Dua, kalbin yüce yaratıcıya açılan kapısı
Dinî kaynaklarda dua, insanın Yüce Allah ile kurduğu en samimi bağ olarak ifade ediliyor.
Sadece ihtiyaç anlarında değil, hayatın her döneminde kul ile Rabbi arasındaki en özel iletişim olarak tanımlanan dua, kalbi huzura kavuşturan bir rahmet köprüsü niteliği taşıyor. Kur’an-ı Kerim’de “Bana dua edin, size cevap vereyim” (Mümin, 40/60) ayeti, inananların her zaman Yaratıcıya yönelmesini teşvik ediyor.
Uzmanlar, insanın sıkıntı ve belirsizlik karşısında çoğu zaman kendisini yalnız hissettiğini, dua sayesinde ise derin bir sükûnet bulduğunu belirtiyor. Dua, insanın kendi acizliğini fark etmesine, kibirden arınmasına ve tevazuya yönelmesine vesile oluyor. Kalbin yumuşamasına ve ruhun dinginleşmesine katkı sağlayan bu ibadet, kişiye manevi güç kazandırıyor.
HER ZAMAN VE HER YERDE
Dua, belirli zamanlara veya mekânlara bağlı olmadan her an yapılabiliyor. İnananlar, sıkıntı anlarında olduğu kadar sevinçli zamanlarda da şükür ve teslimiyet amacıyla dua ediyor. Din âlimleri, kulun Rabbiyle kurduğu bu iletişimin kişinin hayatına denge ve huzur getirdiğini vurguluyor.
KALBİN YÜCE KUDRETE YÖNELİŞİ
Dua eden insan, Yaratıcısının her şeyi bildiğini ve her şeye gücünün yettiğini bilerek içten bir teslimiyet gösteriyor. Böylece kul, dünya hayatının zorluklarından korkmadan ilerleyebiliyor. Manevi rehberler, gönüllerin daraldığı, kalplerin sıkıştığı dönemlerde en güçlü çarenin dua olduğunu hatırlatıyor.

Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.