Arafat’ın Gazze’deki evi, savaşta evsiz kalan aileye sığınak oldu

Arafat’ın Gazze’deki evi, savaşta evsiz kalan aileye sığınak oldu

İsrail saldırılarında ağır hasar gören Filistin’in efsanevi lideri Yasir Arafat’ın Gazze’deki evi, savaşın ortasında evsiz kalan Ebu Salim ailesine yuva oldu. Aile, moloz yığınları arasında yeniden bir yaşam kurmaya çalışıyor.

Gazze’de ulusal mücadelenin simgesi haline gelen Yasir Arafat’ın evi, İsrail’in Gazze’ye yönelik yıkıcı saldırılarında büyük tahribat aldı. Bir zamanlar Filistin davasının kalbinin attığı bu ev, şimdi yerinden edilmiş Eşref Nafız Ebu Salim ve ailesinin geçici sığınağına dönüştü. Top mermileri ve kurşun yağmuru altında Beyt Lahiya’dan Gazze kentine kaçmak zorunda kalan aile, hayatta kalmak için Arafat’ın bir dönem yaşadığı eve sığındı.

Ebu Salim ailesi, evi moloz yığınlarından temizleyerek yaşanabilir hale getirmeye çalışıyor. Ailenin reisi Eşref Nafız Ebu Salim, gördükleri yıkımı “İnsanlık dışı ve kasıtlı bir tahribat” sözleriyle tanımlayarak bunun Filistin kimliğini yok etmeye yönelik bir çaba olduğunu dile getirdi. Çocukluğundan bu yana Arafat ve özgürlük mücadelesiyle özdeşleşmiş diğer Filistinli liderlerin hikayeleriyle büyüdüğünü anlatan Ebu Salim, “Birinci İntifada’nın çocuğuydum. İsrail’e ve işgale bakışımı yaşadığımız acılar şekillendirdi.” ifadelerini kullandı. Bir zamanlar bir liderin evi olan yapı, bugün umut arayan bir ailenin sığınağına dönüşmüş durumda.

FİLİSTİN HALKININ HAFIZASI SİLİNMEYE ÇALIŞILIYOR

Arafat'ın evinin bulunduğu muhitin, üniversitelerle, kültür merkezleriyle, enstitülerle dolu bir bölge olduğuna, Gazze İslam Üniversitesi, Ezher Üniversitesi, Kudüs Hastanesi ve Şifa Hastanesinin, Filistin kültürünün ve bilincinin simgeleri olduğuna işaret eden Ebu Salim şunları kaydetti: "Bunların hepsi, bizim kimliğimize, medeniyetimize ve kültürel varlığımıza duyduğumuz sevginin bir parçasıydı ama hepsi yıkıldı. Arafat’ın evi, Filistin halkı için bir sembol, bir durak ve bir sığınaktı. Filistin halkının eviydi. Bu ev; silahlı direniş tarihini, ulusal mücadele tarihini, Filistin halkının hafızasını taşıyan bir mekandı.

Savaş öncesinde buraya, okullardan, üniversitelerden ziyaretçiler gelirdi. Yazarlar, bilim insanları, düşünürler burada buluşurdu. Kültürel, entelektüel ve edebi etkinlikler yapılırdı. Bu ev, sadece bir bina değildi; Filistin’i temsil ediyordu. Ebu Ammar (Yasir Arafat) bir birey değil, Filistin davasının sembolüydü. Bunların yıkılma amacı İsrail Savunma Bakanı (Yisrael Katz) ve Genelkurmay Başkanının (Eyal Zamir) dediği gibi Filistinlileri Orta Çağ'a geri döndürmekti."

BOMBALAR ALTINDAYKEN ARAFAT'IN KİTAPLIĞINDA İÇSEL YOLCULUĞA ÇIKTI

İsrail çalışmaları alanında yüksek lisans derecesi olan Ebu Salim, büyük oranda tahrip olmasına rağmen evdeki kitaplıkta bulduğu kitapların, soykırım boyunca kendisini ayakta tutan içsel bir sığınağa dönüştüğünü şöyle anlattı: "Bir baba olarak çocuklarımı ölümden, açlıktan, bombalardan korumaya çalışırken bile kendime ait o içsel sığınağı yalnızca bu evde buldum. Ebu Ammar’ın hayatını ve mücadelesini anlatan eserleri okudum. Filistin silahlı direnişinin tarihini anlatan kitaplara daldım. Onları okuyarak kendimi ayakta tutuyordum."

Ebu Salim, okuduğu kitaplar sayesinde Arafat'ın İsrail'le yürüttüğü müzakerelerde ne denli büyük zorluklarla karşılaştığını da yakından gözlemleme fırsatı bulduğunu aktardı.

"BU SAVAŞ, FİLİSTİNLİLERİN TOPRAKLARINI SATMAYACAĞINI GÖSTERDİ"

Filistin yönetiminin ve Arap ülkelerinin sunduğu tüm barışçıl girişimler ile barış planlarının göz ardı edildiğini ve yok sayıldığını kaydeden Ebu Salim, buna rağmen Filistin halkının direndiğini ve toprağında ayakta kalmayı başardığını dile getirdi. Gazze'de yaşanan soykırımla ilgili olarak Ebu Salim, "Bu savaş, bütün dünyaya gösteriyor ki biz topraklarımızı kolay kolay satmayız. Biz bu topraklarda var olmaya devam edeceğiz, buraya kök salmışız. Evlerimiz yıkılsa, bizi öldürseler, çocuklarımızı öldürseler, hayallerimizi yok etseler bile burada var olmaya devam edeceğiz." dedi.

Ebu Salim, "Filistinlilerle İsrail arasındaki son denklem, son denge unsuru" olarak nitelendirdiği "direniş silahını" ise teslim etmeyeceklerini sözlerine ekledi.

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.