Tecrübeli çiftçiden sitem dolu sözler: Yeni nesil fabrikada çalışmayı tercih ediyor
Tarım ve hayvancılık sektöründe yaşanan gelişmeleri değerlendiren Çiftçi Zekeriya Alkaç, “Kimseye hayvancılık işine girin diyemem. Gençlerin bu işi sevmesi için maddi avantajların olması lazım. Yeni nesil fabrikada çalışmayı tercih ediyor” dedi.
Türkiye’de tarım sektörü uzun yıllar boyunca istihdam, ihracat ve ulusal gelirde ülke ekonomisine büyük katkı sağlarken, son yıllarda önemli bir dönüşüm yaşanıyor. Özellikle hayvancılık alanında 1980'li yıllara kadar kendi kendine yetebilen birkaç ülkeden biri olan Türkiye, günümüzde ithalatçı bir konuma geldi. Elmadağ’ın Karacahasan mahallesinde hayvancılık ve sütçülük ile uğraşan Zekeriya Alkaç tarım ve hayvancılık sektörünün son durumu hakkında gazetemize açıklamalarda bulundu. Arkadan yetişen nesillerin maddi kaygılar sebebiyle fabrikalara yöneldiğini söyleyen Alkaç şöyle konuştu:
“Kimseye gelin hayvancılık işine girin diyemem. Çocuğuma bu işi yaptırabilecek durumda değilim. Onun bu işi sevmesi için belli avantajların olması lazım. Burada bir sosyal aktivite yok, hayvanların içindeyiz. İyi düzeyde bir kazanç olacak ki çocuk bu işi yapmaya ikna olsun. Bu işi sevmek lazım, sevmek için de bir gelir elde etmek lazım. Yeni nesil fabrikada çalışmayı tercih ediyor”
GELİR DÜŞTÜ BORÇ ARTTI
Geçen sene 6,5-7 lira olarak belirlenen arpa ücretinin bu sene 5,5 lira seviyesine düştüğünü ifade eden Alkaç, “Biz ektiğimiz ürünü hayvanlarımız için değerlendiriyoruz, hafifçe rahatız. Asıl işi çiftçilik ve rençberlik olan vatandaş çok zor durumda. Toprak Mahsülleri Ofisine verdikleri ürünün ücretini alamayan arkadaşlar var. Tarım Kredi Kooperatiflerine mazot ve gübre borçları var. Ödeyemedikleri durumda 5 Ağustos’tan itibaren faiz uygulanmaya başlıyor. Çiftçi sattığı üründen kar edemezken üstüne faiz ödüyor” şeklinde konuştu.
YAKIT FİYATLARI ZORLUYOR
Çiftçilik ve hayvancılıkla uğraşan kesimi en çok zorlayan etkenin yakıt fiyatları olduğunu söyleyen Alkaç, “Biz şimdi 80 kuruşa saman aldık ve bağlamacıyla 10 liraya anlaştık. Mazot yükselince bağlamacı fiyatını 15 liraya yükseltti. Adama da bir şey diyemiyorsunuz, mazot olmuş 38 lira. Sütün 5 kilosunu buradan merkez ilçelere 80 liraya götürüyordum. Şimdi mecburen 90-100 liraya çıkarttık” diye konuştu.
PERAKENDE DÖNEMİ
Günümüz şartlarında toptan satıştan kar etmenin zorlaştığını belirten Alkaç, perakende satışa geçtiklerini söyleyerek, “Devletin açıkladığı rakamlar ile işin içinden çıkamıyoruz. Bizim sütümüze 10-12 lira fiyat biçiyorlar. Zaten bize maliyeti 12-13 liraya geliyor. Keşke sanayiciyi korudukları kadar çiftçiyi de korusalar. 50-60 tane hayvanımız var. Daha az hayvanla sütçülük yapmaya çalışanlar vardı, bitirdiler. Süt para etmeyince yaşlı abilerimiz mecburen hayvanlarını ellerinden çıkarttılar. Arkadan gelen çocuklar da durumu görünce fabrikalara yöneliyor. Babasının yaptığı işi yapmıyor, başkasının himayesine giriyor” ifadelerini kullandı.
KÖYLÜ İSTEDİĞİNİ ALAMADI
Sezon başındaki tarım politikalarından sonra çiftçinin yoğun bir ekim dönemi geçirdiğini aktaran Alkaç, “Bu sene dağı taşı ekin, yer bırakmayın dediler. İnanın köylü bulduğu her yere ekti ama karşılığını yine alamadı. Biçerci parası yükseldi, gübre ve mazot fiyatları arttı. Çitftçinin sattığı ürün artmadı. Biz kesimlik hayvan da yetiştiriyoruz. Kurban zamanı kesim ücreti 250 liraydı. Kurbandan sonra devlet müdahalesi ile 190 liraya kadar düşürüldü. Dışarıdan ithal geldi, piyasaya et sürüldü. Bizim işimiz eridi. Elde kalan hayvanları yok parasına satmaya uğraşıyoruz. Devletin bu politikası bizim belimizi büküyor. Çiftçi üretemedikten sonra ülkenin ilerlemesi mümkün değil” diyerek sözlerini tamamladı.

Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.