Kötü alışkanlıklar, iman ve ruh sağlığını olumsuz etkiliyor
İslam dini, yalnızca ibadetleri değil, insanın hayatındaki tüm davranışları düzenlemeyi amaçlıyor. Kötü alışkanlıklar, hem bireyin manevi yönünü hem de toplum düzenini zedeleyebiliyor.
İnsan, doğası gereği çeşitli alışkanlıklar geliştirir. Bu alışkanlıklar kimi zaman karakteri güçlendirirken, kimi zaman da olumsuz etkiler bırakır. İslam dini, kişiyi hem dünyada hem de ahirette korumayı hedefler ve kötü alışkanlıklardan uzak durmayı öğütler. İçki, kumar, yalan, gıybet, tembellik, kibir ve israf gibi davranışlar hem bireyin manevi gelişimini hem de toplum düzenini olumsuz etkiler. Kur’an-ı Kerim’de Bakara Suresi 2/219 ayetinde, içki ve kumarın şeytan işi kötülükler olduğu vurgulanır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de kötülükle mücadelede her imkânı kullanmayı öğütler; eliyle, diliyle veya kalbiyle karşı durmayı tavsiye eder. Küçük adımlarla başlayan kötü alışkanlıklar zamanla hayatın rutin bir parçası hâline gelirken, Müslümanlara iradelerini güçlendirmeleri ve nefslerine hâkim olmaları çağrısı yapılır.
KÖTÜ ALIŞKANLIKLAR İMANI ZEDELEYEN GÖLGELER
İnsan, fıtratı gereği alışkanlıklar edinir. Bu alışkanlıklar bazen insanın karakterini güzelleştirirken, bazen de onu karanlık bir yola sürükleyebilir. İslam dini, insanı her yönüyle korumayı hedefler. Sadece ibadetleri düzenlemekle kalmaz; bireyin hayatındaki her detaya dokunur. İşte bu detaylardan biri de kötü alışkanlıklardır. Kuran-ı Kerim ve Peygamber Efendimizin (s.a.v.) sünneti, kötü alışkanlıklardan uzak durmayı emreder. İçki, kumar, gıybet, yalan, tembellik, kibir ve israf gibi davranışlar hem bireyin kendisine hem de topluma zarar verir. Bu tür alışkanlıklar zamanla kişinin kalbini katılaştırır, ruhunu karartır ve manevi yönünü zayıflatır. Bakara Suresi’nde Allah Teâlâ, içki ve kumarın şeytan işi pislikler olduğunu buyurur (Bakara, 2/219). Bu, sadece maddi zararları değil, manevi etkileri de gözler önüne serer. Peygamber Efendimiz de şöyle buyurmuştur: Kim bir kötülük görürse eliyle düzeltsin; gücü yetmezse diliyle; buna da gücü yetmezse kalbiyle buğz etsin. Bu, imanın en zayıf derecesidir. Kötü alışkanlıklar genellikle küçük bir adımla başlar. Bir bakış, bir söz, bir deneme... Sonra kişi, farkında olmadan bu davranışı hayatının bir parçası haline getirir. Oysa İslam, insanı uyanık olmaya, nefsine hâkim olmaya ve iradesine sahip çıkmaya çağırır. Çünkü irade, müminin silahıdır.

Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.