Taşeron  Kölelik  Sistemidir

Taşeron Kölelik Sistemidir

Habervaktim Gazetesi memur maaşlarına yapılacak zam için yapılan Toplu Sözleşmeler sürecinde kamuda çalışanların sıkıntılarını gündeme taşıdı.


ADEM GÜRSOY – HABERVAKTİM
Memur zamları için toplu sözleşmelerin olduğu bugünlerde Gazetemize röportaj veren BEM-BİR-SEN Başkanı Mürsel Turgay önemli açıklamalarda bulundu. Taşeron sisteminden, çakılı kadrolara kadar yaşanan problemleri açık yüreklilikle anlattı:

Sizce toplu sözleşmelerde gerekli verim alınıyor mu?
Gerekli verim alındığını düşünmüyoruz. Kamu sözleşmelerinde sendikamız, yerel yönetimlerin problemlerinin çözümü çerçevesinde masanın etkin olmasını istiyor ancak bunu sadece bizim savunmamız bir işe yaramıyor. Masanın etkin olması yönünde Kamu İşveren Kurumu dediğimiz ve aynı zamanda Kamu İşveren Kurumunun arkasında bulunan siyasi irade de masanın etkinliği yönünde gayret sarf etmelidir. Siyasi iradeyi masanın etkinliğinden yana olduğunu görmüyorum aynı zamanda bürokrasinin masanın etkinliğinden yana olduğunu düşünmüyorum. Yetkililerin masanın etkinliği yönünde çalıştıklarını maalesef göremiyoruz. Bizim orada almış olduğumuz birinci öncelik bu. Bizim orada almış olduğumuz kararlar, bürokrasi tarafından, siyasi iradenin temsilcileri olan bakanlar, daha sonra bürokrasiden müsteşarlar ve genel müdürler tarafından etkin bir şekilde değerlendirilmesini bekliyoruz. Ancak Kamu İhale Kurumu’nda yapmış olduğumuz görüşmeler yani kik görüşmelerimiz… Bu görüşmelere baktığımızda kesinlikle masanın etkin ve verimli hale getirilmesi yönünde bir gayretlerinin olmadığını gördük.

Bunun nedeni ne olabilir?
Memurların toplu sözleşme yapmalarının 657 sayılı devlet memurlarının toplu sözleşme yapmalarını bir türlü hazmedemiyorlar.

Peki alınan kararlar ne ölçüde uygulanıyor?
Bu toplu sözleşmelerin yapılmasında 3. dönem oldu. Sözleşmelere başladığımız yıllardan bugüne kadar alınan kararların birçoğunun uygulanmadığını görüyoruz.

Bunun bir yaptırımı yok mu?
Uygulamayanlar hakkında herhangi bir yaptırım herhangi bir cezai müeyyide yok.

O halde toplu sözleşme ne işe yarıyor.
Aslında toplu sözleşme demek tarafların karşılıklı oturup imza altına almış oldukları, çalışanların temsilcileri olarak bizler kendi taleplerimizi, nelerin olması gerektiğini biz oraya götürüyoruz. Bu taleplerin karşısında da hükümet ve toplu sözleşme masasındaki Kamu İşveren Kurumu neleri verebileceğini veya Kamu İşveren Kurumu Heyet Başkanı olarak Sayın Bakan Faruk Çelik neleri verebileceğini, neleri veremeyeceğini anlatıyor. Tabi bazı konular bakanın kendi iradesi dışında gerçekleşiyor. Masanın iradesi dışında gelişmeleri masa ile entegre etmek zor bir olay. Dışarıdan birileri şu kadar verebilirsiniz, şu kadardan daha fazlasını veremezsiniz şeklinde masanın dışındaki etkenler buna müdahil olunca tabi masada da anlaşmaların biraz zorluğu görülüyor.

Sizce çalışanlarla ilgili olarak en büyük sıkıntı ne?
Ülkemizin önemli sıkıntılarından biri de taşeronlaşma sistemidir. Taşeronlaşma bana göre tamamıyla emek ve alın teri üzerinden insanların sömürülmesine müsaade edilmesidir. Taşeronlaşma bir nevi kölelik sistemidir. Eğer bir sosyal patlama olursa bunun taşeronlaşma sisteminden kaynaklandığını göreceksiniz. Onun taşeronlaşma sisteminin kesinlikle hükümet tarafından gözden geçirilerek buradaki çalışanların hak ettikleri ücreti kendilerine ödemeleri gerekir. Bu da nasıl olacak taşeronlaşma sistemini bir realiteye oturtulmalı. Bu gerçek anlamda ya bu takip edilmeli ya da sözleşmeler yapılırken bir insanın geçinebileceği ücretin verilmesi temin edilmelidir. Bugün çalışan bir kişinin ücretinin en az 2 bin liranın altında olmaması gerekir. Taşeronlaşmada Türkiye’de ciddi anlamda sıkıntı var bunun giderilmesi gerekir. Son zamanlarda taşeronlaşmada yeni bir takım iyilikler getirilmeye çalışıldı; özlük hakları, izin hakları, sendikal haklar verilmeye başladı. Bunlar iyi gelişmeler ancak yeterli değil. Çalışan insan hak ettiği ücreti almalıdır.

Sizce taşeronlaşma sistemi kaldırılmalı mı?
Bana göre taşeronlaşma sistemi tamamen kaldırılmalı. Yerine kadrolu çalışanlar oluşturulması gereklidir. Taşeronlaşmanın diğer adı olan hizmet alımı yapılmalı belki ama zorunlu hallerde hizmet alımı yapılmalı. Yoksa durup dururken her şeyde hizmet alımı yapılmamalı. Kamuyu ilgilendiren hizmetlerde kâr amacı güdülmeden hizmet alımı yapılmalıdır. Kâr amacı için yapılan hizmet alımları insanların sağlığını tehlikeye atar. İnsanların bütün hayat standartlarını alt üst eder. Kâr amacını özel sektör güdebilir belki ama bu konuda kamu kurumları kâr amacı gütmemelidir.

Burada devletin amacı ne olmalıdır?
Devletin kârdan ziyade hizmeti ön plana çıkarması lazımdır. Devlet toplumun huzurunu, refahını, milli gelirini ve insanların hayat standartlarını daha nasıl artırabilirim felsefesiyle hareket etmek zorundadır. Devlet tüccar değildir.

Memurun zam dışında başka ihtiyaçları var mı?
Kamuda kılık kıyafet yönetmeliğinin değişmesinin yanında memura ticari, siyasi özgürlük de tanınmalıdır. Ayrıca memurun cuma namazlarına daha rahat gidebilmeleri için Cuma günü öğle arası izinlerinin bir saatten iki saate çıkarılmalıdır. Bunun yanında çakılı memurlar yönetmeliği değişmelidir. Bu aile kurumunun korunması için yapılmalıdır. Sadece biz de değil bütün kurumlarda özür grubu tayinlerinde kamuda olsun özelde olsun hiçbir çalışan mağdur edilmemelidir. Kısaca memurun insanca yaşayabileceği bir hayat standardı verilmesini istiyoruz. Burada en güzel ölçü Peygamber Efendimizin verdiği ölçüdür: Peygamberimize birisi sormuştur; Ya Resulallah ben şurada bir kanal kazdırıyorum işçiye ücret olarak ne vereyim dediğinde Peygamberimizin tespiti çok önemli: Sen oraya gir, orada 2 saat çalış ve kendine ne ücret tayin ediyorsan işçiye de onu ver der.

Mevcut siyasi süreç toplu sözleşme sürecini etkiler mi?
Hiçbir şekilde etkilemez. Çünkü bizim muhatabımız asaleten de olsa vekâleten de olsa iktidarın değil devletin temsilcisidir. Çünkü biz hizmeti iktidarlara yapmıyoruz, çalışanlar hizmeti millete yapar, topluma yapar dolayısıyla devlete yapar. Bu yüzden biz hakkımızı iktidardan değil devletten bekliyoruz.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.