DİNİ KİTAPLARI ÇALDILAR

NAMAZ KILANLAR TAHRİK EDİLİYOR

ODTÜ'de marjinaller ile terör örgütü sempatizanları Rektörlükçe şımartıladursun muhafazakar öğrencilere yapılan zulümler bitmek tükenmek bilmiyor. Bu nedenle ODTÜ'de okuyan ve 'ODTÜ Mescid Topluluğu' adı altında birleşen öğrenciler, zehir zembelek bir açıklama yaptı. Açıklamada, muhafazakar öğrencilerinin hala büyük bir baskı altında tutulduğu belirtilerek, zorba grupların mescitlere gelip cemaat namazdayken mescidin önündeki duyuruların provokasyon amaçlı söküldüğü, mescitteki kitapların Rektörlükçe ve bu gruplarca çalındığı ve mescit adabına uygun olmayan eylemlerin gerçekleştirildiği ifade edildi.

MESCİDE MESAİ SAATİ UYGULAMASI

Söz konusu açıklamada rektörlüğün iki yüzlülüğü de ortaya serildi. Marjinaller ile örgüt üyelerinin sınıflarda ve yerleşkenin içinde eylemlerine, nefret içerikli afişlerine Rektörlüğün göz yummasına rağmen, mescitlerde etkinlik düzenleyenlere soruşturma açılarak ceza verildiği belirtildi. Mescidi kullanan kadın öğrencilerin çantalarının arandığı, 24 saat açık kütüphanesi olmasına rağmen mescitlerin açık olduğu saatlerin 'sabah 8 akşam 5 mesaisi' şeklinde kısıtlandığı vurgulandı.   

OSMAN AKDOĞAN/ HABERVAKTİM-

ODTÜ'de okuyan, görüşleri nedeniyle marjinaller ile terör örgütü sempatizanlarının hedefi haline gelen, rektörlük tarafından bile korunamayan muhafazakar öğrencilere baskılar her geçen gün artıyor. Dört bir koldan fiziksel ve psikolojik baskıya uğrayan ODTÜ'deki muhafazakar öğrenciler, 'ODTÜ Mescid Topluluğu' adında birleştikleri sosyal medya hesaplarından zehir zembelek bir açıklama yaptı.
MESCİT BASIP EYLEM YAPIYORLAR
Açıklamada 22 Aralık 2015'te namaz kılarken saldırıya uğradıkları üzücü anlar hatırlatılarak, bu konuda hukuki işlemlerin devam ettiği belirtildi. ODTÜ'deki zorba öğrencilerin hala provokatif eylemler gerçekleştirdikleri kaydedilerek, "Saldırganların yeni açılan mescidi işgal etme teşebbüslerine rağmen, zaman zaman yine mescitlere gelip cemaat namazdayken panodaki duyuruları söküp mescide ait kitapları çalmalarına ve mescit adabına aykırı provokatif eylemlerde bulunmalarına rağmen sağ duyuyu hiçbir zaman kaybetmedik" denildi.

MESCİTDEKİ KİTAPLARA EL KONULDU!

Söz konusu açıklamada rektörlüğün iki yüzlülüğü de ortaya serilerek, "Rektörlük, sınıflarda ve kampüsün her yerinde izinsiz asılan nefret içerikli afişlere ve düzenlenen etkinliklere ses çıkarmazken inançlı öğrencilerin güvenlik zaafı nedeniyle sadece mescitlerde doğal bir hak olarak yaptığı sohbetleri ve etkinlikleri engellemiş, mescidi en doğal şekilde kullanan öğrencilere gelişi güzel soruşturmalar açarak anlamsız cezalar vermiştir. Daha önce mescide saldıranlar hâlâ kampusta kol geziyorken Rektörlük tarafından görevlendirilen şahıslar mescidi kullanan hanım öğrencilerin çantalarını aramış, 24 saat açık kütüphanesi olmasına rağmen mescitlerin açık olduğu saatleri 'sabah 8 akşam 5 mesaisi' şeklinde kısıtlayarak trajikomik bir uygulamaya girişmiş, mescit de bulunan bandrollü kitaplara bir gece vakti el koyup mescit kütüphanesini boşaltmıştır. İhtiyaç sahibi insanlara ulaştırılacak olan yardımlardan çocuklara verilmek üzere alınan şekerden balona kadar her şey Rektörlük tarafından hiçbir uyarı ve açıklama yapılmaksızın toplatılmıştır. Tüm bunlara rağmen sağ duyumuzu biz yine hiç kaybetmedik" ifadelerine yer verildi.

ODTÜ'DE ADALET YOK

Tehdit altından olduklarını açıklamada bir kez daha yineleyen topluluk üyeleri tarafından şu ifadeler kullanıldı: "Bizler hukuki sürecin en sağlıklı biçimde yürümesine yardımcı olmak, kampüste tekrar aynı nahoş görüntülerin yaşanmaması ve olayların birileri için siyasi bir rant aracı olmaması için dişimizi sıkarken ODTÜ imajı ve saygınlığı hiçbir zaman umurlarında olmayan ve kendilerini ‘ODTÜ Kolektif’ diye isimlendiren bir grup; onlarca saldırgandan sadece üçü 'uzaklaştırma cezası aldı' diye kampus çevresinde her zaman ki gibi ötekileştirici, nefret ve tehdit içerikli provokatif bildiriler asmaya devam etmiştir. Saldırganlardan sadece üç kişiye göstermelik yaptırım uygulanması sembolik bir ceza ve sahte bir adaletten başka bir şey değildir. Adaletin hakkıyla tesis edilmemesi ve verilen tavizlerle mütecavizlerin adeta şımartılması, gelecekte yine aynı olayların yaşanmaması umudunu günden güne olumsuz etkilemektedir. Bize reva görülen haksızlıklara asla boyun eğmeyecek ve haklarımızı kararlılıkla talep etmeye devam edeceğiz."