Çağımızın Yeni Hastalığı: Nomofobi

Günümüzde dijitalleşme ve teknoloji bir çok yeniliği beraberinde getirdiği gibi, yeni teknolojik hastalıkların ortaya çıkmasına da neden oldu. Adı nomofobi olan bu hastalığın, sıklıkla görüldüğü yaş kategorileri 18-30 yaş arası. İşte hastalığın detayları.

Türkçe anlamı cep telefonundan kopmaktan ya da cep telefonu ile sağlanan iletişimden ayrı kalmaktan korkma manasına gelen nomofobi, çağımızın popüler hastalıkları arasında gelmekte. Bu hastalık her yaş grubunu tehdit ettiği gibi, en çok teknoloji ile yeni tanışan çocukları, gençleri ve orta yetişkinleri tehdit etmekte. Peki bu hastalığın bir tedavisi var mıdır belirtileri nelerdir detayları haberimizde…

BENDE Mİ BİR NOMOFOBİ HASTASIYIM?

Kişinin kendine bu soruyu sorması teknoloji çağında yaşadığımız bugünde gayet doğal olmalı. Çünkü sıradan hale getirdiğimiz ve rutin olarak tekrarladığımız şeyler dahi bu hastalığın belirtilerinin başında geliyor.

Nomofobinin başlıca belirtileri arasında, telefon yanında duruyorken bile, panik halinde etrafı kontrol etme ve bunun farkında olmamak geliyor.
Sürekli olarak telefonu bir yerlerde unuturum korkusu ve arızalanması durumunda ben ne yaparım diye sürekli olarak düşünmek.
Yanında telefonu olmayınca vücudun çeşitli anormal tepkiler vermesi(mideye giren kramplar, baş dönmesi, nefes almada zorluk gibi) panik atak geçirmek gibi.
Yanında gerekli olmamasına rağmen bir güç kaynağı (powerbank) bulundurma. Telefonun şarjı bittiğinde kendini aşırı çaresiz hissetmek.
Telefonun yokluğunun bireye aşırı şekilde eksiklik ve noksanlık gibi duyguları yaşaması ve kendini boşluktaymış gibi hissetmesi, bu hastalığın başlıca belirtilerinden.

İLERLEYEN NOMOFOBİ HASTALIĞINDA NE YAPILMALI

İlerlemiş olan nomofobi hastalığı tedavisinde mutlaka bir ruh sağlığı uzmanına danışılmalı ve psikolojik destek alınmalı. Aksi taktirde birey kendisini toplumda bu hastalık yüzünden daha yalnız, daha panik hissedecek ve zamanlar eskisi kadar sağlıklı düşünüp kararlar veremeyecek duruma gelecek.

BEKAR İNSANLARDA DAHA ÇOK GÖRÜLÜYOR

Yapılan araştırmalarda medeni duruma bakıldığında hastalığın en çok bekar kişilerde gözlemlendiği görüldü. Bekar olan bireyler %59 ile bu rahatsızlıkta başı çekiyor. Yaş grubu olarak ise bağımlılığın en yaygın olduğu yaş grubu %54 ile 18-30 diğer yaş gruplarından daha çok öne çıkıyor. Bunda, Z kuşağının teknolojiye olan bilinçsiz düşkünlüğünün etkili olduğu, 90’lar kuşağında ise bu durumun merakı giderme amaçlı oluştuğu tahmin ediliyor. Cinsiyet olarak bakıldığında, kadınlarda bu rahatsızlığın erkeklere göre %2,5 kadar fazla olduğu gözlemlendi.

Sefa Üstüner / gazeteilksayfa.com