Meşrutiyetten Cumhuriyete Ankara’nın en eski semti Ulus

Meşrutiyetten Cumhuriyete Ankara’nın en eski semti Ulus

Ankara’nın Tarihi Semti Ulus’un dünü bugünü ve tarihi yapısını anlattık. Gün içinde araçla ya da yaya olarak geçtiğimiz, ama birçok vatandaşın ilgisini çekmeyen Ulus Meydanı çevresinin kısa tarihi sizler için derledik.

Tarihi binaları Osmanlı döneminde inşa edilmeye başlanan ve Cumhuriyet döneminde inşası tamamlanan Ankara’nın Ulus semti tarihi dokusuyla kent meydanı olarak varlığını sürdürüyor. Ankaralıların her zaman gelip geçtiği alışveriş merkezi ya da kent içi ulaşım aktarım merkezi olarak kullandığı Ulus Semti ve çevresinin tarihi yapısı, inşa ediliş süreci ve dünden bugüne Ankaralılar için neden önemli ticaret merkezlerinden birisi olduğunu sizler için kaleme aldık. Meşrutiyetten Cumhuriyete Ankara’nın en eski ve yıllar boyunca işlevini hala koruyan kent merkezi Ulus ve çevresinin tarihi geçmişi şu şekilde;

ulus-meydani.jpg

 ULUS MEYDANI 

Osmanlı Döneminde inşa sürecinin başlamasıyla Cumhuriyet döneminin önemli kent meydanlarından olan Ulus Meydanı, Meşrutiyetin ilanından sonra (1876) Ankara Valisi Dr. Reşit Bey tarafından açılmış o zaman ki Ankara’nın şehir merkezi olmuş. Semt 1880’lerin sonunda burada inşa edilen Taşhan binası nedeniyle de Taşhan Meydanı diye anılmaya başlandı.

Krippel’in tasarladığı Atatürk Heykeli, 1927 yılında meydana yerleştirilmiş ve buranın sembolü haline gelmiştir. 1920’lerde Hâkimiyet-i Milliye, sonra da Ulus Meydanı olarak adlandırılan bu meydanda ve bu meydanda yer alan Karaoğlan Çarşısında dükkânlar, lokantalar, pastaneler ve hatta bir sinema vardı. Ankara’nın önemli odaklarından birisi olan Ulus Meydanı ve çevresindeki yapılaşma süreci Osmanlı Döneminde başlamış, Cumhuriyet Döneminde devam etmiş, daha sonra 1950’lerin toplumsal ve ekonomik koşullarına uygun dönüşüm özelliklerini taşıyarak günümüze geldi.

opera_house_ulus_2015.jpg

 BANKALAR CADDESİ 

Türkiye’nin başkenti seçilen Ankara’nın imar planı uyarınca, şehir merkezinde, Meclis, Bakanlıklar ve Bankaların yapımı için bir alan ayrıldı. Kentin ana aksını oluşturan Atatürk Bulvarında, Ulus meydanından başlayarak Çankaya yönüne doğru ilerleyen Kızılbey yolu, 1920’li yıllarda taşla kaplandı ve burada banka yapıları hızla yükselmeye başladığını söylenir. Yapılan ilk bankalar: Osmanlı Bankası, Ziraat Bankası, İş bankası ve Merkez bankasıdır, bu bankalar nedeniyle buradan geçen yola da “Bankalar caddesi” ismi verildi. Neden Kızılbey yolu, kaynaklara göre “Osmanlı döneminde, Hergele Meydanından Taşhan’a doğru çıkan yolun adı, Kızılbey ’in türbesinden dolayı “Kızılbey Yokuşu” olarak bilinmektedir.”

125_18.jpg

 ULUS HALİ 

Dünden bugüne ticaret merkezi olarak Ankaralılara hizmet eden Tarihi Ulus Halinin yapım aşaması ve tarihi geçmişi şu şekilde, Osmanlı döneminde, Anafartalar caddesinden Hacı Bayram Camisine giden kavşakta, bir çarşı niteliğinde yer alan Tahtakale (Taht-el Kal’a), cami, medrese, han ve hamam yapıları vardı. 1929 yılında çıkan yangında Tahtakale çarşısı ve çevresindeki yapılar tamamen yanarak yok oldu. Bunun üzerine Tahtakale yangınından sonra, 1929 yılında Posta caddesi açılmış ve bu caddenin doğu ucunda 1937 yılında, Robert Oerley tarafından hal binası tasarlanmış ve inşa edilmiş.

 GEÇMİŞTEN BUGÜNE ALIŞVERİŞİN MERKEZİ 

Ankaralıların yıllardan beri ucuz alışveriş yapabildikleri bu hareketli, şehrin en canlı yeri ortaya çıkmıştır. Ayrıca, 1937 yılında, betonarme teknolojisinin henüz yeni ortaya çıktığı yıllarda yapılmış olması ayrı bir önem taşır. Gökyüzüne doğru açılan, geniş betonarme saçakları, günümüzden yıllarca önce yapılan tasarımın değerini ortaya çıkarır.

anafartalar_street,_ankara.jpg

  ANAFARTALAR CADDESİ 

Kurulduğu günden bu güne hep ticaret merkezi Anafartalar Caddesi tarihi yapısı ve geçmişi ise şu şekilde, Eski adı “Tahtakale” caddesidir ancak 1929 yılındaki yangında yok olunca ismi “Anafartalar” olarak değiştirilmiştir. Caddenin ismi, Milli Mücadelenin kazanılmasından hemen sonra, Cumhuriyetin ilk yıllarında başlayan bir düşünce ve uygulama sürecinin eseridir. Burası, Milli Mücadele ve Cumhuriyetin ilk yıllarında, Ulus meydanı ve şehrin önemli yerleşim yerlerinden biri olan Samanpazarı’nı birleştiren ve bütünleştiren “Uzun Çarşı’nın” adıdır. 1 buçuk kilometre uzunluğundaki bu caddenin aşağı yüzü Taşhan, Hacı Bayram, Tabakhane ve civarı ile Yukarı yüzü Denizciler caddesi civarı, Samanpazarı, Yahudi Mahallesi, Hacımusa, Koyunpazarı, İki şerefeli, Ulucanlar, Öksüzce mahalleleri birleştiren ana yoldur. Ulus meydanından başlayarak Samanpazarı’na kadar uzanan caddenin iki yanında, Cumhuriyet döneminde birçok bina yapılmıştır. 

Faruk Gökyurt\ İLKSAYFA-

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.