Bakan Bayraktar: Türkiye güçlü sanayi altyapısıyla 3.6 trilyon dolarlık ekonomi haline gelecek

Bakan Bayraktar: Türkiye güçlü sanayi altyapısıyla 3.6 trilyon dolarlık ekonomi haline gelecek

İSTANBUL Sanayi Odası (İSO) Meclisinin Kasım ayı olağan toplantısında konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar konuştu.

İSTANBUL Sanayi Odası (İSO) Meclisinin Kasım ayı olağan toplantısında konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, "Enerjide yapmayı hedeflediğimiz, bu bahsettiğimiz projeler hayata geçtiğinde ve bunların neticelerini almaya başladığımızda, Türkiye enerji ithalatını düşürmüş, yeraltı kaynaklarını, madenlerini geliştirmiş, doğal gazını devreye almış bir Türkiye sizler gibi güçlü bir sanayi altyapısıyla beraber çok daha güçlü 1.6 trilyon değil, 2.6 trilyon dolar, 3.6 trilyon dolarlık bir ekonomi haline gelecek" dedi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisinin Kasım ayı olağan toplantısına katıldı. İSO Odakule de düzenlenen toplantıya Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan'ın yanı sıra İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan ve davetliler katıldı. İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisinin Kasım ayı olağan toplantısı 'Sürdürülebilir büyüme ve sanayinin rekabet gücü açısından Türkiye’nin enerjide gelecek vizyonuna bir bakış' ana gündemi ele alındı.

'TÜRKİYE 1.6 TRİLYON DOLARLIK BİR EKONOMİ HALİNE GELDİ'

Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, "Türkiye son 22-23 yılda yaklaşık 240 milyar dolarlık bir ekonomiden 1.6 trilyon dolarlık bir ekonomi haline geldi. Yine bu süre içerisinde ihracatımız 36 milyar dolardan 270 milyar dolar seviyesine geldi. Dolayısıyla ülkemizi bu noktaya getiren, adeta ülkemizde bu önemli dönüşümü, bu devrimi yapan, başta sizler Türkiye'nin üretim gücü, sanayicilerimiz olmak üzere Türkiye ekonomisi aslında çok güçlü bir ivme yakaladı ve çok önemli bir başarı hikayesi yazdı. Burada temel başarı sizlere ait. Bu üretim gücünü, bu sanayinin kapasitesini ortaya koyabilmek için elbette ki en önemli unsurlardan bir tanesi de enerji. Enerjisiz bir sanayinin büyümesi, ekonominin büyümesi mümkün değil. Türkiye'nin ekonomik büyümesine paralel şekilde Türkiye'nin enerji ihtiyacının da benzer şekilde geçtiğimiz 22-23 yılda arttığını, büyüdüğünü, 3-4 katına belli alanlarda çıktığını görüyoruz. Dolayısıyla büyüyen bir ekonomi olarak Türkiye enerji talebi büyüyen bir ülke. Bizim enerjide trilemma dediğimiz, üçlü bir açmaz, üçlü bir zorlukla karşı karşıya olduğumuzu ifade etmemiz lazım. Bunlardan bir tanesi Türkiye'nin artan enerji talebi. Bir diğeri Türkiye'nin enerjideki dışa bağımlılık meselesi. Türkiye'nin bunların yanında üçüncü olarak da iklimle alakalı. Türkiye'nin küresel iklim değişikliğiyle alakalı ortaya koymuş olduğu ve Cumhurbaşkanımızın 2053 Türkiye, karbon nötr bir ekonomi olacak hedefi. Şimdi bunların üçünü biz eş zamanlı olarak başarmamız lazım" dedi.

‘DÜNYA BÜYÜK BİR HIZLA ELEKTRİKLEŞİYOR’

Bakan Bayraktar, ”Türkiye'nin enerji talebi büyüdü. Büyümeye bundan sonra da devam edecek. Çünkü dünyadaki küresel trendlere baktığımızda şunu görüyoruz: Dünyada da benzer şekilde enerji talebi artıyor. Özellikle artık dünyada yeni bir ekonomik döneme girildiğini görüyoruz. Yapay zeka dönemi, adı ne olacak bilmiyorum ama Türk dünya büyük bir hızla elektrikleşiyor ve büyük bir hızla yapay zekanın çok yoğun bir şekilde hayatımıza girdiği bir sürece doğru giriyoruz. Dolayısıyla dünyadaki trendlere baktığımızda artan talep, artan elektrikleşme, ekonominin bütün alanlarında, hayatın bütün alanlarında elektriğin daha yoğun olarak hayatımıza girdiği bir süreç yaşıyoruz. Dijitalleşme onun beraberinde. Dolayısıyla böyle bir süreci yaşayan bir dünya var. Türkiye'ye baktığımızda da benzer trendleri ülkemizde görüyoruz. Türkiye'nin enerji talebi artmaya devam edecek. Bugün 350 TWh olan elektrik tüketimimiz en muhafazakar tahminlerimizle 2050 yılına geldiğimizde, önümüzdeki 30 yıl içerisinde 3 kat artacak, 1050 TWh'lere erişecek. Ama neden muhafazakar tahminle olduğunu söyleyeyim. Yapay zeka, elektrikli araçlar, data merkezleri, bunların getireceği talep artışı aslında tam olarak bu bizim enerji talep artışı modellerimiz içerisinde yok. Suyla alakalı, küresel ısınmanın getirdiği, kuraklığın getireceği elektriğe olan talep. Yani belki önümüzdeki süreç içerisinde Türkiye'de artık su arıtmaya ki zaman zaman bazı tesisler özellikle turizm bölgelerinde buna geçmiş durumda. Bunun getireceği elektriği. Özellikle yine küresel ısınmaya bağlı olarak soğutmanın getireceği, klimaların getireceği elektrik talebi, bütün bunları bir araya koyduğumuzda bu 3 katına artacak elektrik talebinin daha da artacağını söylemek mümkün. Dolayısıyla muazzam bir talep artışı bizi bekliyor. Bunu karşılamak için yani bunu sürdürülebilir bir şekilde karşılamak için de bizim enerji yatırımlarını arttırmamız gerekiyor" dedi.

'2025 İTHALATIMIZ YAKLAŞIK 60 İLA 70 MİLYAR DOLAR ARASINDA OLACAK'

Bakan Bayraktar, "Bir başka husus, Türkiye'nin enerjideki dışa bağımlılık meselesi. Türkiye son 22 yılda enerji ithalatına 1 trilyon 20 milyar dolar ödedi. Her yıl 50-60 milyar dolarları bulan ortalamada ama özellikle 2022 yılında yaklaşık 96.5 milyar doları bulan bir enerji ithalatımız var. Türkiye doğalgazda dışa bağımlı, Türkiye önemli miktarda petrol ve petrol ürünü ithal ediyor, kömür ithal ediyor. Dolayısıyla böyle bir ithalatla karşı karşıyayız ve ekonomimizin en önemli açmazlarından olan, bugün cari açık meselesi, beraberindeki döviz kırılganlığı, esas itibarıyla buradaki enerji ithalatımızın büyük rolü karşımıza çıkıyor.Bütün bunların beraberinde, işte enerji ve iklim politikaları bir arada, iklimle alakalı Türkiye'nin hedefleri. Bütün bunları bir arada başarmak durumundayız. Özellikle enerji ithalatıyla ilgili de şunu ifade etmem lazım. Bu 1 trilyon 50, 1 trilyon 20 milyar dolarlık toplam 22 yıllık ithalatımız. Bugün yaklaşık 60 ila 70 milyar dolar arasında olacak 2025 ithalatımız. Hakikaten bizim en önemli kendimize vazife addediğimiz, Türkiye'yi enerjide bağımsız kılmak, dışa bağımlılığı bitirme hedefi, esas itibarıyla bizim ekonomiye bakışımızla, ekonomiyle enerjiyi iç içe görmemizden kaynaklı bir bütüncül yaklaşımın sonucu. Zira biz bunu bitiremezsek, biz bunu azaltamazsak, Türkiye maalesef bu 22 yılda yazdığı önemli ekonomik devrimi, ekonomik gelişmeyi yeni bir Türkiye hikayesi için yazmakta zorlanacak. Burada bize düşen bu enerjide dışa bağımlılığı düşürmek, siz sanayicilerimize düşen de katma değerli üretimi daha fazla artırabilmek. İşte savunma sanayinde yaptığımız, diğer alanlarda, makine sektöründe, üretimin her alanda yaptığımız her ilerleme, her katma değerli üretim Türkiye'yi o cari açık probleminden inşallah çıkarmış olacak. Onu başarmış bir Türkiye emin olun çok daha farklı bir başarı hikayesi önümüzdeki yıllarda yazabilecek" ifadelerini kullandı.

'2026'DA PETROL VE GAZ FİYATLARI DAHA MAKUL DÜZEYLERDE KARŞIMIZA ÇIKACAK'

Bayraktar, "Biz kendi alanımıza düşen alanda, enerjide dışa bağımlılığı bitirmekle alakalı ne yapıyoruz? Hedeflerimiz, vizyonumuz, önümüzdeki 20-30 yıllık, belki daha uzun süreli planlamalarımız şu şekilde. Türkiye'nin bu alanda önemli potansiyeli olan hususlardan bir tanesi yenilenebilir enerji. Türkiye rüzgarda, güneşte, jeotermalde, biyogazda çok önemli bir potansiyele sahip. Hedefimiz bu potansiyeli en hızlı bir şekilde ekonomimize katmak. Onun için yine COP29'da Bakü'de Cumhurbaşkanımızın dünyaya ilan ettiği 120 bin megawatt'a güneşte ve rüzgarda giden bir Türkiye hedefi var. Bugün itibarıyle kurulu gücümüz 38 bin megawatt'ta güneşte ve rüzgarda. 120.000'e gidebilmek önümüzdeki 10 yılda bizim bunu üç katına çıkarmamız, daha fazla arttırmamız demek. Bunun için de her yıl en az 7-8.000 megawatt, 8-9.000 megawatt güneş ve rüzgar kurulu gücü yapmamız lazım. Dolayısıyla birinci hedefimiz bu ve biz 2025 yılında bu hedefi tutturacağız. Ekim sonu itibarıyla 6.700 megawatt'lık yeni kurulu gücü devreye aldık. İnanıyorum ki Kasım ve Aralık'ta bu rakam 8 bin'leri, 8 bin'in biraz daha üzerine çıkmış olacak. Dolayısıyla yenilenebilir enerji bizim için fevkalade önemli. Hedef 2024-30 dönemi, İkinci Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı'nda hedefimiz 20 milyar dolar kamu ve özel sektör yatırım yapmak ve bu sayede yine yüzde 15'lik bir enerji tasarrufu veya enerji kullanımında iyileşme sağlamak. Türkiye yaklaşık günde 1,1 milyon varil ham petrole ihtiyaç duyuyor, her gün. Türkiye'nin her gün 850 bin varil eşleniği doğal gaza ihtiyacı var. Bunun ikisini bir araya getirdiğinizde 2 milyon varillik bir doğal gaz ve petrol ihtiyacımız var. Ümit ediyorum 2026'da biraz petrol ve gaz fiyatları daha makul düzeylerde karşımıza çıkacak. Bu bizim için, sizler için önemli. Bugün ki rakamları itibarıyla, üretim noktası itibarıyla yaklaşık 4 milyon hanenin doğal gaz ihtiyacı şu anda Karadeniz'den geliyor. Bu rakam seneye bu vakitler inşallah 8 milyona çıkacak, iki katına çıkacak. Gece gündüz biz oradaki üretimi arttırmakla alakalı çalışıyoruz. 2028'de 16-17 milyon hanenin doğal gazını kendi gazımızla Karadeniz'den karşılıyor olacağız. Bu aynı zamanda Türkiye'nin özellikle doğal gaz ithalatında çok önemli bir azaltışa gidecek. 15-16 milyar metreküp'lük bir doğal gazı kendi imkanlarımızla karşılıyor olacağız. Dolayısıyla bu çok önemli bir stratejik değişiklikti ve neticesini almaya başladık" dedi.

'TÜRKİYE'NİN 5 BİN TON ALTIN REZERVİ OLDUĞUNA İNANIYORUZ'

Bayraktar, "Kritik madenler, metalik madenler, Türkiye çok önemli bir altın ithalatçısı. Altın diyoruz. Çünkü Türkiye'nin 5 bin ton yeraltında şu anda bir altın rezervi olduğuna inanıyoruz. Dolayısıyla üretimimizi, şu anda 30-40 tonu bulan yıllık üretimimizi ilk etapta 100 tonlara çıkarmamız ve bu altını ekonomimize kazandırmamız lazım. Kritik madenler, enerji dönüşümü için hayati öneme haiz, bakır başta olmak üzere. Nadir toprak elementleri, son dönem jeopolitik gerilimlerin tam odağında. Eski petrol, şimdi nadir toprak elementleri. Ki bu anlamda Eskişehir Beylikova'da bulduğumuz rezerv bizim için çok kıymetli. Onu ekonomimize katmaya çalışıyoruz. Onunla ilgili saflaştırma teknolojilerine yoğun bir çaba gösteriyoruz. Burada özel sektör hep beraber, üniversiteler, devlet hep beraber inşallah bu konuda Türkiye'yi hakikaten dünyanın ilk 5 ülkesi arasına, yani bu nadir toprak elementleri tedarikçisi ülkelerden, elbette onu da katma değerli hale getirerek ekonomiye katmak istiyoruz" ifadelerini kullandı.

'HEP BİRLİKTE BU SÜRECİ BAŞARIYLA ATLATACAĞIMIZA İNANIYORUM'

Bakan Bayraktar, "Madenlerle ilgili stratejimizin özünde onları katma değerli bir şekilde ekonomiye katmamız var. 2026'dan itibaren yapacağımız hem yapısal değişikliklerle, reformlarla beraber enerji alanında diğer alanlarda yapacağımız reformlarla hep birlikte bu süreci başarıyla atlatacağımıza inanıyorum. Tabii dünyada paranın maliyetinin yükselmesi, yani hakikaten baktığınız zaman olabilecek bütün kötü senaryoları yaşadığımız bir süreç oldu. Dolayısıyla bu süreçlerden yavaş yavaş çıkıyoruz. Enerjide yapmayı hedeflediğimiz, bu bahsettiğimiz projeler hayata geçtiğinde ve bunların neticelerini almaya başladığımızda, Türkiye enerji ithalatını düşürmüş, yeraltı kaynaklarını, madenlerini geliştirmiş, doğal gazını devreye almış bir Türkiye sizler gibi güçlü bir sanayi altyapısıyla beraber çok daha güçlü 1.6 trilyon değil, 2.6 trilyon dolar, 3.6 trilyon dolarlık bir ekonomi haline gelecek. Buna yürekten inanıyorum. Enerjideki dışa bağımlılıkla ilgili hususu bir kader olarak görmüyoruz. Bu konuda çok ciddi bir çalışma yapıyoruz ve netice alacağımıza, bugüne kadar bunun işaretlerini de gösterdik, bundan sonra da bununla ilgili netice alacağımıza yürekten inanıyorum. Böyle bir Türkiye, sizlerin de katkısıyla, sizlerin yoğun çalışmalarıyla da çok daha farklı, çok daha büyük ve güçlü bir ülke olacak" dedi.

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.