Takva kavramının özünde manevî derinlik

Takva kavramının özünde manevî derinlik

İnanç dünyasında önemli bir yere sahip olan takvanın yalnızca korku temelli bir kavram olmadığı, insanın yaşamındaki her davranışı kuşatan bir bilinç hali olduğu vurgulanıyor.

Müslüman toplumlarda sıkça dile getirilen takva kavramının gerçek anlamına ilişkin değerlendirmeler dikkat çekiyor. Uzmanlar, takvanın çoğu zaman yalnızca “Allah’tan korkma” şeklinde yorumlandığını ancak bu yaklaşımın eksik kaldığını belirtiyor. Takvanın, kulluk bilincini canlı tutan saygı ve sevgi temelli bir farkındalık olduğunu ifade eden ilahiyatçılar, kişinin her an ilahî huzurda bulunduğunun idrakiyle hareket etmesinin takvanın esasını oluşturduğunu aktarıyor. Manevî bir koruyucu niteliği taşıdığı ifade edilen takvanın, bireyi yanlışlardan uzaklaştıran, davranışlara yön veren bir içsel denge olduğuna dikkat çekiliyor. Kur’an-ı Kerim’de takva ehline verilen değerin altı çizilirken, üstünlüğün makam, servet ya da güç üzerinden değil, niyete ve kalpteki duyarlılığa göre belirlendiği belirtiliyor. Takvanın yalnızca ibadetlerle sınırlı görülmemesi gerektiğine işaret eden uzmanlar, gündelik yaşamda sergilenen sabır, nezaket, dürüstlük ve emanet bilincinin de takvanın doğal birer yansıması olduğunu belirtiyor.

TAKVA KALBİN GİZLİ ZIRHI

İnsanın içinde görünmeyen ama hayatına yön veren bir değer vardır, takva. Dillerde çokça geçer ama gönüllerde ne kadar yer eder, işte asıl mesele budur. Takva, basitçe Allah’tan korkmak olarak çevrilir çoğu zaman; oysa bu tanım eksiktir. Takva, korkudan çok saygının ve sevginin derin bir ifadesidir. Kulun, her an Allah’ın huzurunda olduğunu bilerek yaşamasıdır. Yani takva, kalbe giydirilmiş bir zırh gibidir, kötülüklere, haksızlıklara, günahlara karşı insanı korur. Kur’an-ı Kerim’de Allah, Şüphesiz Allah, muttakileri sever. (Tevbe, 4) buyurur. Dikkat edin, Allah bilgiye, güce ya da zenginliğe değil, takvaya değer verir. Çünkü takva, dış görünüşle değil, niyetle ilgilidir. Kalpteki duyarlılıktır. Takva sahibi insan, başkalarına karşı kibirli değildir; çünkü bilir ki, üstünlük takvada saklıdır. Ne malda, ne mevkide, ne de makamda Gerçek yücelik, Allah’ın rızasını gözeterek yaşamaktır. Takva, sadece namazda, oruçta değil, hayatın her anında kendini gösterir. Trafikte sabretmek, alışverişte dürüst olmak, kalp kırmamak, emanete sahip çıkmak Bunların hepsi takvanın birer yansımasıdır.

 Yazar
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.