bağlama Zanaatkarı Aziz Şahin 47 senedir bu mesleği yaptığını söyleyerek, “Bu mesleği el işçiliği olabilen ve sabırlı insanlar yapabiliyor. Herkesin yapabileceği türden bir iş değil” dedi.

Bağlama Zanaatkarı Aziz Şahin, ‘’Biz bir saz ya da bağlama siparişi aldığımızda bunun imalat süreci yaklaşık 2 ya da 3 ay sürüyor. Fakat fabrikasyon ürünlerde bu süre daha kısa. Haliyle ömrü de kısa oluyor. Buradaki bir ürünün kalitesiyle, orada üretilen ürünün kalitesi bir olmuyor. Biz burada daha uzun ömürlü bağlamalar ve sazlar üretiyoruz’’ ifadelerini kullandı.

1-001.jpg

‘’GENÇLERİN BU MESLEĞE İLGİSİ YOK’’

Gençlerin bu mesleğe ilgisi kalmadığını belirten Şahin, ‘’Şu anda eskisi gibi usta çırak ilişkisi kalmadı. Bunu sadece bu zanaatta değil, neredeyse el emeği ve işçilik isteyen bütün mesleklerin başına bu durum gelmeye başladı. Kimisi geçim zor olduğu için bu mesleği tercih etmiyor, kimisi ise sabredemiyor. Gençler zaten bu meslekle ilgilenmiyorlar bile. Son ustalar biziz diyebilirim. Gençlerin mutlaka şu anda ellerinde bir zanaatı olması lazım. Meslek grubu ne olursa olsun. Şu anda buraya, 50 yaşının üzerinde bu işi öğrenmek için gelen insanlar var.

basliksiz-1-001.jpg

‘’BİR SAZ BİR USTANIN ELİNDEN ÇIKAR’’

Fabrikasyon sazların el yapımı sazlara göre daha çabuk deforme olduğunu ifade eden Şahin, ‘’Şimdi fabrikasyon diye bir şey çıkardılar. İzmir ve İstanbul’da bu çok yaygın. Oralarda bir atölyede 10-12’ye yakın eleman çalışıyor. Her biri ayrı ayrı ürünün bir yeri ile ilgileniyor. Birisi sapını takıyor, birisi göğsünü takıyor, biri cila atıyor, biri zımparasını yapıyor, öbürü perdesini bağlıyor. İyi bir saz, baştan aşağı bir ustanın elinden çıkmalı. Biz bir tane sazı 2-3 ayda zor bitiriyoruz ayrı ve özel bir emek harcıyoruz’’ dedi.

ara2-001.jpg

‘’GENLERİMİZDEN GELEN BİR ŞEY’’

Mesleğin ilerleyen nesillere aktarılabileceğini ve kaybolup gidebilecek bir zanaat olmadığını söyleyen Şahin, ‘’Biz Türkler geleneklerimize bağlı yaşayan insanlarız. Nasıl ki Orta Asya’dan kopuzu buraya saz olarak getirdiysek, sazı da diğer nesillere bir şekilde aktarırız. Zaten saz ile bağdaşlaşmış bir Türk Halk Müziğimiz var. Saz bizim kültürümüzün içinde ve genlerimizde var olan bir şey. Bu nedenle bu zanaatın ilerleyen nesillere aktarılacağını ve kaybolup gitmeyeceğini düşünüyorum’’ ifadelerini kullandı.

PROFESYONELLERDE DUT AĞACI TERCİH EDİLİYOR

Kaliteli bir sazın yapılabilmesi için, seçilecek ağacın önemli olduğunu söyleyen Şahin, ‘’En kaliteli sazlar genelde ardıç, ladin, venge, maun, kestane ve dut gibi sert ağaçlardan yapılır. Profesyonellerin en çok tercih ettiği tür ise dut ağacıdır’’ dedi.

Sefa Üstüner/ www.gazeteilksayfa.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.