Manisa Fayı Uyarısı: Deprem Değil, Binalar Öldürür!

Manisa’da olası bir depremin etkileri yeniden gündemde. TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası Manisa İl Temsilcisi Fatih Şenhisar, Manisa Fayı’nın kırılması halinde asıl riskin faydan değil, depreme dayanıklı olmayan yapılardan kaynaklanacağını söyledi.

Şenhisar, “Depremi engelleyemeyiz ama yıkımı önleyebiliriz. Can kayıplarına yol açan unsur fayın hareketi değil, kötü malzeme kullanımı, yanlış zemin seçimi ve denetimsizliktir.” dedi.

Fayın Özellikleri ve Risk Değerlendirmesi

Yaklaşık 40 kilometre uzunluğundaki Manisa Fayı, Spil Dağı’nın kuzeyinden geçerek Turgutlu ile Muradiye arasında uzanıyor. Eğim atımlı normal bir fay olan hattın, 65 derecelik eğimle Manisa Ovası’na kadar ulaşmadığı belirtiliyor. Ancak uzmanlara göre, bu durum bölgedeki yapıların güvenli olduğu anlamına gelmiyor.

Şenhisar, “Yapıların konumu değil, mühendislik hesapları ve denetim süreçleri belirleyici olmalıdır” diyerek doğru deprem risk analizlerinin önemine vurgu yaptı.

1845 Depremi Örneği

Tarihi kayıtlara göre 1845 yılında meydana gelen büyük depremin Manisa Fayı’nın iki segmentini birden kırdığı düşünülüyor. Bu olay, bölgedeki son büyük yüzey kırığı olarak kabul ediliyor ve günümüz risk analizlerinde referans noktası olarak değerlendiriliyor.

Asıl Tehlike: Dayanıksız Binalar

Uzmanlara göre, deprem değil; denetimsiz, mühendislikten uzak ve ekonomik ömrünü tamamlamış yapılar asıl tehlike oluşturuyor. Şenhisar, “Bir depremde asıl öldüren fay değil, bina olur” ifadelerini kullandı.