Başıboş köpek sorununa karşı Osmanlı da Atatürk de aynı yolu izlemiş

Yurdun dört bir köşesinde hemen her gün köpek saldırılarına yenileri ekleniyor, buna paralel olarak kuduz vakalarında ciddi bir artış olduğu gözleniyor. Türkiye’de son yıllarda ciddi boyutlara ulaşan başıboş köpek sorununun Osmanlı ve Cumhuriyetin ilk yıllarında da baş gösterdiği ortaya çıkarken, alınan tedbirlerin benzerliği dikkat çekti. Başıboş köpek sorununa karşı Osmanlı da Atatürk de aynı yolu izlemiş… İşte o yöntem:

10 yaşındaki kızı Mahra Melin Pınar'ı sahipsiz köpeklerden kaçarken kamyonun altında kalması sonucu kaybeden bir isim olan Güvenli Sokaklar Derneği (GÜSODER) Başkanı Murat Pınar, başıboş sokak köpek sorunuyla ilgili gazetemize çok çarpıcı açıklamalarda bulundu.

ÖNCE BİR ADADA TOPLANIYOR SONRA İSE…

Türkiye’de bu sorunun aslında yeni olmadığına dikkat çeken Murat Pınar, Osmanlı döneminde de baş gösteren başıboş sokak köpeklerine karşı dönemin devlet adamlarının ne gibi tedbirler aldığını şöyle anlattı:

“Ülkemizde bu sorun aslında yeni değil. Osmanlı’dan Cumhuriyete, Cumhuriyetten günümüze hep var olan bir sorun. Osmanlı’da da başıboş köpekler büyük bir tartışma konusu. Dönemin ittihatçı aydınları bu sorunun çözümü için çok ses çıkarıyor. Anadolu’nun dört bir yanından kuduz vakaları geliyor. Resmi yazışmalarda geçtiği şekliyle kuduz tedavisi görenler sayıca o kadar fazladır ki, sorunun boyutunu anlatan bir yazışmada ‘bütün memalik-i Osmaniye için açılmış olan iş bu Daü’l-kelb müessesesinin bu kadar hastayı kabul ve tedavi edecek kapasitesinin bulunmadığı’ da bildirilmektedir. 2. Mahmut döneminde köpeklerin itlafına o dönemin uleması cevaz vermeyince topluca bir adaya atılıyorlar. Sorun büyük ölçüde çözülüyor. Ancak yine ilerleyen yıllarda vakalar artınca Osmanlı 1.Dünya Savaşı sırasında tüm başıboş köpekleri itlaf ediyor.”

ATATÜRK GENELGE YAYINLIYOR

GÜSODER Başkanı Murat Pınar, daha sonra Cumhuriyet döneminde de kuduz vakaları artınca Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ne gibi tedbirler aldığı konusunda “Mustafa Kemal Atatürk Anadolu halkını bu kuduz belasından kurtarmak için yine sahipli başıboş ve sahipsiz tüm köpeklerin itlafı için Tamam (Genelge) yayınlıyor. 2004’e kadar sürekli başıboş köpekler itlaf ediliyor yerelde sorun çıktıkça” dedi.

YAKALA-KISIRLAŞTIR-BIRAK YÖNTEMİ BAŞARI GETİRMİYOR

Hayvan hakları lobilerinin baskısıyla 2004’te kabul edilen 5199 sayılı kanunla başıboş sokak köpeklerinin itlafının yasaklandığını belirten Pınar “İtlaf yasaklandıktan sonra bu sorun Yakala-Kısırlaştır-Geri Bırak yöntemiyle aşılmaya çalışılıyor. Ancak bu yöntem daha önce dünyada hiçbir ülkede başarılı olmamış. Ne tesadüf ki aynı politika Hindistan’da da 1998’de uygulanmaya başlanıyor” diye konuştu.

KUDUZ VAKALARI ARTIŞTA

Dernek Başkanı Murat Pınar, 2004’ten sonra artan kuduz vakalarının Yakala-Kısırlaştır-Geri Bırak yönteminin soruna çözüm üretmediğinin kanıtı olduğunu söyledi. Pınar “Türkiye'de 2000 yılında 80 bin olan kuduz temaslı vaka sayısı 2019 yılında 309 bine dayanmıştır. Vaka sayılarını o yıllara ait nüfusa oranladığımızda sadece rakamsal değil aslında nüfusa oransal olarak da yaklaşık 3 kat arttığı ortaya çıkmaktadır!! 2000 yılı nüfusa oranı: 0,0012906 2019 yılı nüfusa oranı: 0,0037037” dedi.

HİNDİSTAN’DA HER YIL KUDUZDAN 20 BİN KİŞİ ÖLÜYOR

Pınar şu çarpıcı bilgileri paylaştı: “13 gelişmiş ülke ülkemiz hakkında kendi dışişleri bakanlığının sitesinde Türkiye’ye gidecek vatandaşlarına ‘kuduz’ ve ‘başıboş köpekler’ konusunda uyarı yapıyor. Bugün Hindistan’da köpek popülasyonu 35–40 milyona ulaşmış, yıllık 20 bin kişi kuduzdan ölmekte ve kuduz temaslı vaka (ısırılma) sayısı yıllık 17.5 milyon civarındadır.”

POPÜLASYON ARTTIKÇA SORUN BÜYÜYOR

Çocuğu sokak köpeklerinin saldırısından kaçarken kaza geçirip vefat eden Murat Pınar, soruna ilişkin şu tespitlerde bulundu: "Doğal olarak popülasyon arttıkça sorun büyüdü; sorun büyüdükçe görünür oldu.. Ancak şunu belirtmekte fayda var. Uzun süre insanlar bunu normalleştirmiş, ana akım medya rantçı derneklerden ve “hayvansever” maskesini kullanan saldırgan bir grubun baskısı sebebiyle vakaları doğru perspektiften veremiyordu. Örneğin insanların evlerinin önünde 20-30 tane köpek çetesini besleyen kişilere o binadaki insanlar tepki gösterince medya “hayvanseverlere psikolojik şiddet” yada tepki gösteren insanlara “hayvan düşmanları” diyerek ele alıyordu konuyu. Başıboş köpek saldırılarından kaçarken arabanın altında kalan çocukları “trafik kazası” olarak veriyorlardı. En acısı sorun çözmesi gereken kamu kurumları dahi gidip insanların evlerinin önüne sokağa kemik/yem döküp gidiyorlardı."

13 ülke Türkiye’ye gidecek vatandaşlarına “köpek” uyarısı yaptı

Haber Merkezi / www.gazeteilksayfa.com