Kışla birlikte kapalı alanlarda artan gazlı ocak kullanımı, uzmanlara göre ciddi bir sağlık riski oluşturuyor. Azot dioksit ve karbon monoksit gibi zararlı gazlar, özellikle çocuklarda astım ve solunum sorunlarına yol açabiliyor.
Soğuk havalarda sessiz tehlike: Gazlı ocaklar ev içinde görünmez risk yaratıyor


Kış aylarının gelmesiyle birlikte evlerde pencereler daha sık kapalı tutuluyor. Ancak uzmanlar, bu durumun gazlı ocak kullanan haneler için tehlikeli olabileceği konusunda uyarıyor. Yeterli havalandırma yapılmadan gazla yemek pişirmek, ev içi hava kirliliğini artırarak ciddi sağlık sorunlarına neden olabiliyor.

Uzmanlara göre gazlı ocaklar, özellikle azot dioksit (NO₂) salımıyla evlerdeki hava kalitesini düşürüyor. Clean Air Hub UK verilerine göre bu cihazların yaydığı karbon monoksit, benzen ve azot dioksit, iç ortam hava standartlarını aşarak insan sağlığını tehdit ediyor.

Uzmanlar, gazlı ocak kullanımında alınacak birkaç basit önlemin ciddi riskleri önleyebileceğini belirtiyor.
Yemek pişirirken pencereyi açmak veya davlumbazı çalıştırmak, ocak kapatıldıktan sonra ise en az 10 dakika havalandırma yapmak büyük önem taşıyor. Ayrıca karbon monoksit dedektörü bulundurulması, cihazların düzenli bakımının yapılması ve elektrikli pişirme cihazlarına geçiş öneriliyor.
Uzmanlara göre özellikle küçük mutfaklarda ve havalandırması zayıf evlerde, gazlı ocaklardan yayılan kirleticiler uzun süre havada kalabiliyor. Bu da kış aylarında fark edilmeden yüksek düzeyde hava kirliliği oluşmasına yol açıyor.