Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Terörsüz Türkiye hedefi için kararlılıkla yol alacağız”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Güney Afrika’da gerçekleştirilen G20 Liderler Zirvesi dönüşünde terörle mücadelede sabır, samimiyet ve cesaretle ilerlemeye devam edeceklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi sonrası uçakta gazetecilere açıklamalarda bulundu. Zirvenin Johannesburg’da düzenlendiğini hatırlatan Erdoğan, toplantının “Dayanışma, Eşitlik, Sürdürülebilirlik” temasıyla insanlık için faydalı olmasını diledi.
Erdoğan, Türkiye’nin terörle mücadelesine ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, terörsüz bir Türkiye hedefine ulaşana kadar sabırla, samimiyetle, cesaretle ve kararlılıkla çalışmaların sürdürüleceğini belirtti. Cumhurbaşkanı, zirve kapsamında Afrika kıtasında ilk kez düzenlenen buluşmadan duyduğu memnuniyeti de dile getirdi.
Zirve sırasında yürütülen temas ve görüşmelerin kapsamlı bir şekilde değerlendirildiğini ifade eden Erdoğan, uluslararası iş birliğinin önemine dikkat çekti. Türkiye’nin hem iç güvenlik hem de bölgesel istikrar konularındaki kararlılığının altını çizen Cumhurbaşkanı, terörle mücadelede elde edilen kazanımların korunacağını ve sürecin titizlikle yürütüleceğini vurguladı.
Erdoğan ayrıca, G20 Zirvesi’nin sonuçlarının ekonomik, sosyal ve çevresel açıdan dünya genelinde olumlu etkiler yaratmasını temenni etti. Liderler arasındaki görüş alışverişlerinin küresel dayanışma ve eşitlik anlayışını güçlendirdiğini ifade eden Cumhurbaşkanı, Türkiye’nin de uluslararası platformlarda aktif rol almaya devam edeceğini belirtti.
"GAZZELİ KARDEŞLERİMİZİN YAŞADIKLARI ZULÜM GÜNDEMİMİZİN İLK SIRASINDAYDI"
Türkiye'nin, Afrika ülkeleriyle ilişkilerini geliştirmeye atfettiği ehemmiyetin herkesin malumu olduğunu vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu zirve, bu bakımdan ayrıca önemli ve anlamlıdır. Türkiye, bundan sonra da kıtayla işbirliğini, dayanışmasını her alanda ilerletmeye devam edecektir. Zirve vesilesiyle yaptığımız görüşme ve hitaplarda, Gazze soykırımından iklim krizine, sürdürülebilir kalkınmadan yeşil dönüşüme kadar birçok kritik konuya temas ettik. Ülkemizin bu meselelerdeki duruşunu ve politikalarını kayda geçirdik.
Gazzeli kardeşlerimizin yaşadıkları zulüm ve sıkıntılar, burada da gündemimizin ilk sırasındaydı. Gazze'de iki yıllık vahşetin ardından bizim de çabalarımızla sağlanan ateşkesin mutlaka korunmasının ve yeniden inşa faaliyetlerinin önemine dikkati çektik. En az gelişmiş ülkelerin Birleşmiş Milletler 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri'nde geri kalmaması için ihtiyaç duydukları mali desteğin teminine vurgu yaptık. 'Kimseyi geride bırakmama' ilkesinin uluslararası topluma rehberlik etmesi gereğinin altını çizdik. Zirve vesilesiyle MIKTA liderleri olarak da bir araya geldik. Hepsi aynı zamanda G20 üyesi olan MIKTA ülkeleriyle işbirliğimizi gelecekte daha da güçlendireceğiz. G20 Johannesburg Zirvesi'nin tekrar hayırlı olmasını diliyorum."
"ENERJİ GÜVENLİĞİ ARTIK BİR LÜKS DEĞİL, STRATEJİK BİR ZORUNLULUKTUR"
Bir gazetecinin, "G20'nin ilk toplantısının konusu da 'Kimseyi geride bırakmadan kapsayıcı ve sürdürülebilir iktisadi büyüme' idi. Bu bağlamda kervanın yolda kalmaması ya da geride kalanların olmaması amacıyla hem Türkiye hem dünya için yeni iktisat tedbirleri nelerdir?" sorusu üzerine Erdoğan, öncelikle oturum başlığının sadece bir slogan değil, küresel adalet arayışının ta kendisi olduğunu söyledi. Dünya ekonomisinin son birkaç yılda yaşadığı sıkıntılardan çok yara aldığına, salgından sıcak çatışmalara, adına "ticaret savaşları" denilen zorlayıcı süreçlerden göçlere, iklim krizi ve doğal felaketlere kadar birçok ağır sınama ile karşı karşıya kalındığına dikkati çeken Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Türkiye olarak tüm bu süreçlerden biz de etkilendik. Ancak bütün zorlu imtihanlardan başarıyla çıkmasını bildik ve hızla toparlanıyoruz. Ülkeler günümüzde dünyanın herhangi bir yerindeki menfi gelişmelerden, krizlerden çok kolay etkileniyor. Bu nedenle küresel anlamda sürdürülebilir kalkınmayı bir ya da iki ülkenin gayretleriyle değil, topyekun ve kararlı adımlarla sağlayabiliriz.
Bu nedenle hem uluslararası platformlarda hem de ikili görüşmelerimizde daima işbirliğini önemsiyor, ülkelerin ekonomik anlamda da kazan-kazan anlayışıyla birbirlerine yaklaşmasının gerekliliğini ortaya koyuyoruz. Ekonomilerimizi çeşitlendirmeli, krizlere karşı dirençli hale getirmeliyiz. Enerji güvenliği artık bir lüks değil, stratejik bir zorunluluktur. Bu noktada altını çizdiğimiz önemli bir kavram da kapsayıcılıktır. 'Sadece ben ve çevremdeki kalburüstü ülkeler kazansın' anlayışı da bize göre sakattır ve sürdürülebilir olmaktan uzaktır. Daha adil bir dünya mümkün. Yeter ki büyük devletler, insanı merkeze alan politikaları samimiyetle yürütsün."
İSRAİL'İN FİLİSTİN'DE KATLİAMLARA DEVAM ETMESİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gazze'de barış planı Trump'a aitti ve bir manada ateşkesin de aslında garantörü oluyor kendisi. Ama Gazze'deki katliamı bu durum da maalesef engelleyemedi. Bu konuda Trump nezdinde bir girişimde bulunacak mısınız? Netanyahu'yu artık bu saatten sonra ne dizginleyebilir?" sorusu üzerine, şunları kaydetti:
"Uluslararası toplumun kararlı, tutarlı ve yaptırım gücü olan bir irade ortaya koyması, ben inanıyorum ki Netanyahu'yu durduracaktır. Verdiği sözü bir çırpıda çiğneyen, göz göre göre çekinmeden cinayet işleyen bir canilikle karşı karşıyayız. İsrail'in doğruları konuşmadığını, insan öldürmek için bahane ürettiğini, Filistinlilere zulmettiğini artık herkesin anlamış olması gerekir.
Hamas, İsrail'in bütün bu provokasyonlarına karşı büyük bir sabır örneği ortaya koyuyor ve ateşkese bağlı kalıyor. Bu ateşkesin eksiksiz uygulanması şarttır. Filistinliler bir yandan da Gazze'deki insani felaketle mücadele ediyor. Onların bu zorlu mücadelesine destek olmak, bütün ülkelerin borcudur. Özellikle İsrail'i böylesi pervasız hale getiren ülkeler bir an önce elini taşın altına koymalıdır. Birleşmiş Milletler maalesef bugüne kadar üzerine düşeni yapamadı. Bundan sonra atılacak adımlarla Birleşmiş Milletler'in ağırlığını hissettirebilmesi şart. İsrail'e yönelik diplomatik baskının hissedilir derecede artırılması ve engelsiz insani yardımların bölgeye kesintisiz ulaşımının önünün açılması ertelenemez bir mecburiyettir. Bölgede kış kendini hissettirmeye başlıyor. Türkiye olarak Gazze meselesinde ilk günkü kararlılığımızı devam ettiriyoruz."
Kaynak:

Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.