İstanbul'da 'Evlat Nöbeti Çalıştayı'

İstanbul'da 'Evlat Nöbeti Çalıştayı'

DİYARBAKIR annelerinin 'Evlat Nöbeti' çalıştay konusu oldu.

Terör örgütü PKK tarafından çocukları dağa kaçırılan ailelerin HDP Diyarbakır Binası önünde, bin 79 gündür süren nöbeti akademik bir çalışmaya konu oldu. İstanbul'da 'Evlat Nöbeti Çalıştayı' düzenlendi. Çalıştaya TÜRGEV Yönetim Kurulu Başkanı Fatmanur Altun, Gazeteci Güngör Yavuzaslan, Yazar Tülay Demir Oktay, ve Tiyatro oyuncusu Ahmet Yenilmez katıldı. Çalıştayda, Diyarbakır Anneleri'nin dünya basınında ve sosyal medyadaki yeri değerlendirildi. Sonuç bildirgesi yarın Diyarbakır Anneleri ziyaret edilerek, kamuoyu ile paylaşılacak.
 

"TOPLUM OLARAK GÖRMEDİKLERİNİ ZORLA GÖSTERECEĞİZ"

TÜRGEV Yönetim Kurulu Başkanı Fatmanur Altun, "Bizim buradaki temel meselemiz, Diyarbakır Anneleri'nin hikayesini anlatıp anlatamamaktan daha büyük meselemiz olduğunu düşünüyorum. Kendi hikayemizi anlatma sorunumuz var. Yapısal bir sorun olduğunu önce görmek gerekiyor. Bir tedavinin gerçekleşebilmesi için önce doğru teşhisin konulması gerekiyor. Doğuda kadınların ezildiğine dair çok yaygın bir anlatı var. Alın size işte o kadınlar orada oturuyorlar. O anlatıyı tamamen imha eden bir şey yaşanıyor orada. Bununda mı haber değeri yok? Annelerin gücü, annelerin manevi başarısı… Hiçbir şey olmazsa duygusal bir reyting yapar bu. Bununda mı haber değeri yok. Şunu görmemiz lazım. Ortada bir medya karartması var. Medya karartmasının farkına vardıktan sonra bir tık ileri gidebiliriz. Ne yapabiliriz? Doğru teşhisi koyacağız. Özel olarak medyaya para toplayacağız, reklam vereceğiz. Toplum olarak görmediklerini zorla göstereceğiz. Artık sosyal medyaya güvenemeyiz. Türkiye'de basın tek sesli diyorlar ama Türkiye'de yerli dışarıda fonlanmayan medya devenin kulağındaki tüy bile olamaz" dedi.  



"EMPATİ YAPMAMIZ LAZIM"

Gazeteci Güngör Yavuzaslan ise "Tarih dikiz aynası. Arada bakmamız lazım, dikiz aynasına bakmazsak trafik kazası yaparız. Bu süreçten geçiyoruz. Seçim zamanı MHP adayları Kürtçe oy istiyorlardı çünkü kendilerine oy verecek kitle Türkçe bilmiyordu. Rüyalarını Kürtçe gören insana 'Sen Türkçe konuşacaksın' diyemezsin. Bana nasıl 'Kürtçe konuşacaksın' diye bir dayatma olmayacağı gibi empati yapmamız lazım. Hep bir çözüm var. Biz Yunus Emre'den Mevlana'ya kadar birçok toplum önderleri var. Onları görmüyoruz popüler kültür var. Bir sanatçının bir yerde bayrak açması o ülkede birinci gündem oluyor, böyle bir hastalık var. Bunun üzerine çok çalışmamız lazım" diye konuştu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.