DEVA Partisi Ankara İl Başkanı Gülören: AMATEM sayısı artırılmalı

DEVA Partisi Ankara İl Başkanı Gülören: AMATEM sayısı artırılmalı

Türkiye genelinde uyuşturucu kullanım yaşının 9’a kadar indiğini belirten DEVA Partisi Ankara İl Başkanı Fatma Elçin Gülören Ulus’a yaptığı açıklamada, “AMATEM ve ÇAMATEM gibi kurumların sayısı acilen artırılmalı ve ülke geneline yayılmalı” dedi.

Türkiye genelinde uyuşturucu kullanımı korkutucu bir hızla yaygınlaşıyor. Parklarda, okul önlerinde sokak aralarında küçük paketler içinde satılan uyuşturucular, çocuk yaşta bağımlılık kabusunu beraberinde getiriyor. Zehir tacirleri, zaman korunmasız ve denetimsiz alanlarda bulunan çocukları ve gençleri seçiyor. Uyuşturucu maddeler bazen şekerleme ya da sakız görünümünde sunuluyor, bu da durumun vahametini katlıyor. Uyuşturucu kullanımı hakkında Ulus’a konuşan DEVA Partisi Ankara İl Başkanı Fatma Elçin Gülören, kullanım yaşının 9’a kadar indiğini belirterek durumun ciddiyetine dikkat çekti. Tedavi merkezlerinin yetersizliğine de değinen Gülören, AMATEM ve ÇAMATEM gibi kurumların sayısının her ilde artırılması gerektiğini belirterek, “Gençlerimize psikolojik destek sağlanmalı, aileler çaresiz bırakılmamalı” dedi.

deva-partisi-1-001.jpg

UYUŞTURUCU KULLANIM YAŞI 9’A KADAR İNDİ

DEVA Partisi Ankara İl Başkanı Fatma Elçin Gülören, Saadet ve Gelecek Partileri ile oluşturulan Yeni Yol Grubu çatısı altında düzenledikleri “Uyuşturucuyla Mücadele Zirvesi” nde yaşanan çarpıcı tabloyu anlattı. Maalesef ki uyuşturucu kullanım yaşı 9’a kadar indi ve o kadar kolay alıyorlar ki bunu şekerleme diye satan kişiler var. Ben de iki çocuk annesiyim, iki kız evladım var” diyerek sorunun vahametini dile getirdi. Zirvede bağımlı gençlerin ve ailelerin yaşadıklarının herkesi derinden etkilediğini belirten Gülören, “Kimse gözyaşını tutamadı. Orada konuşan uyuşturucu bağımlılarının anneleri vardı. Uyuşturucu bağımlısı bir gencimiz vardı. Ben bunları çok güçlü aileler ve çok güçlü çocuklar olarak görüyorum” dedi. Uyuşturucu kullanımının sanıldığından çok daha geniş bir kitleyi etkilediğine dikkat çeken Gülören, “Bu çocuklarımız normal ailelerin çocukları. Asla ‘Benim başıma gelmez’ kimse bunu dememeli. Çünkü çok normal, hiç sorunu olmayan, eğitim düzeyi yüksek ailelerin çocukları da olabiliyor. Maddi imkânları yüksek çocuklar da olabiliyor, maddi imkânı olmayan çocuklar da olabiliyor” ifadelerini kullandı.

ruveyda-asliipek.jpg

“UYUŞTURUCUYA ERİŞİM BU KADAR KOLAY OLMAMALI”

Bağımlılığın kökenine inmeden çözümün mümkün olmadığının altını çizen Gülören, “Gençlerimiz ya da çocuklarımız neden uyuşturucuya yöneliyor? Aslında öncelikle bunu bir çözmeliyiz. Bunun araştırması yapılmalı. Çözüm bulunmalı. Uyuşturucuya ulaşım bu kadar kolay olmamalı” dedi. Uyuşturucu kullanımının yayılma hızını örneklerle anlatan Gülören, “Geçen genel başkanımız bu tedavi merkezlerinden birine gitti. Oradaki uyuşturucu kullanan arkadaş demiş ki; ‘Aman canım şu kadarcık tozun esiri mi olacağım? diyerek başladım. Sonra bütün mahalleyi bunun esiri ettim”. Çünkü kendisi başlıyor, sonrasında elde etmek için mecburen etrafına da yaymaya başlıyor” şeklinde konuştu.

uyusturucu-1.jpg

AİLELER DIŞLANIYORLAR, SOSYAL HAYATTAN KOPUYORLAR

Bağımlı çocukların yalnızca kendi yaşantılarını değil ailesinin yaşantısına da büyük ölçüde etkilediğini söyleyen Gülören, bağımlı çocukların ailelerinin toplumdan dışlandığını da değindi. Ailelerin bu durumdan dolayı sık sık sitem ettiğini kaydeden Gülören, “Anneler mesela şundan yakınıyor. ‘Herkes bizi dışlıyor. Çünkü benim uyuşturucuya bağımlı çocuğum var. Kendi çocuklarını ya da kendilerini korumak amacıyla bizi dışlıyorlar. Kimse bizimle görüşmüyor, sosyalleşemiyoruz, çevremiz kalmıyor’ diyor. Yaşanan bu durumda gerçekten de üzücü” ifadelerini kullandı. Bağımlı gençlerin yanı sıra aile bireylerinin de sürecin yükünü taşıdığına vurgu yapan Gülören, şunları kaydetti:

“Bu çocuklarla birlikte büyüyen diğer kardeşler de ele alınmalı. Onların psikolojisi, nasıl etkilendiği… Çünkü o evin içinde büyüyor bu çocuk. Kardeşin davranışları var. Uyuşturucudan dolayı şiddet de devreye giriyor. Maalesef ki anneye, babaya, kardeşe şiddet… Şiddetin daha ötesinde hayatı yaralama, bıçaklama, ölüm, hepsi.”

uyusturucu-2.jpg

“BU KONU PARTİLER ÜSTÜ, TÜRKİYE’NİN SORUNU”

Uyuşturucu konusunun aciliyetini yineleyen Gülören, “Devletin bu konuya acilen değinmesi gerekiyor, tedbir alması gerekiyor. Yoksa gelecek nesil gerçekten zehirli bir nesil olarak ilerleyecek” dedi. Uyuşturucuyla mücadele konusunun parti farkı gözetmeksizin tüm Türkiye’nin meselesi olduğuna dikkat çeken Gülören, sözlerini şu cümlerle sürdürdü:

“Uyuşturucu konusu partiler üstü bir meseledir. Tüm Türkiye’yi ilgilendiriyor. Bu gerçekten A partisi, B partisi değil. Geleceğimizi etkileyen bir konu. Sağlıklı gençler yetiştirmek, onlara güzel bir gelecek sunmak için çabalıyoruz. Ama ne yazık ki bir yandan gençlerimiz kötü yollara düşebiliyor. Üstelik dediğiniz gibi bu durumun maddi bir sınırı da yok; ekonomik durum fark etmeksizin herkesin başına gelebilir.”

uyusturucu-3.jpg

“AMATEM VE ÇAMATEM SAYISI HER İLDE ARTMALI”

Ailelerin en büyük şikâyetlerinden birinin tedavi merkezlerinin yetersizliği olduğunu belirten Gülören, “Uyuşturucu bağımlısı bireyleri tedavi ettirecek merkezlerimiz çok az. Tedavi süreleri de az. Ailelerden duyduğumuz kadarıyla, ‘Bu süreler yeterli değil. Benim çocuğumu tam tedavi olmadan çıkartmaya çalıştılar. Ben itiraz ettim’ diyorlar” ifadelerine yer verdi. Tedavi merkezlerinin sayısının artırılması gerektiğine işaret eden Gülören, “Çocuklarımızın psikolojik destek alabileceği yerler olmalı. Psikolojik destek alırken maddi anlamda zorlanmamaları gerekiyor. AMATEM ve ÇAMATEM gibi kurumların sayısı acilen artırılmalı ve ülke geneline yayılmalı. Gençlerimizin, ailelerin çaresizliği sona ermeli. Yoksa bu sessiz terör devam edecek” diye konuştu.

Kaynak:Ulus gazetesi

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.