Yüksek ateş, boğaz ağrısı ve kas-eklem ağrılarıyla seyreden grip benzeri vakalar yeniden gündemde. Uzmanlar, artan enfeksiyonların arkasında Covid olabileceğine dikkat çekiyor ve hem korunma hem beslenme konusunda önemli uyarılarda bulunuyor.
Herkes sürekli aynı hastalığa yakalanıyor: Peki bu grip mi, Corona mı?


Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ergün Tozkoparan, son haftalarda grip benzeri hastalıkların ciddi biçimde arttığını belirtti. Tozkoparan, “Normalde influenza salgınlarını Aralık-Ocak aylarında görürüz ancak bu yıl Ağustos’tan itibaren viral enfeksiyonlarda artış başladı. Bu da Covid ihtimalini güçlendiriyor” dedi.

Prof. Dr. Tozkoparan, yeni Covid vakalarının bazen akciğerlerde “organize pnömoni” denilen iltihabi süreçlere yol açabildiğini belirterek, “Kısa süreli kortizon tedavisiyle iyileşme sağlanabiliyor. Ancak genel olarak daha uzun sürdüğüne dair net bir kanıt yok” açıklamasında bulundu.
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre Covid, artık genellikle risk gruplarında ağır seyrediyor. 65 yaş üzerindekiler, kronik kalp-akciğer hastalığı bulunanlar ve bağışıklığı baskılanmış kişiler dikkatli olmalı. Bu gruplarda yoğun bakım gereksinimi ve entübasyon riski devam ediyor.

Son dönemde görülen enfeksiyonların en yaygın belirtileri yüksek ateş, boğaz ağrısı, kas ve eklem ağrılarıyla birlikte öksürük olarak sıralanıyor. Tozkoparan, bakteriyel enfeksiyonların tabloya eklendiği durumlarda balgam ve şiddetli öksürük görülebileceğini belirtti.
Uzmanlara göre, özellikle risk grubundakiler için influenza ve güncel Covid aşıları büyük önem taşıyor. Tozkoparan, “Aşılar hastalığın ağır geçirilmesini engeller. Güncel Covid aşıları, hastane yatışlarını yüzde 40, yoğun bakım gereksinimini yüzde 80 oranında azaltıyor” dedi.
Uzmanlar, bağışıklığı güçlü tutmak için dengeli beslenmenin önemini vurguluyor:
Tam tahıllar, tavuk, balık ve baklagiller protein desteği sağlarken; yoğurt ve kefir gibi probiyotikler bağırsak florasını koruyor. Zeytinyağı, avokado ve ceviz gibi sağlıklı yağlar da E vitamini ve Omega-3 açısından zengin.
Her gün 2–2,5 litre su tüketmek, C ve A vitamini içeren portakal, kivi ve brokoli gibi besinleri sofradan eksik etmemek bağışıklığı destekliyor. D vitamini, çinko ve demir takviyeleri de doktor kontrolünde alınmalı. Düzenli egzersiz ve uyku da bağışıklığı koruyan en temel faktörlerden.
Prof. Dr. Tozkoparan, pandemiden kalan alışkanlıkların unutulmaması gerektiğini hatırlatarak, “Kalabalık ortamlarda maske takmak, el hijyenine dikkat etmek ve hastalık belirtileri olan kişilerin evde dinlenmesi, enfeksiyonun yayılmasını önlemede hâlâ etkili” dedi.