Kayseri deprem bölgesinde mi? Kahramanmaraş depremini Kayseri hissetti mi?
Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremler pekçok ilde şiddetli bir şekilde hissedildi. Peki Kayseri’de ne oldu? Kahramanmaraş depremini Kayseri hissetti mi? Kayseri deprem bölgesinde mi?
Bu sabah saatlerinde Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremler pekçok ilde şiddetli bir şekilde hissedildi. Peki Kayseri’de ne oldu? Kahramanmaraş depremini Kayseri hissetti mi? Kayseri deprem bölgesinde mi?
Özellikle Kahramanmaraş Elbistan'da öğle saatlerinde yaşanan deprem Kayseri'de de şiddetli bir şekilde hissedildi. Kayseri yaklaşık 75 kilometre mesafede olan Elbistan depremini en fazla hisseden çevre illerden oldu.
KORKULAN OLMADI
Kayseri deprem şiddetli bir şekilde hissedilirken korkulan olmadı. Yetkililerden gelen açıklamalara göre, Kayseri'de yıkılan bina bulunmuyor. Kayseri Valisi Gökmen Çiçek, kentte şu ana kadar mal ve can kaybı ihbarı gelmediğini bildirdi. Vali Çiçek, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "İlimizde de hissedilen depremde şu ana kadar herhangi mal ve can kaybı ihbarı gelmemiştir. Bütün ekiplerimiz alanda, tarama çalışmaları devam etmektedir. Vatandaşlarımızdan panik yapmamaları ve araçlarla dışarı çıkarak trafik oluşturmamalarını rica ediyoruz." ifadelerini kullandı. Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, geçmiş olsun dileklerini ileterek, "Tüm imkanlarımızla teyakkuzdayız. An itibarıyla can ve mal kaybına ilişkin olumsuz bir bilgi yok. Rabbim hepimizi korusun." değerlendirmesinde bulundu.
Kayseri deprem bölgesinde mi sorusunun cevabı en net şekilde uzman raporlarında yer alıyor. TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası’nın Raporuna göre, Kayseri de önemli bir deprem bölgesidir. İl merkezinde deprem olduğu takdirde, en fazla sarsılacak alanlardan biri üzerinde yer aldığı belirtiliyor.
KAYSERİ DEPREMLERİ
Nitekim Kayseri’de meydana gelmiş olan depremlerle ilgili bilgiler şu şekildedir:
- Belgelere dayanan tarihsel Kayseri depremleri 1714, 1717 ve 1835 depremleridir. Ancak 1714 ve 1717 depremlerinin aynı depremler olması göz ardı edilmemelidir. 1717 Kayseri depremi VIII şiddetinde orta büyüklükte bir depremdir. Bu depremde özellikle Erkilet, Molu, Güneşli ve Kayseri il merkezi ağır hasar görmüş ve çok sayıda can kaybı vermiştir. Bu depremde Kayseri il merkezindeki tarihi Ulu Cami ağır hasar görmüştür. Depremin neden olduğu toplam can kaybı 8 bin 331 olarak rapor edilmiştir. VIII şiddetindeki 1835 depreminde ise Akçakaya, Talas, Aydınlar, Mimarsinan, Bahçeli, Yeşilyurt, Gezibağları, Gömeç, Kayseri il merkezi dâhil birçok yerleşim alanı ağır hasar görmüştür. Bu deprem sırasındaki toplam can kaybının ise 600 ile 1064 arasında olduğu rapor edilmiştir. Bu deprem sırasında yüzey kırıkları da oluşmuştur. Özetle 1717 ve 1835 Kayseri tarihsel depremleri, Kayseri ilini sınırlayan Orta Anadolu Fay Zonuna bağlı oluşmuş olup bu fay zonunun aktif olduğunu açık biçimde kanıtlamaktadır.
- Kayseri kent merkezi zemini alüvyon olan illerimizden biridir. Deprem dalgaları bu tür zeminler tarafından büyütülerek binalara iletilir. Zemin büyütmesi olarak tanımlanan bu durum bir deprem olduğu takdirde Kayseri kent merkezinin kaya türü zemim birimleri üzerinde yer alan kent merkezlerinden daha şiddetli olarak sarsılacağı, bunun sonucunda da hasar oranının fazla olacağı anlamına geliyor. 30 Ekim 2020 de İzmir’e 70 km uzakta meydana gelen Sisam Adası-Kuşadası Körfezi Depremi İzmir kent merkezinde büyük hasar yaratmış, bunun ana nedeni olarak da zayıf mühendislik özelliklerine sahip zemin birimlerinin varlığının yanında, düşük yapı kalitesi ve zemin büyütmesi gösterilmiştir. Benzer durum24 Ocak 2020 Sivrice depreminde Elazığ’da yaşanmıştır. Öte yandan yapılan araştırmalar büyük bir depremde Kayseri kent merkezinin bilhassa ova içerisinde kalan kesimlerinde sıvılaşma olaylarının da yaşanabileceğini göstermektedir
- Orta Anadolu’da yer alan Kayseri İli, jeolojik açıdan doğrultu atımlı fayların yoğun olduğu bir coğrafyada yer alır. Gerek Kayseri gerekse komşusu olan iller tarihsel (1900 öncesi) ve aletsel (1900 sonrası) dönemlerde yıkıcı depremler ile sarsılmış ve önemli hasara uğramışlardır. Jeolojide bir temel kural vardır: Bir yer geçmişte depremlerden etkilenmiş ise gelecekte de etkilenecektir. Kayseri kent merkezinin önemli bir bölümü alüvyon zemin birimleri üzerinde yerleştiği için depremlerde zeminden kaynaklanan olumsuzluklar yaşamış ve gelecekte de yaşayacak olan bir ilimizdir. Alüvyon zeminler yukarıda da değinildiği gibi zayıf mühendislik özellikleri nedeniyle depremden kaynaklanan sarsıntıyı binalara iletirken olduğundan daha fazla büyütmekte, bu da deprem dalgalarını sönümlendiren zeminlere oranla hasarın çok daha fazla olmasına neden olmaktadır. Bunun yanı sıra bu tür zeminler depremde heyelan, sıvılaşma, oturma, yanal yayılma gibi problemlere de yol açmaktadır. Zeminlerin deprem davranışı ancak detaylı zemin araştırmalarını kapsayan mikrobölgeleme çalışmaları ile ortaya konulmaktadır. Bu çalışmalardan sonra eğer ekonomik sınırlar içerisinde kalıyor ise zemindeki olumsuzlukları önleyecek uygun önlemler deprem olmadan önce alınabilmektedir.
- Kayseri kent merkezi zayıf bir zemine sahip olmanın, bu nedenle de olası bir depremde şiddetle sarsılacak olmanın yanı sıra il merkezindeki binalarının altından diri fay geçen illerimizden biridir. Bu nedenle Kayseri’nin 6.5 dan büyük bir olası depremde hem depremin yaratacağı şiddetli sarsıntı hem de yüzey faylanması tehlikesi nedeniyle hasar alması beklenmektedir. Bu durumda en akıllıca yaklaşım yapıların deprem sarsıntısını karşılayacak biçimde kurallara uygun hale getirilmesidir.
- Ayrıca diri fayların yerinin net olarak belirlenmesinin ardından fay sakınım bantı üzerindeki bina ve bina türü yapıların zaman içerisinde kaldırılmalıdır. Bu alanlardaki nüfus yoğunluğunun azaltılması, yüzey faylanması tehlike kuşağı içerisindeki yerlerin farklı biçimde (park, günübirlik tesisler vb) kullanılması, henüz yerleşim olmayan bu tür alanlar varsa da bunların bina ve bina türü yapılar için kullanılmak üzere imara açılmaması gerekir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.