El örgüsü yün çoraplar tekrar vatandaşın gözdesi oldu

Tarih kokan sokaklarıyla yerli ve yabancı turistlerin gözdesi Ankara Kalesi’nde esnaflık yapan Ercan Sözer, çeyiz sandıklarından çıkan yün çorapların satışını yapıyor. Çorapların ayak sağlığı açısından oldukça faydalı olduğunu belirten Sözer, el örgüsü yün çorapların damarları hareketlendirdiğini, doktorların bile tavsiye ettiğini kaydetti. El emeğiyle hazırlanan çorapların özellikle şeker ve damar hastaları için faydalı olduğunu dile getiren Sözer, “Bu ürünler sadece bir giysi değil, doğanın, emeğin ve sağlığın birleştiği bir miras. Sandıktan çıkan bu çoraplar adeta şifa kaynağı. Bazı vatandaşlar sağlık açısından yün çorapların iyi geldiğini düşündükleri için hastalarına bu çoraplardan alıyor” dedi.

“ÇORAPLAR TAMAMEN KOYUNYÜNÜNDEN YAPILIYOR”

Ankara Kalesi’ndeki dükkânında yıllardır çorap ve basma kumaş satışı yapan Ercan Sözer, tamamen el emeğiyle hazırlanan yün çorapların sağlığa faydaları olduğunu iddia etti. Çorapların üretiminin hiçbir aşamasında makine kullanılmadığını belirten Sözer, “30 yıldır basma kumaş satışı yapıyorum. Son yıllarda da büyüklerimizin sandıklarından çıkan el örmesi çorapları da satıyorum. Bu çoraplar tamamen koyunyününden yapılıyor. Yün, kirmen ve iğ yardımıyla ip haline getiriliyor; ardından ustaların ellerinde tek tek örülüyor. Makine kesinlikle devreye girmiyor” dedi. Elde üretilen çorapların dayanıklılığına dikkat çeken Sözer, “Makineyle yapılan çoraplar bir gün giyilir, ertesi gün formunu kaybedebilir. Ancak el örgüsü çoraplar uzun ömürlüdür, ayağı rahat ettirir, nefes aldırır. Terletmez, kötü koku yapmaz ve yıllarca güvenle giyilir” ifadelerini kullandı.

“DAMARLARI HAREKETLENDİRİYOR”

Sözer, el örgüsü yün çorapların sadece sıcak tutmadığını, sağlık açısından da fayda sağladığını belirtti. Doktorların bile bu çorapları tavsiye ettiğine dikkat çeken Sözer, “Bu çoraplar ayağa hava aldırdığı için damarları hareketlendiriyor. Kaşınma hissi aslında damarların canlanmasından kaynaklanıyor. Doktorlar da bunu fark edip hastalarına öneriyor” diye konuştu. Bazı doktorların bizzat gelip ürün aldıklarını ifade eden Sözer, “Bazı vatandaşlar sağlık açısından yün çorapların iyi geldiğini düşündükleri için hastalarına bu çoraplardan alıyor. Bize gelen dönüşlere göre özellikle şeker hastalarına çok iyi geliyor. Biz de onların rahat giymesi için bilek kısmını biraz daha geniş örüyoruz” dedi.

“SANDIKTAN ÇIKIYOR, ARTIK ÖRÜLMÜYOR”

Yıllar önce yün çorapların her genç kızın çeyizinde olduğunu kaydeden Sözer, günümüzde bu tarz çorapların artık neredeyse hiç örülmediğine dikkat çekti. Ellerindeki ürünlerin bir kısmının sandıklardan çıktığını sözlerine ekleyen Sözer, “Eskiden büyüklerimiz evlerinde özenle yün çorap örerlerdi. Bu çoraplar sadece ihtiyaç için değil, aynı zamanda sevgi ve özenin bir göstergesi olarak hazırlanırdı. Ancak zamanla, el işine verilen değer azaldı ve genç nesil artık bu geleneksel işleri yapmamaya başladı. Bizim sattığımız çorapların bir kısmı, yıllar önce özenle örülmüş, sandıklardan çıkan el emeği çoraplardan oluşuyor. Her birinin kendine has dokusu, sıcaklığı ve karakteri var. Artık gençler bu tür el emeği işleri yapmak yerine hazır, seri üretilmiş ürünleri tercih ediyor. O nedenle el örgüsü çoraplar günümüzde oldukça nadir ve kıymetli hale geldi” ifadelerini kullandı. Bu nadir ürünlerin fiyatına da değinen Sözer, “Şu anda bir çiftini 150 TL’ye satıyoruz. Aslında piyasada 250 TL’den aşağı bulunmaz. Ama biz geleneği yaşatmak istiyoruz, o yüzden fiyatı düşük tutuyoruz” dedi.

“ŞEKER VE DAMAR HASTALARI BU ÇORAPLARI DENESİN”

El örgüsü yün çorapların yanı sıra geçmişte Ankara keçisinin tiftik yününden yapılan çoraplar da sattıklarını ifade eden Sözer, “Bir tiftik var, bir de yün. Tiftik, Ankara keçisinden elde edilir ve çok daha zariftir. Bizim Ayaş’tan gelen tiftik çoraplarımız vardı ama artık hiç kalmadı” diye konuştu. Makineyle üretilen çorapların, el emeği yün çorapların sağladığı faydayı veremediğini belirten Sözer, “Makineyle dokunan çorapla bu çorap bir olmaz. Gerçek yün ayağa hava aldırır, kanı hareketlendirir. Bu çoraplar ayağa adeta hayat verir. Özellikle şeker ve damar hastaları bu çorapları denesin. Bu ürünler sadece bir giysi değil, doğanın, emeğin ve sağlığın birleştiği bir miras. Sandıktan çıkan bu çoraplar adeta şifa kaynağı” diyerek cümlelerini noktaladı.