İngiltere’de İslamofobi tanımı üzerindeki belirsizlik tepkilere yol açıyor
Müslüman kuruluşlar, ülkede resmi bir İslamofobi tanımının hâlâ bulunmamasının artan nefret suçlarının görünür kılınmasını zorlaştırdığını belirterek hükümete net bir tanım oluşturma çağrısında bulundu.
İngiltere İçişleri Bakanlığının son yayımladığı verilere göre İngiltere ve Galler'de Müslümanları hedef alan nefret suçları, son bir yılda yüzde 20 arttı. Bu veriler, Müslümanlara yönelik hem ırkçı hem de dini gerekçeli saldırıların arttığını ortaya koydu. Hristiyanlardan sonra en büyük dini grubu Müslümanların oluşturduğu İngiltere'de "İslamofobi" kavramı, halen resmi tanıma sahip değil ve üzerinde uzlaşma sağlanmış bir tanım da bulunmuyor.
İngiltere hükümeti, uzun süredir tartışma konusu olan "İslamofobi" kavramına ilişkin yeni bir tanım oluşturmak amacıyla 28 Şubat'ta Müslüman toplulukların temsilcileri, akademisyenler ve bağımsız uzmanlardan oluşan çalışma grubunun kurulduğunu duyurdu. Grup, aylarca süren çalışmaların ardından konuya ilişkin hazırladığı raporu geçen ay hükümete teslim etti.
Rapor üzerinde değerlendirmelerini sürdüren İngiltere hükümeti, yeni tanımın, ülkede konuya ilişkin uzun yıllardır süren anlaşmazlıkları sonlandırmayı ve Müslümanların maruz kaldığı ayrımcılıkla mücadelede daha net çerçeve sunmayı hedeflediğini açıkladı. Ülkede Müslüman toplumu temsil eden kuruluşlar, İslamofobi'ye ilişkin resmi tanımın hala yapılmamasının, maruz kalınan ayrımcılığın doğru kayda geçmesini engellediğini belirterek, hükümete bir an önce adım atması çağrısında bulundu.
"RESMİ TANIM OLMAMASI, YAŞADIĞI SIKINTILARIN GÖRÜNMEZ KALMASI ANLAMINA GELİR"
İngiltere'deki Müslümanları temsil eden en büyük sivil toplum platformu MCB'nin Genel Sekreteri Dr. Wajid Akhter, resmi İslamofobi tanımının bulunmamasının, hem Müslümanlara hem de Müslüman zannedilen diğer topluluklara yönelik nefret suçlarının görünmez kalmasına yol açtığını dile getirdi. Herhangi bir toplumsal sorunun tanımlanmaması halinde tıpkı ismi konulmamış hastalık gibi gözden kaçtığına ve doğru şekilde raporlanamadığına işaret eden Akhter, şunları söyledi:
"İnsanlar, neyi raporlayacaklarını, nasıl raporlayacaklarını, nereye raporlayacaklarını bilmezse elbette bildirim yapmazlar. Resmi tanım olmaması, birçok insanın, hem Müslümanların hem de Müslüman olmayanların yaşadığı sıkıntıların görünmez kalması anlamına gelir çünkü insanlar, birini Müslüman sandığı için Müslüman olmayan da İslamofobi'den etkilenebilir. 11 Eylül'den sonra öldürülen ilk kişi, Müslüman sanılan bir Sih idi. Yakın zamanda yine Müslüman sanıldığı için yaşlı bir Hindu adam öldürüldü. Dolayısıyla, bir tanımın olması şart çünkü tanım olmadan İslamofobi'yi ölçmek, raporlamak veya onunla mücadele etmek için gerekli mekanizmaları oluşturmak mümkün değil."
Kaynak:

Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.