Kur’an-ı Kerim ile yaşamak insanı Allah’a yakınlaştırır

Son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.s) indirilen Kur’an-ı Kerim, hem Allah’ın kelamı hem de İslam’ın temel kaynağı olarak insanlığı hidayete ulaştırmayı amaçlar. Kur’an’ın amacı, insanın heva ve heveslerinden sıyrılarak yaratıcısını tanıması, O’na yönelmesi ve hayatını bu doğrultuda şekillendirmesidir.

KUR’AN, İNSANI HİDAYETE DAVET EDER

Kur’an-ı Kerim, en doğru yola ileten bir kitap olarak tanımlanır. Allah, Kur’an’da müminlere büyük bir ödül vaat ederken, ahirete inanmayanlar için elem verici bir azap hazırladığını bildirmiştir. İlahi kelamın rehberliğiyle hareket eden kişi, sadece dünya hayatında değil, ebedi hayatta da saadete kavuşur. Kur’an, insanın davranışlarını düzeltir, kalbine huzur verir ve kul ile Allah arasında güçlü bir bağ kurar.

KUR’AN’LA HEMHAL OLMAK KULLUĞUN ZİRVESİDİR

İslam inancına göre, Kur’an’la sürekli meşgul olmak ve onunla iç içe bir hayat sürmek, Allah katında değerli bir kulluk göstergesidir. Kur’an okuyan ve onun hükümleriyle amel eden kişi, Allah’ın sevgisine mazhar olur. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.s), gece namazında Kur’an okuyan bir kulun, Allah tarafından büyük bir ilgiyle dinlendiğini bildirmiştir. Namaz kılarken ve Kur’an okurken ilahi rahmetin o kulun üzerine saçıldığı ifade edilmiştir.

KUR’AN ÖĞRETMEK VE YAŞAMAK EN HAYIRLI AMELLERDENDİR

Kur’an’ın öğrenilmesi ve öğretilmesi büyük bir fazilettir. Allah’ın kelamına sevgi ve saygı ile yaklaşan, onun anlamını idrak edip yaşamına yansıtan kullar, ilahi rızaya ulaşma yolunda ilerler. Kur’an’la kurulan bağ, kulluğun en üst mertebelerinden biri olarak kabul edilir. Müminler, Kur’an ile yaşadıkları ölçüde Allah’a yaklaşır ve O’nun rızasına layık hale gelirler.