Hayber Seferi’nden kadına verilen değere: İslam tarihinden öne çıkan başlıklar
Hz. Muhammed’in önderliğinde gerçekleşen Hayber Seferi, Kâbe ziyareti ve kadınlara verilen değer; İslam tarihindeki önemli olaylar ve toplumsal mesajlarla örülmüş dönüm noktaları arasında yer alıyor.
İslam tarihi, hem siyasi hem toplumsal gelişmelerin yaşandığı, inanç temelinde şekillenen pek çok önemli olayla dolu. Hayber Seferi, bu olayların başında gelir. Medine-Suriye yolu üzerindeki verimli arazilere sahip Hayber bölgesi, Yahudilerin yaşadığı stratejik bir merkezdi. Medine’den sürülen bazı Yahudi gruplar buraya yerleşmiş, liderleri Yesir ise Müslümanlara karşı yeni bir tehdit oluşturmuştu. Bu tehlikeyi bertaraf etmek isteyen Hz. Muhammed, barış teklifinde bulunmasına rağmen, Hayberliler bunu kabul etmedi. Bunun üzerine 1.600 kişilik İslam ordusu, yaklaşık 150 kilometrelik yolu üç günde aşarak Hayber’e ulaştı.
İslam’ın yayılışı sırasında barış ve inanç özgürlüğünü önceleyen Hz. Peygamber, Hudeybiye Antlaşması’nın bir maddesi gereğince Müslümanlara Kâbe’yi ziyaret etme hakkı tanındığında, tüm Müslümanlar büyük bir sevinç yaşadı. Silah taşımamaları şartıyla Mekke’ye doğru yola çıkan 2.000 kişilik topluluk, Kureyşlilerin tahliye ettiği şehirle karşılaştı. Bu ziyaret, İslam’ın barışçıl yönünü ortaya koyan bir diğer örnek oldu.
HAYBER FETHİ
Hayber, Medine ve Suriye yolu üzerindedir. Burası bağlık bahçelik yer olup, Yahudiler yerleşmiştir.7 Kale vardır. Medine’den sürülen Yahudilerin bir kısmı buraya gelmişti. Hayber Yahudilerin reisi olan Yesir, Medine’ye hücum etmek için bir plan hazırlamıştı. Hz Peygamber, Abdullah b. Revaha’yı göndererek Hayber ile bir anlaşma teklif etti. Fakat onlar buna yanaşmadılar. Müslümanlara hücum için Gafatan Araplarıyla anlaştılar. Onlar harekete geçmezden önce düşmanı yatağında bastırmak amacıyla Müslümanlar 1.600kişilik mücahitle Medine’den yola çıktılar ve 150 km’lik yolu üç günde Hayber’e gelip dayandılar. Yolda ashap, yüksek sesle bağırarak tekbir getiriyorlardı. Peygamberimiz onlara yavaş söyleyiniz. Siz uzak veya sağır bir varlığa hitaba etmiyorsunuz. Allah size çok yakındır. Karşılarındaki Müslümanları gören Haberliler, Kalelerine kapandılar. Orduda kadınlarda bulunuyordu. Askere yardım etmek, hastalara ilaç vermek, harb meydanında su dağıtmak için geliyoruz, demişlerdi. Peygamberimiz Haybere giderken şöyle dua etmiştir, Ya Rab biz senden bu ülkenin ahalisinin, bu ülkedeki her şeyin iyiliğini istiyoruz. Onun ahalisinin ve içindeki her şey’in şerrinden sana sığınıyoruz.
KABEYİ ZİYARET
Bir yıl önce yapılan anlaşma gereğince Müslümanlar bu yıl Mekke’ye gidecekler, Kâbe’yi Muazzama’yı ziyaret edeceklerdi. Zilkade ayı girince, Hz Peygamber Müslümanlara Kâbe’yi ziyaret için hazırlanmalarını söyledi. Bütün Müslümanlar buna sevindiler. Muhacirler, doğup büyüdükleri yurtlarına gideceklerdi. Anlaşma gereğince Mekke’ye silahlı girilmeyecek, yalnız yol için lazım olan kılıçları bulunacaktı. 2.000 Müslüman yola çıktılar. Kureyşliler Müslümanların geldiğini duyunca şehri tahliye ettiler. Etraftaki tepelere çadır kurdular. Uzaktan Müslümanları seyrediyorlardı.7 yıl önce Kureyş ulularının öldürmeye çalıştığı o zat tek başına ölüm çemberini yararak aralarından çıkmış, uzak bir diyara gitmişti. Başladığı kutsal davasında büyük Allah’ın desteğine nail olarak devam etmiş Onun hak davetine uyan koca bir tevhid kitlesinin önüne düşmüş, işte şehre giriyordu. Mekkeliler Medine’den gelen Müslümanlara oranın havasını yaramadığını ileri sürüp zayıf düştüklerini söylüyorlardı. Hz Peygamber başı dimdik durarak koşa koşa yürüdü, Müslümanlarda aynı hareketi yaptılar. Müşriklere parmak ısırttılar. Ziyaret ve tavaf işi bitince kurbanlarını kestiler.
MÜSLÜMANLARIN KUZEYE HAREKETİ
Tefekkür etmenin kendimizi aşmadaki büyük rolünün nasıl yapıldığını araştırmada yarar var. Diğer bir deyişle işimize yarayacak materyalleri incelemek, psikoloji kuramlarını ve faydalı tecrübeleri bilmek önemlidir. Derin tefekkür’ün amacı ruhumuzdaki nefret veya şefkat duygularını harekete geçirmek, davranışlarımıza düzen getirmek, kendimizi karar almaya itmek, iç ve dış kaynaklı fırtınalı ruh hallerinden kurtulmak olmalıdır. Verimli bir şekilde düşünmenin ve tefekkür etmenin genel kuralı düşüncenin yapısını tahlil etmesinden geçmektedir. Kelimelerle düşünürüz. Düşünebilmek için hakikatin ağırlığından kurtulmak gerekir. Hayatın gerçekleri yorucu olmaları nedeniyle zihni işgal etmekten başka bir işe yaramaz. Yerine daha pratik, kısa akılda rahat kalabilecek aktarımında kolay olan kısa göstergeler koymalıyız. Bu kısa göstergeler umumi kelimelerdir. Bu göstergeler birtakım kavramlarla ilintilidir. Karışıklıktan uzak olmak, tefekkür etmek iç sesimizi dinlemek, yararlı kitaplar okumak, notlarımızı tekrar tekrar okumak ve hangi davranışın nasıl tehlike yaratabileceğini somut olarak derinlemesine düşünmek akıl yürütürken bize yardımcı olacak en önemli adımdır.
ALLAH’IN KADINLARA VERDİĞİ DEĞER
Eğitim, aile hayatı gibi konuları işlerken kadın konusu ve özellikle bu konularda Hz Peygamberin kadınlara karşı tutumu üzerinde kısmen durmuştuk burada o bölümlere yer veremediğimiz hususlara genel olarak imlamda İslam tarihi boyunca kadın konusuna önem vermiştir. Peygamberimiz kadınların verdiği emanı ve himayeyi kabul ederek onlara hukuki bir statü kazandırmıştır. Kuranı Kerimde kadın ve erkek inanç Allah’a itaat tevazu ibadetler doğruluk, sabır, yardım, namusu koruma, Allah’ı anma hususlarında eşit olarak kabul edilmiştir. Kadınla erkeği bir arada birbirini tamamlayan birbirine destek veren, inanan iki insan olarak bakmaktadır. Kadın içinde erkek içinde Allah katında değer ölçüsü takvadır, maksadı şeria denilen dinin korumayı hedeflediği hususlarda dini, aklı, nesli, nefsi ve malı koruma konularında kadın erkek ayrımı yoktur. Erkeğin aklı malı, dini, nesli ve namusu nasıl mukaddes ise aynı değerler kadın içinde mukaddestir.

Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.