Orman yangınlarının ekoloji ve toplum üzerindeki izleri

Orman yangınlarının ekoloji ve toplum üzerindeki izleri

Yaz aylarının gelmesiyle birlikte Türkiye’nin dört bir yanından yükselen dumanlar, yalnızca ağaçların değil, bir ülkenin belleğinin de yanmakta olduğunu hatırlatıyor.

Her yıl olduğu gibi bu yıl da orman yangınları Akdeniz ve Ege kıyılarını, kırsal bölgeleri ve yerleşim alanlarına yakın ormanlık alanları etkisi altına aldı. Yangınların bıraktığı izler, sadece külle kaplı arazilerden ibaret kalmıyor. Bu felaketler, doğaya, ekonomiye, sosyal yapıya ve psikolojik bütünlüğümüze ciddi zararlar veriyor.

Ekolojik olarak ormanlar yalnızca ağaçlardan oluşan yeşil alanlar değildir. Bir orman, içinde binlerce canlının barındığı, iklimi düzenleyen, su döngüsünü dengeleyen, toprağı besleyen ve hava kalitesini artıran bir ekosistemdir. Yanan her ağaç, yalnızca bir bitki değil, aynı zamanda kuşların yuvası, böceklerin yaşam alanı, yaban hayvanlarının barınağıdır. Orman yangınları, bu canlıların habitatını yok ederek ekosistem dengesini bozar.

Yok olan bir ormanın yerine yenisinin gelmesi onlarca yıl alırken, bazı ekosistemler asla geri dönemez. Bazı türler bu yangınlardan sonra tamamen ortadan kaybolur, biyolojik çeşitlilik azalır ve doğanın kendini onarma gücü ciddi biçimde zayıflar. İklim değişikliğinin etkisiyle yaz ayları daha sıcak, kuraklık daha uzun ve tehlikeli hale geliyor. Bu koşullar orman yangınlarının hem sayısını hem de şiddetini artırıyor. Ancak yalnızca doğa değil, insanlar da bu değişimden nasibini alıyor.

Yangınlar, evlerin boşaltılmasına, yaşam alanlarının kaybına, tarım ve hayvancılıkla geçinen köylerin geçim kaynaklarının yok olmasına neden oluyor. Bir köy yanarken yalnızca evler değil, anılar, gelenekler ve sosyal bağlar da zarar görüyor. İnsanlar topraklarından ayrılıyor, göç başlıyor ve o bölgelerdeki sosyal dokular çözülmeye başlıyor. Yangınların ardından ortaya çıkan ekonomik zarar da küçümsenemez boyuttadır. Turizm sezonunun ortasında çıkan yangınlar, sahil kentlerinde otellerin rezervasyon iptalleriyle karşı karşıya kalmasına neden olur.

Zeytinlikler, bağlar, arıcılık yapılan alanlar ve meralar yok olur. Bu da hem üreticinin gelirini keser hem de gıda arzını etkileyerek zincirleme bir ekonomik sorun yaratır. Sigorta sistemi tam anlamıyla işlemeyince, zarar gören vatandaşlar kendi kaderine terk edilir. Devlet müdahaleleri genellikle gecikir ya da yetersiz kalır ve insanlar yalnızlık hissiyle baş başa kalır. Psikolojik olarak orman yangınlarının bıraktığı izler de derindir. Alevlerin hızla yayılışını izlemek, ağaçların cayır cayır yanışına tanıklık etmek, doğayla bağ kurmuş insanlar için büyük bir travma oluşturur.

Özellikle çocuklar, yangın bölgelerinde büyüyen gençler, doğanın içinde yaşayan insanlar için bu felaketler uzun süreli duygusal etkiler yaratır. Yangın sesleri, gökyüzünü kaplayan siyah duman, hayvan çığlıkları unutulmaz birer görüntü haline gelir. İnsan zihni bunu bastırmaya çalışsa da doğaya verilen bu zarar, kolektif hafızaya işlenir. Toplumsal düzeyde ise orman yangınları, dayanışmanın ve örgütlü mücadelenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterir.

Gönüllü gruplar, sivil toplum örgütleri ve yerel halk, zamanında müdahale edilemeyen pek çok yangında adeta itfaiyeciler gibi çalışır. Ancak bu çaba, esas sorumluluğu olan kurumların eksiklerini kapatmaya yetmez. Yangın söndürme uçaklarının azlığı, koordinasyonsuzluk ve ihmaller, toplumun devlete olan güvenini zedeler. İnsanlar, korunmadıklarını düşündükçe yalnızlaşır ve devletin koruyucu işlevine olan inanç sarsılır. Orman yangınları artık sıradan bir yaz haberi olmaktan çıkmış, kalıcı bir toplumsal soruna dönüşmüştür.

Bu sorun yalnızca çevre bilinciyle değil, afet yönetimiyle, eğitimle, kentleşme politikalarıyla ve iklim adaletiyle birlikte düşünülmelidir. Her yaz yanan bir ülke, her yaz unutan bir toplum haline gelinmemelidir. Çünkü doğa unutmaz.

 Yazar
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.