Diyanet İşleri Başkanı Erbaş’tan Mevlit Kandili mesajı
Ali Erbaş, Mevlit Kandili nedeniyle yayımladığı mesajında, dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşanan trajedilere dikkat çekerek, gecenin insanlık için hayırlara vesile olmasını diledi.
Erbaş, Mevlit Kandili dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Ali Erbaş, mesajında, bu gecenin, Hazreti Muhammed'in dünyaya teşrifinin 1500'üncü yıl dönümü olduğunu anımsatarak, Allah'ın, idrak edilecek Mevlit Gecesi'ni millet, alemi İslam ve tüm insanlık için hayırlara vesile, insanlık için taşıdığı anlam ve önemini hakkıyla kavramayı nasip eylemesini istedi.
Hazreti Muhammed'in, Allah'ın insanlığa en büyük lütfu ve ikramı olduğunu belirten Erbaş, "İlahi rahmetin en büyük tecellisi, nübüvvet silsilesinin son temsilcisidir. O, insanlığın iftihar abidesi, yeryüzünün en nadidesidir. Nitekim cehaletin ve zulmün hayatı kuşattığı, insanlığın istikametini kaybettiği karanlık bir dönemde, Peygamber Efendimiz, insanlığın ufkuna bir güneş gibi doğmuştur. Onun gelişiyle insanlık hidayet ve istikamet bulmuştur. Zulmetin, nefretin ve şiddetin kavurucu ateşiyle çoraklaşan ruhlar, onun adalet, merhamet ve muhabbetiyle yeniden hayat bulmuştur." değerlendirmesini yaptı.
Ali Erbaş, dünyanın yeniden bir cahiliye girdabına doğru sürüklendiğini kaydederek, mesajına şöyle devam etti: "İnsanlık zor ve çetin bir süreçten geçmektedir. Yeryüzü pek çok alanda devasa sorunlara ve derin bunalımlara sahne olmaktadır. Dünyanın birçok yerinde vicdanları sızlatan trajediler, işgaller, savaşlar, katliamlar, insanlara hayatı zindan etmektedir. Bu süreç, bütün insanlığı olumsuz etkilemekte, her alanda bir anlam ve değer erozyonu yaşanmaktadır. Ne yazık ki insani değerlerin, ahlaki erdemlerin ve manevi hasletlerin alabildiğine örselendiği, dünyevileşme girdabında bireysel ve toplumsal sorunların insanlığı çepeçevre kuşattığı bir zamanı yaşıyoruz. Hiç şüphesiz insanlığın bu buhrandan kurtuluşu ancak Allah Resulünün (s.a.s.) kutlu mirasına sımsıkı tutunmakla ve madde ile mana, dünya ile ahiret arasında denge kuran mesajlarını benimsemekle mümkün olacaktır.
Esasen bu Müslümanların uhdesindeki bir sorumluluktur. Onun için 'ben Müslümanım' diyen her fert, Peygamber Efendimizin (s.a.s.) Kur'an'la yoğrulan ahlakını, merhametle vücut bulan adaletini, liyakatle ayakta duran yönetim anlayışını ve insana insan olduğu için değer veren yaklaşımını hayatının vazgeçilmezi kılmak zorundadır. Her Müslüman, Allah Resulünün söz, fiil ve tavırlarını, aile hayatından toplumsal ilişkilerine, akrabalık bağlarından komşuluk hukukuna, iş ortamından çalışma düzenine, kısacası her zaman ve her yerde temel hedef ve odak noktası yapmak durumundadır. Müslümanlar, sadece bireysel ahlakı değil, toplumsal vicdanı da Peygamberimizin örnekliğinde inşa etmek mecburiyetindedir. Zira Peygamber Efendimizin (s.a.s.) hayatı, insanın varoluş gayesinin pratiğe dökülmüş, kemale ermiş halidir."
Mevlit Kandili'ni insanlık için tefekkür vesilesi kılmaları gerektiğine dikkati çeken Erbaş, "Rabbimize, kendimize ve çevremize karşı sorumluluklarımız ekseninde hayatımızın kapsamlı bir muhasebesini yapmalıyız. Söz, tutum ve davranışlarımızı Kur'an-ı Kerim ve sünnet-i seniyye çerçevesinde gözden geçirerek yaşantımızın her anında duruşumuzu imanımıza şahit kılmanın gayreti içinde olmalıyız. Bu duygu ve düşüncelerle, aziz milletimizin ve İslam aleminin Mevlit Gecesi'ni tebrik ediyor, Veladet-i Nebi'nin Müslümanların vahdetine ve insanlığın hidayetine vesile olmasını yüce Allah'tan niyaz ediyorum." ifadelerine yer verdi.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.