İmam hatip okullarının fikir öncüsü Mahmut Celalettin Ökten, vefatının 64. yılında hatırlanıyor
Eğitim dünyasında derin iz bırakan, imam hatip okullarının kurulmasına öncülük eden Mahmut Celalettin Ökten’in hayatı ve eğitim mücadelesi, vefatının 64. yılında yeniden gündemde.
Dini ilimler alanında isim yapmış köklü bir aileye mensup olan Ökten, 1882'de Trabzon'da dünyaya geldi. 4 yaşındayken önce babası Salih Zihni Efendi'yi, kısa bir süre sonra da annesi Güller Hanım'ı kaybeden Ökten, babaannesinin yanında büyüdü. Küçük yaşlarda hafızlık eğitimini tamamlayan, rüştiyeyi bitirdikten sonra Trabzon İdadisine kaydolan Ökten, bir yandan da medrese eğitimine devam etti.
İdadide okuduğu yıllarda dedesi Ömer Feyzi Efendi'nin yerine Trabzon Çarşı Camisi'nde imam hatiplik yapan Ökten, mezun olduktan sonra 1905'te İstanbul'a giderek dönemin erkek öğretmen yetiştirmek üzere açılan okullarından Darulmuallimin-i Aliyeye girdi. Ökten, bu okulu bitirdikten sonra 1911'de Darülfünun Edebiyat Şubesinden mezun oldu ve İstanbul Sultanisi Arapça öğretmenliğine tayin edildi.
İlmi bilgisinin yanı sıra başarılı öğretim metodu sayesinde kısa zamanda "Celal Hoca" unvanıyla anılmaya başlanan Ökten, uzun yıllar İstanbul'un çeşitli okullarında Türkçe, edebiyat, felsefe ve mantık dersleri verdi ve Vefa Lisesinde felsefe öğretmeni iken 1947'de emekliye ayrıldı.
İMAM HATİP OKULLARININ TEMELİNİ ATTI
Dönemin eğitim işlerinden sorumlu kurumu Maarif Vekaletince 1949'da İstanbul'da açılan imam hatip kursuna müdür ve öğretmen olarak atanan Ökten, sadece pratik bilgiler vermeyi hedefleyen bu kursların yeterli olmadığını ve orta dereceli okullar kurulması gerektiği kanaatine vardı. Ökten, bu amaçla dönemin Maarif Bakanı Tevfik İleri başta olmak üzere pek çok kişiyle görüştü ve İleri'nin de desteğiyle bu okulların ders müfredatı üzerinde çalıştı.
İmam hatip okullarının müfredatına hem dini hem de fen ilimlerinin konulması için büyük çaba harcayan ve bu süreçte birçok yetkiliyle görüşmeler yapan Ökten'in bu adımları sonrasında, imam hatip okullarının açılması yönünde karar alındı. Ökten, 1951'de eğitim hayatına başlayan İstanbul İmam Hatip Okulunun ilk müdürü oldu. Ömrü boyunca ilim ve irfan yolunda koşarak örnek gösterilen, imam hatip okullarının açılması ve yaygınlaşması için mücadele eden Ökten, bu okullarda hocalık ve idarecilik görevlerini üstlendi.
ÖMRÜNÜ İMAM HATİP OKULLARINA ADADI
Dönemin zor şartlarında imam hatip okullarının yaşaması ve gelişmesi için çalışan "Celal Hoca"nın adı, bu okullarla özdeşleşti. Arapça, Farsça ve Fransızcayı iyi derecede bilen Ökten, İslami ilimlerle beraber Batı bilim ve düşüncesine de hakimdi. Resmi derslerinin yanında Beyazıt'taki Soğanağa Camisi'nde 6 yıl İmam Gazali'nin "İhya-u Ulumid-din" adlı kitabını okuttu, ayrıca İstanbul Yüksek İslam Enstitüsünde 2 yıl ilm-i tevhid ve kelam dersleri verdi.
Ökten, Doğu ve Batı kaynaklarından tercüme ederek sarf, nahiv, edebiyat, kelam, İslam felsefesi, felsefe ve ahlak alanlarında kitap ve makaleler derledi. Arap edebiyatını da çok iyi bilen ve güçlü bir hafızaya sahip olan Ökten, 1000 cildi aşkın eserden oluşan kitaplığını Süleymaniye Kütüphanesine bağışladı. Hayata 21 Kasım 1961'de İstanbul'da veda eden Ökten'in cenazesi, Edirnekapı Sakızağacı Şehitliği'ndeki aile kabristanına defnedildi.
"ÇOK BÜYÜK BİR HOCA, ALİM, MÜTEFEKKİRDİ"
ÖNDER Genel Başkanı Abdullah Ceylan, yaptığı açıklamada, Celal Hoca'nın vefatının üzerinden 64 yıl geçtiğini, onu rahmetle, minnetle andıklarını ve dua ettiklerini söyledi. Ceylan, Ökten'in bu ülkenin temel taşlarından biri olduğunu, çok fazla bilinmediğini ancak ülkenin bugünlere ulaşmasında çok büyük emeği, gayreti bulunduğunu ve samimiyetiyle, ihlasıyla, duruşuyla bugünlerin altlığını hazırlayan çok kıymetli hocalardan olduğunu belirtti.
Celal Hoca'nın içinde bulunduğu şartları kabullenen değil, olması gerekenin mücadelesini veren bir insan olduğunu kaydeden Ceylan, "Hep anın vacibini yerine getiren, 'Bana ne?' deyip kenara çekilmeyen, olması gereken neyse, neyi hedefliyorsa onun için mücadele eden, çok büyük bir hoca, alim, mütefekkirdi." dedi. Ökten'in dinini, vatanını, milletini seven, gelenekleriyle bağı olan, mazisini, atasını inkar etmeyen bir nesil yetiştirmek için mücadele ettiğini kaydeden Ceylan, 1948-1949'lu yıllarda ilk imam hatip kurslarıyla mücadelesini başlattığını ve 1951'de de imam hatip okullarının açılmasını sağladığını anlattı.
"CELAL HOCA'NIN BU ÜLKENİN BUGÜNLERE TAŞINMASINDA ÇOK BÜYÜK EMEĞİ VE GAYRETİ VAR"
Ceylan, Celalettin Ökten'e bakıldığında onun samimiyetini, fedakarlığını, mücadeleci ruhunu ve vizyonunu gördüklerini dile getirdi. Bugün sadece bir hoca olarak anılsa da aslında Ökten'in muazzam birikimli, Osmanlı'nın yetiştirdiği son alimlerden ve mütefekkirlerden olduğunu ifade eden Ceylan, şöyle konuştu: "Celal Hoca edebiyat, felsefe, mantık ve Arapça hocası. Osmanlı'nın medreselerinde ve okullarında en üst düzeye kadar okumuş, Darülfünun mezunu bir hoca. Bunun yanında çok ileri düzeyde Fransızca, Farsça ve Arapça biliyor. Gerçekten bugün 'Ben aydınım.' diyenlerin yüz tanesini cebinden çıkaracak bir bilgi birikime, donanıma sahip. Doğu'yu ve Batı'yı çok iyi bilen ama kendisine aydın desinler diye dininden taviz vermeyen, dininin gereklerini de yerine getiren ve duruşuyla, onuruyla, vakarıyla gençlere örnek olmuş çok önemli bir karakter ve vizyonu var Celal Hoca'nın. Bu vizyonu da aslında imam hatipleri bugüne taşıyan vizyon." diye konuştu.
Ceylan, Celal Hoca'nın imam hatip okullarının temelini atarken bugünlerin hayalini kurduğunu belirterek şöyle devam etti: "Çift kanatlı gençler yetiştirmek için bir yola çıkmış ve bu ülkenin temel dinamikleriyle bağdaşan, bu ülkenin kavramlarıyla, kültürüyle, diniyle, inancıyla yoğrulmuş bir gençlik yetişmesi için mücadele etmiş. Onun o mücadelesi bugün sadece Türkiye'yi değil, dünyanın birçok ülkesini, milyonlarca gencimizi gölgesinde barındıran büyük bir çınara dönüşmüş. O yüzden Celal Hoca'nın ülkenin bugünlere taşınmasında çok büyük emeği ve gayreti var. Biz de onun bu emeğini ve gayretini zayi etmeden o emaneti yarınlara taşımak için mücadele ediyoruz."
ÖNDER 81 İLDEKİ 646 DERNEKLE MÜCADELESİNİ SÜRDÜRÜYOR
Abdullah Ceylan, Ökten'in imam hatip öğrencilerinin hakları için mücadele ettiğini ifade ederek ÖNDER'in de ilk imam hatip okulunun kurulduğu günden beri bu okulların hak arayışını ve mücadelesini örgütleyen, bunun çatı kuruluşu haline gelmiş bir yapı olduğunu söyledi. Celal Hoca'nın imam hatip okullarını kurarken ifade ettiği "çift kanatlı gençler" tabirinin, bir kanadında dünyayı, bir kanadında ukbayı taşıyan gençler anlamına geldiğini aktaran Ceylan, "Hem dinini tanıyan, diyanetini bilen nesiller olacak hem de pozitif ilimlerle donanmış ve bu bağlamda dünyayı ve ukbayı, ilimleri bir vahdet potasında eritmiş bir gençlik yetiştirmek istiyordu." dedi.
ÖNDER olarak bu amaç doğrultusunda çalıştıklarını belirten Ceylan, Türkiye'de 81 ile yayılmış 646 mezun derneği ile hem imam hatip okullarına sahip çıkmak hem de ahlaklı, maneviyatlı, donanımlı, kaliteli ve nitelikli gençler yetiştirmek için mücadele ettiklerini söyledi. Celal Hoca'nın o yaşına rağmen onu dik tutan, mücadelesini sürdüren bir vizyonu, hayali, umudu ve heyecanı olduğunu, ÖNDER olarak da bugün onu yaşattıklarını ve geleceğin gençlerini yetiştirme noktasında adımlar attıklarını dile getiren Ceylan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Okulun hem öğretmenliğini hem idareciliğini yapıyor hem de dersler bittikten sonra temizlik görevlisi olarak çalışıyor. 69 yaşında ihtiyar ve münevver bir muallim düşünün, bir elinde baston, bir elinde fırça tuvalet temizliyor. Celal Hoca'ya diyorlar ki 'Hocam, siz bırakın da çocuklara temizletelim tuvaletleri.' Celal Hoca 'Hayır, asla. Ben, yarın bu ülkeyi yönetecek gençlere tuvalet temizlettirmem.' diyor. Celal Hoca'nın o günkü duruşu, fedakarlığı bugün ülkeyi yöneten, dünyaya 'Dünya beşten büyüktür.' diye haykıran, sadece Misak-ı Milli sınırları içerisinde kalmayıp dünyaya yeniden adalet ve merhamet temelli bir dünya inşa etme idealini taşıyan yiğitler yetiştirdi."
"ONLARCA BAŞLIKTA GENÇLERİMİZE PROJELER ÜRETİYORUZ"
Ceylan, ÖNDER olarak proje okullarıyla bugünlerin gençlerini değil, Türkiye Yüzyılı'nın vizyoner mimarlarını, geleceğin gençlerini yetiştirdiklerini, onların bugün yazılımda, teknolojide, kültürde, sanatta, sporda ve bilimde onlarca farklı başlıkta yarının hazırlığını yaptıklarını anlattı. ÖNDER'in imam hatip okullarının destekçisi olduğunu kaydeden Ceylan, "Sahada spordan sanata, teknolojiden bilime, medyadan akademiye onlarca başlıkta gençlerimize projeler üretiyoruz. İmam hatip okullarımız 74 yıldır bu mücadelenin içerisindeler. Biz inanıyoruz ki o günden bugüne okullarımız çok ciddi bir mesafe katetti. Her geçen gün üstüne koyarak daha büyük başarılara imza atıyor, her geçen gün kalitesini, niteliğini arttırıyor." diye konuştu.
Ceylan, bugün Türkiye'de 10 öğrenciden birinin imam hatipli olduğunu, akademik başarıda Türkiye'de ilk 100 binde 40 bin imam hatiplinin yer aldığını, LGS'de, YKS'de, ulusal ve uluslararası arenalardaki yarışmalarda elde edilen başarıların Türkiye'yi gururlandırdığını söyledi. Celalettin Ökten'in açtığı yolda yürümekten duydukları memnuniyeti dile getiren Ceylan, Celal Hoca'nın ihlas, samimiyet ve fedakarlıkla attığı tohumların, bugün bilimi ve teknolojiyi merkeze alan ancak ahlak ve maneviyatıyla da güçlü çift kanatlı bir gençlik yetişmesine öncülük ettiğini söyledi. İmam hatip okullarının Türkiye'nin ilk yüzyılının inşasında önemli bir rol oynadığını kaydeden Ceylan, bu katkının Türkiye'nin yeni yüzyılında da süreceğine, ihya ve inşa hareketinin imam hatip nesli tarafından taşınacağına inandıklarını belirtti.
Kaynak:

Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.