Cevdet Yılmaz: “CHS fırtınalı dönemde ülkeye güç kazandırdı”
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, TBMM Genel Kurulu’ndaki bütçe görüşmelerinde yaptığı değerlendirmede CHS’nin ülke yönetimine istikrar sağladığını belirterek yürütmenin vaatlerini yerine getirebilmesinde bütçenin temel araç olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, TBMM Genel Kurulu'nda, 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nin tümü üzerinde milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı. Bütçe hakkının çok önemli olduğunu ifade eden Yılmaz, bütçenin sadece rakamlardan ibaret olmadığını, bütçeler vesilesiyle bir ülkenin bütün politikalarının tartışıldığını belirtti.
Bütçe hakkının nihai olarak Meclis'te olduğunu vurgulayan Yılmaz, "Bütçeler aynı zamanda yürütmenin halka söz verdiği hususlarda, icraat yapabilmelerinde temel araç niteliğindedir. Bütçeler, ülkenin geleceğine ilişkin hem makro ekonomik anlamda hem de sektörel anlamda fikirler ortaya koymaktır. 'Bütçe görüşmelerinde boş yere tartışıyoruz' gibi bir düşünceye kesinlikle katılmıyorum. Bu tartışmalar kıymetli tartışmalardır." diye konuştu.
RAKAMLAR MİLLİ GELİRE ORANLA İFADE EDİLMELİ
Yılmaz, muhalefetin bütçe açığı, faiz tutarı ve vergileri ifade ederken genelde nominal rakamları söylediğini anımsattı. Önemli olanın nominal rakamlar değil, oranlar olduğunu vurgulayan Yılmaz, şu değerlendirmelerde bulundu: "Bir rakamın iyiye mi, kötüye mi gittiği noktasında yapılacak yorumlarda nominal mutlak rakamlar yerine milli gelire oranla bu hususların ifade edilmesi çok daha sağlıklı olacaktır. Faizlerde evet bir artış var. Bir taraftan nominal gelişmeler nedeniyle diğer taraftan da deprem gibi çok ağır bir yükü bu ülke kaldırdı. 2,5 yılda aşağı yukarı 90 milyar dolar ekstra bir harcamayla karşı karşıya kaldık. Bunu da tabii ki bütçe çerçevesi içinde çözmeye çalışırken borçlanma arttı. Bunun getirdiği bir faiz artışı oldu. Önümüzdeki dönem, giderek bu yükün azaldığını, borçlanma ihtiyacının düştüğünü, faiz yükünün de orta vadede düşeceğini ifade etmek isterim."
KÜRESEL GELİŞMELER
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, eski düzenin dağıldığı, kurallara, kurumlara güvenin giderek zayıfladığı, hem ekonomik hem de siyasi anlamda dönüşüm yaşanan bir dönemden geçildiğini dile getirdi. Yılmaz, Gazze'de, uluslararası ve insani hukuku hiçe sayan zulümler gördüklerini, ekonomi alanında ülkelerin tek taraflı, Dünya Ticaret Örgütü'nün kurallarına bakmadan, geçmişteki birtakım teamüllere aldırmadan tek yönlü kararlar almaya başladığını vurguladı.
Yılmaz, şöyle konuştu: "Bütün dünya ve bölge şartlarında değerlendirmelerimizi yapmak durumundayız. Bu anlamda şu hususun altını özellikle çizmek isterim, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi. Bakın Türkiye'nin bu sisteme geçmiş olması, yaşadığımız konjonktürde son derece anlamlıdır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne iyi ki geçmişiz. İyi ki çok tecrübeli ve dirayetli bir liderle, küresel ve bölgesel fırtınalı bir dönemde yaşıyoruz. İyi ki Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi var, iyi ki Recep Tayyip Erdoğan var. Şu an içinden geçtiğimiz süreç risklerin yükseldiği, istikrarın eskisinden daha önemli hale geldiği, hızlı, etkili icranın çok daha önemli hale geldiği bir dönem. Bunu biz pandemide gördük. Pandemide bir koalisyon yapısı olsaydı, herkes bir tarafa çekseydi, Türkiye pandemi sürecini bu kadar iyi yönetebilir miydi? Bunu depremde gördük. Türkiye depremde birbirinden farklı fikirleri olan yönetim yapısına sahip olsaydı, depremin yaralarını bu kadar hızlı sarabilir miydi? Bunu ekonomide, jeopolitik gelişmelerde gördük. Bölgemizdeki hususlar, Terörsüz Türkiye'den bölgemizdeki meselelere jeopolitik gerilimlere varıncaya kadar böyle bir hükümet modelimiz olmasa bu kadar etkili politikalar geliştirebilir miyiz? Bunu sizlerin ve milletimizin takdirine bırakıyorum. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Türkiye için özellikle içinden geçtiğimiz dönemde son derece kıymetlidir. Tabii ki bu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin iyileştirilemeyeceği, geliştirilemeyeceği anlamına da kesinlikle gelmemektedir."
Yılmaz, muhalefetin sistemin iyileştirilmesi yönünde talepte bulunduğunu ancak sistemi iyileştirecek anayasal çalışmalarda "Yokuz" dediğini belirterek, bunu bir tutarsızlık olarak gördüğünü aktardı.
CUMHURBAŞKANLIĞI BÜTÇESİ
Cumhurbaşkanlığının bütçedeki payının binde 1,1 civarında olduğunu anlatan Yılmaz, "Cumhurbaşkanlığının yaptığı işleri geçmişte iki kurum yapıyordu. Cumhurbaşkanlığı ve başbakanlık. Onların bütçeden aldığı pay aşağı yukarı bunun 3 katı kadardı. Dolayısıyla 'Cumhurbaşkanlığı sistemi geldi, Cumhurbaşkanlığı çok kaynak sarf ediyor' yaklaşımı rakamlarla teyit edilen bir yaklaşım değil. Örtülü ödenekle ilgili de yine birtakım fikirler ortaya konuldu. Orada da limitler kanunlarla açıkça belirlenmiştir. Hiçbir şekilde o limitler aşılmıyor." diye konuştu.
"KALKINMA DEMEK SORUNLARIN BİTTİĞİ NOKTAYA GELMEK DEMEK DEĞİL"
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, 23 yıldır iktidarda olduklarını, 24. bütçelerini hazırladıklarını, bunun da herkese nasip olmayacağını ifade etti. Son 23 yılda çok büyük başarılara imza attıklarını ve Türkiye'nin altyapısının muazzam oranda dönüştüğünü dile getiren Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti: "Kalkınma demek sorunların bittiği bir noktaya gelmek demek değil. Daha basit sorunları çözüp, daha karmaşık sorunlarla uğraşır hale gelmektir. İlerleme dediğimiz şey bu. Kıyamete kadar sorunlar olmaya devam edecek ama önemli olan sorunların niteliğidir. Daha niteliksiz sorunlardan, temel sorunlardan, karmaşık sorunlara geçiştir önemli olan. Türkiye bunu başarmıştır. Ekonomik rakamlarla bunu daha somut görüyoruz. Son 23 yılda dünya ekonomisi yıllık ortalama yüzde 3,5 büyümüş. 'Halep oradaysa arşın burada' diye bir söz var. Dünyanın ortalama büyümesi yüzde 3,5. Türkiye ne kadar büyümüş bu 23 yılda? 5,4 büyümüş. Dünya ortalamasından her yıl 1,9 puan daha fazla büyümüş. Bu başarı değilse nedir, performans değilse performans nedir?"
Kaynak:

Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.