Müslümanların fedakârlığı ve münafıkların tuzakları

Müslümanların fedakârlığı ve münafıkların tuzakları

İslamiyet’in yayılışını engellemek isteyen Bizans’a karşı düzenlenen Tebük Seferi, zor şartlara rağmen Müslümanların birlik ve inancıyla gerçekleşti.

Hicretin dokuzuncu yılında gerçekleşen Tebük Seferi, Müslümanlar için sadece Bizans tehlikesine karşı bir hazırlık değil, aynı zamanda sabır, sadakat ve fedakârlığın da sembolü oldu. Medine ile Şam arasında yer alan Tebük, Bizans’ın İran’a karşı kazandığı zaferin ardından Müslümanlara yönelmesiyle stratejik bir noktaya dönüştü. İslamiyet’in yayılışını durdurmak isteyen Bizans, kuzeydeki Hristiyan Araplarla birlikte büyük bir ordu toplamaya çalıştı. Bu gelişmeler üzerine Hz. Muhammed önderliğinde Müslümanlar sefere hazırlandı. Ancak o yıl Hicaz bölgesinde şiddetli kıtlık yaşanıyordu. Buna rağmen sahabenin ileri gelenleri büyük mali katkılarla seferin gerçekleşmesini sağladı.

Sefer sırasında Müslümanları içeriden bölmek isteyen münafıklar ise boş durmadı. Savaşın meşakkatlerinden kaçan bu grup, Medine’de ayrı bir mescit inşa ederek Müslümanları parçalamaya çalıştı. Ancak Hz. Peygamber bu oyunu sezdi ve Tebük Seferi’nden döner dönmez bu sözde mescidi yıktırdı. Olay, Kur’an-ı Kerim’de de “Mescid-i Dırar” olarak yer aldı. Bu süreçte Hz. Muhammed’in küçük yaştaki oğlu İbrahim’in vefatı da yaşandı. Acısını gözyaşlarıyla dile getiren Hz. Peygamber, sabrın ve teslimiyetin en güçlü örneğini gösterdi. Aynı yıl içinde İslamiyet’i yaymak için çeşitli bölgelere görevlendirilen mürşitler gönderildi. Bu elçiler, İslam'ı sevgi ve yumuşaklıkla anlatma ilkesi doğrultusunda hareket etti. Böylece Arap yarımadasındaki birçok kabile İslamiyet’e gönülden yöneldi.

TEBÜK SAVAŞI

Tebük, Medine ve Şam arasındadır. Bizans bu sıralarda İrana karşı zafer kazanınca süratle yayılmakta olan İslamiyet’in önüne durmak istedi Hıristiyan olan Araplarda ona uydu şimalde hazırlanmak istenen bu kuvvetleri dağıtmak için Müslümanlar harekete geçti gönüllüler toplanmaya başladı o sene hicazda müthiş bir kıtlık olmuştu. Ashabın zenginleri büyük mali fedakarlıkta bulundular Hz Ebu Bekir elinde avucunda nesi varsa ordunun donatımına verdi. Zengin olan Hz Osman koca bir gönüllü alayını kendi hesabına hazırladı kadınlar bile süs eşyalarını orduya bağışlayarak bu vatan hizmetine katıldılar kıtlık yüzünden güçlüklerle hazırlanan bu orduya Ceyşülusre denir. Münafıklar çeşitli bahaneler ile bu harbe katılmak istemiyorlardı. Hz Peygamber otuz bin kişilik ordusu ile Medine’den hareket etti yazın sıcağında çölü aşarak tebüke geldiler karşılarına düşman çıkmadı düşman kalelerine kapanıp dövüşmekten kaçındı Bizans o sırada iç meseleleri ile meşguldü Müslümanlar da bir harp yapmadan geri döndüler çünkü maksat hasıl olmuştu düşman kuvvetleri sindirilmişti.

MÜNAFIKLARIN BOZGUNCULUĞU

Münafıklar her fırsatta istifade ederek Müslümanları birbirlerine düşürmeye çalışırlardı tebük harbine katılmak istememişleri harp yapmadan döndükleri için askerler ile alay etmişlerdi. Münafıklar Müslümanları parçalamak için, Küba mescidine karşı olmak üzere Medine yakınında kendilerine bir mescit yaptılar mescidi nebeviye gelmeyerek burada toplanmak istediler bir Hıristiyan olan Abu Ami d, münafıkları bu işe teşvik etti, tam tebük seferine çıkılacağı sırada Hz Peygambere gelerek yaptıkları bu mescidi açmasını rica ettiler maksatları belli idi Hz Peygamber, onları başından savdı ve tebük dönüşünde bu mescidi yaktırdı. Çünkü burası münafıkların yuvası olmuştu, zahirde mescit, fakat iç yüzü Müslümanlığa suikastla dolu idi Kuranı Kerim bu olaydan bahseder.

HZ İBRAHİMİN VEFATI

Hz Peygamberin en son doğan oğlu İbrahim on sekiz aylık olmuştu onu kalbindeki babalık sevgisi ile okşayarak büyütürdü. Çocuklarının bir kısmını küçükken kaybetmiş bir kısmı da evlenip anne olduktan sonra ölmüşleri. Hayatta yalnız sevgili kızı fatıma kalmıştı, birde İbrahim vardı fakat oda hastalığa yakalanmıştı. Hasta yavrucuğunun solgun yüzüne baktıkça Allah’ın takdirine karşı elden ne gelir ya İbrahim diyerek içten duygularını ifade ederdi. Nihayet emri hak vaki oldu. İbrahim’in masum ruhu göklere uçtu babanın gözerinden yaşlar boşaldı göz yaşarır kalp mahzun olur Allah’ın rızasına uygun olandan başka bir söz söylemeyiniz ey İbrahim seni kaybetme yüzünden derin bir hüzün içindeyiz yanındakiler ölüye ağlamaktan nehy ettiğini söylediler oda ben üzülmeyi men etmedim bağıra çağıra ağlamayı yasak ettim kalp yanar göz yaşarır bu yaşlar kalpteki merhametin eseridir. Hz Peygamber, oğlunun namazını kılarak toprağa verdi.

ETRAFA MÜRŞİDLER GÖNDERİLMESİ

Hicretin dokuzuncu yılı sulh ve sükûn yılıdır Hz Peygamber, halka İslami öğretmek için etrafa mürşitler gönderdi bunlar güler yüz tatlı söz ile haklın gönlünü feth ederdi. Peygamberimiz bunlara şu talimatı vermiştir. Kolaylaştırın sakın güçleştirmeyin, müjdeleyin, nefret uyandırıp korkutmayın, uyuşunuz, anlaşınız, ayrılmayınız, halka yumuşak davranın şiddet göstermeyin Mekke’nin fethinden sonra Arap kabilelerinden heyetler gelip Müslüman olduklarını bildirmişlerdir bu heyetlere Hz Peygamber çok hoş muamele ederdi. Bunların içinde en nazik olanı yemenden gelen eşarilerdi. Hicretin dokuzuncu yılı imlamın zafer yılı olmuştu. Nasr suresinde verilen o büyük müjdeler hac zamanı gerçekleşmişti. Mekke feth olunduktan sonra ilk serbest hac yapılmıştı hacca gitmek üzere toplanan üç yüz kişi ile Hz Ebu Bekri hac emiri olarak Mekke’ye gönderdi arkasından da tebligatçı olarak Hz Âliyi gönderdi Kâbe’yi tavaf ve ziyaret işlerinin ne şekilde olacağını Hz Ali açıkladı. Putperestlerin hac etmesi kabenin çıplak tavaf edilmesi yasaklandı o zamana kadar müşrikler kadın erkek çıplak tavaf yapıyorlardı.

 Yazar
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.