Suriye’nin Suveyda Kentinde Dürzi Şeyh Mahir Felhut’un öldüğü söylendi
Suveyda’da Dürzi Şeyh Mahir Felhut’un, Hikmet el-Hecri yanlısı silahlı gruplar tarafından alıkonulmasının ardından öldürüldüğü aktarıldı. Olayın bölgede var olan gerilimi daha da tırmandırdığı ifade edildi.
Suriye devlet televizyonu El-İhbariye'nin, yerel kaynaklara dayandırdığı haberinde, Felhut'un, Hecri'nin çetelerine bağlı sözde Ulusal Muhafızlar tarafından Suveyda'da alıkonulduktan iki gün sonra öldürüldüğü ifade edildi. Haberde, olayın Suveyda ilindeki Dürzi toplumunun ileri gelenlerinden Şeyh Raid el-Metni'nin kentteki "sözde Ulusal Muhafız çeteleri" tarafından işkence altında öldürülmesinden sonra meydana geldiği kaydedildi.
Suveyda ilindeki Onurlu Adamlar Topluluğu (Tecemmuu Rical el-Kerame) liderlerinden Leys el-Belus da El-İhbariyye'ye yaptığı açıklamada, Hecri'ye bağlı güçlerin devrik lider Beşar Esed rejiminin adamlarıyla işbirliği yaptığını söyledi. Belus, "Şeyh Raid el-Metni'nin öldürülme şekli çok iğrenç ve toplumumuza sonradan girmiş bir davranıştır." dedi.
DÖNÜŞÜ OLMAYAN YOL
Şu anda Suveyda'da sözde Ulusal Muhafız'ların elinde bulunan kişilerle ilgili endişelerinin olduğunu kaydeden Belus, Hikmet el-Hecri liderliğindeki sözde Ulusal Muhafız'ların geri dönüşü olmayan bir yola girdiğini, eylemlerinin il halkı tarafından reddedildiğini ve kınandığını dile getirdi. Belus, sözde Ulusal Muhafız'ların Suveyda ilinde Esed rejiminin adamlarıyla işbirliği yaptığını, Hikmet el-Hecri'nin de mevcut Suriye devletiyle iletişim kuran herkesi ihanetle suçladığını aktardı.
İldeki dini otoritelerle ilgili olarak ise Belus, dini otoritelerin devlete desteklerini teyit ettiğini, Hecri'nin ise Suveyda'daki olayları bu otoriteleri vatana ihanetle suçlamak için kullandığını söyledi. Suveyda'da yaşanan gerginliğin, devrik rejimin kalıntılarının eyaletteki tasallutunun bir sonucu olduğunu vurgulayan Belus, Suveyda'da Esad rejimi kalıntılarından olan ve il adına konuşan nüfuz sahibi şahsiyetlerin varlığı konusunda uyardı.
Hecri'yi, "Suveyda'ya tasallut eden şahsiyetlerin en üst düzey lideri" olarak tanımlayan Belus, ili kendi kontrolleri altında tutan şahsiyetlerin çöküşünün artık kaçınılmaz olduğunu söyledi. Son iki gündür sosyal medya platformlarında, Hecri güçleri tarafından alıkonulan Metni'nin işkenceye uğradığını gösteren videolar dolaşıyor.
“Onurlu Adamlar Topluluğu”, 2013 yılında Suveyda'da, Leys'in babası Vahid el-Belus liderliğinde kurulan silahlı bir harekettir. Topluluk, Esed rejiminin Suriyelilere karşı yürüttüğü savaşta Dürzi gençlerinin silah altına alınmasını engellemek ve mezhebin tarafsızlığını korumak amacıyla kurulmuştur. Suriye resmi haber ajansı SANA'nın dünkü haberinde, İsrail'in desteklediği Hikmet el-Hecri liderliğindeki silahlı Dürzi gruplar tarafından iki gün önce evinden kaçırılarak işkence edilen Suveyda ilindeki Dürzi toplumunun ileri gelenlerinden Şeyh Raid el-Metni'nin hayatını kaybettiği belirtilmişti. Suveyda ilindeki silahlı gruplar, zaman zaman Suriye güvenlik güçlerine de saldırılar düzenliyor.
SUVEYDA'DA SON DURUM
Suriye'nin güneyindeki Suveyda ilinde 13 Temmuz'da Bedevi Arap aşiretleri ile Dürzi silahlı gruplar arasında çatışmalar yaşandı. Bölgeye sevk edilen Suriye güvenlik güçlerine Dürzi grupların saldırılarında onlarca asker öldü.
Güvenlik güçleri ile yerel silahlı Dürzi gruplar arasındaki çatışmaların büyümesinin ardından taraflar arasında ateşkes sağlandı. Ateşkes kısa sürede bozulurken Dürzileri koruma bahanesiyle İsrail ordusu, Suriye güvenlik güçlerini hedef alan saldırılar düzenledi. İsrail hava kuvvetleri, 16 Temmuz'da Suriye Cumhurbaşkanlığı yerleşkesi, Genelkurmay Başkanlığı ve Savunma Bakanlığını vurdu.
Suveyda'da aynı gün hükümet ile yerel gruplar arasında ateşkes yeniden sağlanırken, İsrail savaş uçakları Şam ve Dera'ya saldırılar gerçekleştirdi. Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani, Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi ve ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack 16 Eylül'de başkent Şam'daki Tişrin Sarayı'nda bir araya gelmiş, Suveyda'daki olaylar için ortak yol haritasında anlaşıldığı duyurulmuştu.
Yol haritasında, "sivillere ve mallarına zarar verenlerin uluslararası sistemle tam koordinasyon içinde soruşturulup hesap vermesinin sağlanacağı, Suveyda'ya insani ve tıbbi yardımların kesintisiz ulaştırılacağı, zarar görenlere tazminat ödeneceği, köy ve kasabaların onarılacağı ve göç edenlerin dönüşünün kolaylaştırılacağı" ifade edilmişti.
Kaynak:

Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.