Çocukların anlaması için: Atasözü ve deyimlerini hikayeleştirerek bir kitapta topladı

Çocukların anlaması için: Atasözü ve deyimlerini hikayeleştirerek bir kitapta topladı

Atasözü ve deyimlerin anlamlarını, çocukların anlayabileceği seviyede hikâyeleştirerek bir kitapta toplayan Yazar Salih Erayabakan, “Atasözlerini bizim sonraki nesle aktarmamız gerekiyor ki, konuşma hazinemiz daralmasın” dedi.

Atasözü ve deyimlerin anlamlarını, çocukların anlayabileceği seviyede hikâyeleştirerek bir kitapta toplayan Yazar Salih Erayabakan, kitabında 13 atasözü ve deyime yer verdi. Oldukça anlaşılır ve sade kelimeler kullanılarak yazılan kitap, çocukların cümleleri günlük hayatlarına nasıl dâhil edebileceğini örneklerle gösteriyor.

Atasözleri ve deyimler kitabı ile alakalı gazetemize özel açıklamalarda bulunan Yazar Salih Erayabakan, “Atasözü dediğimiz şey aslında birdenbire oluşan cümleler değil. Yüzyıllardır gelen bir geleneğin bugüne yansıması. Atasözlerini bizim sonraki nesle aktarmamız gerekiyor. Sonrakilerin de diğer sonrakilere aktarması gerekiyor ki dil dediğimiz organizma yaşamını, canlılığını devam ettirebilsin ve konuşma hazinemiz daralmasın” dedi.

salih.jpg

“BAŞKA ÇOCUKLARA DA ULAŞMALIYDIM”

Atasözleri ve deyimler kitabını yazma sürecinin nasıl başladığını anlatan Yazar Salih Erayabakan, “Uzun yıllardır okuma sürecinin içindeyim. Bu okumalar da bir yerden sonra ilgi ve alakam olduğu için yazmaya sirayet etti. Sınıf öğretmeniyim ve ben her zaman şunu düşünüyordum; sadece kendi öğrencilerimle değil, başka öğrencilerle buluşmam lazım. O öğrencilerle bir şekilde buluşup, bir şeyler aktarabilmem gerekiyor. Bunun ise kitaplar aracılığı ile olabileceğin fark ettim. Bu aslında kitap yazmamdaki en büyük tetikleyici etkenlerden bir tanesidir. Bir başka tetikleyicisi ise, hepimizin bu dünyadan geçerken bir şeyler bırakmak istiyoruz. Arkamızdan hayırla anılacak, bizden sonrakilere güzel bir miras olacak bir şeyler kalmasını arzu ediyoruz” şeklinde konuştu.

kitap.jpg

“SÖZ VARLIĞI ÖNEMLİ BİR HADİSE”

Çocuk edebiyatını sevdiğini söyleyen Erayabakan, çocuklarla birlikte vakit geçirmeyi, okumalar yapmaya bayıldığını ifade etti. Öğretmenlik yaptığı okullarda okuma kulüpleri kurup, çocuklar ile birlikte okumalar yapan Erayabakan, bu okumaların yazma sürecini olgunlaştıran bir durum olduğunun altını çizdi. Böylelikle ilk kitabımı çıkaran Erayabakan, sözlerini şu cümlelerle sürdürdü:

“Söz varlığı çok önemli bir hadise. Milletlerin kullandıkları kelime hazinesi, onların düşünme becerilerini belirleyen bir durum. Bu nedenle benim bir öğretmen, bir yazar olarak çocukların, gençlerin bu anlamda olabildiğince fazla kelimeyle düşünmesini sağlamak için yol gösterici olmam gerekiyor.”

adam.jpg

ANLAŞILIR VE YAŞ SEVİYESİNE UYGUN

Erayabakan, cümlelerin anlamlarını açıklarken, klasik Türk Dil Kurumu’nun atasözü ve deyimler sözlüğü açıklaması şeklinde değil de, hepsini bir hikâye ve kurgu içerisinde anlatarak, sonunda o taşı gediğine koyarak yazmaya özen gösterdiğini vurguladı. Yazmış olduğu kitabın içerisinde 13 tane atasözü ve deyime yer veren Erayabakan, şunları aktardı:

“Atasözü ve deyimi anlatırken bir yandan da yapmaya çalıştığım, niyet ettiğim şey değerler eğitimini de bunun içine sindirmek oldu. Çocuklar bu kitap vesilesi ile atasözlerini hikâye eşliğinde, sıkılmadan ve kendi yaş seviyesine göre öğrenecek. Her birinin içinde çocukların zevk alacağı, sıkılmayacağı şekilde anlamları anlatırken, aynı zamanda da orada o atasözü ve hikâyesinin metninde bir veya iki kez bir değere, bir kavrama vurgu yapmaya çalıştım. Bu şekilde de onun üzerine okuyanları hep beraber düşünmeye davet ediyorum.”

“DİL HAZİNESİ GÜN GEÇTİKÇE DARALIYOR”

Çocukların ve gençlerin dil hazinesi gün geçtikçe daraldığını ifade eden Erayabakan, Türkiye’de yabancı dillerin istilasının gittikçe yaygınlık kazandığını belirtti. “Bu anlamda özümüzü kaybetmemek, bir duygu ve düşünceyi aktarırken daha net olmak adına atasözleri ve deyimlerin oldukça kıymetli olduğunu düşünüyorum” diyen Erayabakan, sözlerini şu şekilde noktaladı:

“Atasözleri sayesinde çok kısa bir cümleyle çok fazla şeyi anlatabilme becerisine sahibiz. Bunu da gelmiş olduğumuz dönemde maalesef kaybetmeye başlıyoruz. Atasözü dediğimiz şey aslında birdenbire oluşan cümleler değil. Yüzyıllardır gelen bir geleneğin bugüne yansıması. Atasözlerini bizim sonrakilere aktarmamız gerekiyor. Sonrakilerin de diğer sonrakilere aktarması gerekiyor ki dil dediğimiz organizma yaşamını, canlılığını devam ettirebilsin ve konuşma hazinemiz daralmasın.”

Kaynak:Rüveyda Aslıipek

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum